Müthiş!..

Çarşamba gecesi Londra'daki tribünde ya da TV başında olup da, Beşiktaş'ın Chelsea önündeki futbolundan ve galibiyetinden "mest olmayan" bir Türk var mı acaba? Bakınız önce "galibiyet" demedim, önce "Beşiktaş'ın futbolu" dedim!.. Futbol bu, gerçi "Chelsea, 90 değil 900 dakika oynasa, bu Beşiktaş'a gol atamazdı ama"; diyelim ki oldu ve Beşiktaş kazanamadı; benim için değişen bir şey olmazdı; siyah-beyazlıların futbolu, mücadele gücü ve azmi müthişti!.. Ve eğer "İlhan Mansız" adlı "sorumsuz sorunlu" futbolcu, "gene yapacağını yapmasaydı"; belki de Beşiktaş "ilk yarıdaki sonuca giden futbolunu ikinci yarıda da devam ettirerek", bütün riskleri göze alan ve defansını iyice boşaltan Chelsea'yi "çok daha farklı" yenebilirdi!. Rus patronun "yüzlerce milyon dolar ya da paund dökerek kurduğu" sözüm ona "yıldızlar topluluğunda" ben "Sergen gibi" bir maestro; Veron da kimmiş, İbrahim gibi bir "mücadeleci"; Geremi de kimmiş, görmedim, göremedim!. Eğer Chelsea "söylendiği gibi" "250 milyon dolarlık bir takım" ise, bilmem ki "ilk yarıdaki futbolu oynayan" Beşiktaş'ın fiyatı ne olmalıdır? Sezar'ın hakkı Sezar'a... Çarşamba gecesinin bir başka kahramanı da Lucescu idi... Beşiktaş'ı "Beşiktaş gibi", Türkiye Şampiyonu'nu "Türkiye Şampiyonu gibi" oynattı!.. Biliyordu ki; "Bu maçı kazanamazsa, Şampiyonlar Ligi maçlarının bundan sonrası formalite olacak"; çok nadir olarak yaptığı "Ya herru ya merru" tertibi ve taktiği ile sahaya çıktı ve "fark için stada gelen" ünlü ve güçlü rakibiyle "kedi fareyle oynar gibi oynadı!.." Sergen gibi bir maestro da "sahada görevini tam yapınca", bilmem ki İngilizler'e "tam bir panik girdabına düşmekten başka" yapacak ne kaldı? 8 günde iki "büyük" darbe!.. Önce Gençlerbirliği'nden, sonra da Beşiktaş'tan!.. Sadece "skor" olarak değil, asıl önemlisi "futbol olarak" büyük darbe!.. Sırada "üçüncü darbe" var; 11 Ekim'de ve Şükrü Saracoğlu Stadı'nda!.. O darbe de gelecek; "başka yol haritası yok!.." İngilizler korkuyor, İngilizler panik içinde!.. Sağ olasın Beşiktaş!.. Başta Lucescu ve sonra Sergen olmak üzere hepsini kutluyor ve bir Türk vatandaşı olarak "Çarşamba geceki futbol ziyafeti için" teşekkür ediyorum!.. Hoşgeldin Şampiyonlar Ligi'ne; Beşiktaş... Ve de sefalar getirdin!..