> BENİM YILDIZIM Rekor kıran Hakan Şükür'e, müthiş kurtarışlar yapan Ufuk'a rağmen, G.Saray defansını hallaç pamuğu gibi atan Holosko'yu 90 dakika seyretmeye doyamadım. Servet, Servet olalı, herhalde böyle bir "futbol işkencesi" görmemiştir!.. -------------- Beşiktaş ve Trabzonspor iyi oynamayarak, F.Bahçe kötü oynayarak takılmış, haftanın son maçı başlarken herkesin kafasındaki soru; G.Saray ne yapacak?.. Ligin "kolay gol yiyen" ama "golcü" takımlarından Vestel Manisaspor önünde, Linderoth'un da takıma dahil olmasıyla "en iyi kadrosuna kavuşan" sarı - kırmızılılar "bir galibiyetle" arayı açacaklar mı, yoksa "onlar" da takılacaklar mı?.. Evet, G.Saray da takıldı ama, müthiş bir maç oldu!.. Gol pozisyonları, kalecilerin enfes kurtarışları, kaleyi görenin şut yağdırdığı bir 90 dakika!.. Nefes kesen bir 90 dakika!.. Hakan Şükür'ün "genç bir delikanlı gibi" çok koşup, çok iyi oynadığı ve nihayet Tanju'nun rekorunu kırıp, tarihe geçtiği bir 90 dakika!.. O sıcakta ve o bunaltıcı nemde böylesine bir mücadele yapan iki takımı da kutlamak gerek!.. Maça G.Saray kendinden emin ve bol paslı bir futbolla başladı, Manisaspor ise "Lincoln'ün üzerine adam vererek", G.Saray'ın "gol paslarını önleme tedbiri alırken", gedik veren ve ağır futbolculardan kurulu sarı - kırmızılı defansın üzerine hızlı ataklarla gitmeyi planlamıştı ve bunda da "başarılı oldu"; bol gol pozisyonuna girdiler,ancak Volkan - Servet ikilisinin hataları sonucu ilk yarıyı Holosko'nun attığı "tek golle" kapadılar; gene G.Saray defansının seri hatasıyla ve bu defa Selçuk'un enfes vuruşu ile beraberliği kurtardılar. Holosko nerede ise tek başına G.Saray tandemini perişan etti ve de Feldkamp seyretti!.. G.Saray ise, Volkan ve Sabri'nin kötü ortalarına ve paslarına, Lincoln'ün nerede ise nefes almaması için yapılan sete rağmen "gol yollarını açacak" pozisyonları hem de çok bol olarak gene de buldu ama kaleci Ufuk müthiş kurtarışlarla biri penaltıdan olmak üzere sadece iki gole izin verdi; öteki de Hakan Şükür'ün "düşmanlarından hınç alırcasına vurduğu balyoz gibi kafa şutu ile gelen" goldü!.. G.Saray'ın perişan tandemini ve hele hele Servet'in inanılmayacak kadar sakar ve kötü futbolunu gördüğü hâlde, "çok başka yerlerde adam değiştiren", bu arada "inanılmayacak kadar çok koşan ve iyi oynayan, attığı rekor golünden sonra daha da hırslanan" Hakan Şükür'ün yerine "en kritik süreçte", takımı ve arkadaşlarını tanımayan, onlarda bir hafta bile beraber olmamış, antrenman yapmamış Nonda'yu oyuna sürmesi, Feldkamp gibi bir kurt hocaya hiç yakışmadı. Tıpkı Hakan Şükür'ün oyundan çıkarken hocasına yaptığı "sevimsiz ve küskün" jestin, Kaptan'a yakışmadığı gibi!.. G.Saray kazanabilirdi, ama "bu defansla hak etmedi"; G.Saray kaybedebilirdi ama "bu kadar hücum eden bir takım da mağlûbiyeti hak etmezdi"; beraberlik "adil oldu!.." Hakem için zor maçtı, penaltı kararından sonra takdir haklarını ev sahibi takım lehine kullanmaya çalıştı, bu arada Manisa Vestel'in bir penaltısını da veremedi; Song'un yaptığı hareket, sonunda topa sahip olmasına rağmen, bana göre penaltıydı!.. Selçuk'un da "ikinci sarı karttan daha önce oyundan ihracı gerekiyordu"; idare etti; sonunda ikinciyi çıkarmak zorunda kaldı; güldüm!..