Mutlu bir gün... Acı gerçekler!..

A -
A +

TSYD Ankara Şubesi'nin yeni Eğitim Binası'nın açılışı çok güzel oldu!. Bakanlar, milletvekilleri, spor adamları, TSYD Genel Başkanı Attila Gökçe olmak üzere bir çok yöneticimiz, spor yazarları ve davetliler, ülkenin içinde bulunduğu derin ekonomik krize rağmen, büyük fedakârlıklarla bitirilen bu "çağdaş ve mükemmel eseri" görmekten mutluluk duyarken, projeyi başlatan "eski şube başkanımız" rahmetli Erol Yaşar Türkalp'i de "hüzün içinde" andılar!. Bu "hüzünlü ama mutlu günümüzde", bütün bir ömrü, mesleği ve derneği için büyük kavgalar vermekle geçmiş olan Erol Yaşar Türkalp'in saygıdeğer eşi ve çocukları da bizlerle birlikte oldular!. Zaman zaman gözlerimiz buğulandı; ağladık... Zaman zaman mutluluklar içinde yüzdük; güldük.. Ama "günün büyük bir bölümünde" konuştuk... Düşündük... Düşündük... Konuştuk: "Mesleğimizin dünü neydi, bugünü nasıl, yarını ne olacak?." "Mesleğimiz" derken "sadece" spor yazarlığını değil, "tüm gazeteciliği" tartıştık!.. Medyamızı analiz ettik, yorumladık!.. Açıkça ifade etmek isterim ki; "dünü"; imkanları çok kısıtlı, ekonomik gücü az, teknolojisi "bugüne göre" komik olan "dünü hasretle" andık!.. Bugünümüzü ise, "mesleğimiz adına korkular, endişeler içinde yaşadığımızı", medya ordusunun, gazeteciler ailesinin "büyük problemlerle karşı karşıya olduğunu" tesbit ederek, "önümüzdeki çıkmazın giderek karanlıklara büründüğünü" adeta koro halinde ifade ettik!. "Böyle giderse", gereken tedbirler hemen alınmaz ve akıllar başa gelmezse, "mesleğimizin yarınlarının, Türkiye için çok daha karanlık olacağını" da açık açık söyledik!. "Medyamızın dünü, bugünü, yarını" konulu panele başkanlık eden Ankara Şube Başkanı Mustafa Salihoğlu ile panele katılan Mümtaz Soysal hocamız, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (Ankara) Başkanı Nazmi Bilgin, TSYD Genel Başkanı Attila Gökçe, Anadolu Ajansı Genel Müdürü Mehmet Güler, ben Öcal Uluç ve sevgili meslektaşım Mustafa Balbay'ın konuşmalarını, dilerdim ki, öncelikle bugünün "üst düzey medya yöneticileri, anlı-şanlı yazar çizerleri ile bazı medya işverenleri" dinleyebilselerdi!. Sadece onlar mı? Cebinde "Basın Şeref Kartı taşıyan" ve mesleğimizin duayenlerinden olan Başbakanımız Bülent Ecevit ile eski bir meslektaşımız olan Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan da dinleyebilselerdi!.. Bugün mecliste olan "gazeteci kökenli" milletvekilleri ve Meclis'te grubu bulunan Parti Liderleri dinleyebilselerdi!. Gazeteciler Cemiyetlerimizin ve Basın Konseyimizin başkan ve yöneticileri dinleyebilselerdi!.. Dilerim, TSYD Ankara Şubesi "konuşmaları banda almıştır" da, bir kitap haline getirir!. Ankara'daki tören ve panel gösterdi ki; TSYD "bütün eleştirilerimize" ve noksanlarına rağmen, ülkenin "en güçlü" meslek kuruluşlarından biri!.. Ama... Ne yazık ki, "üyelerinin derneğe sahip çıkma arzu, heyecan ve hırsları" oldukça az!.. Bunu "açılışa ve panele gösterdikleri ilgisizlikle" de ortaya koydular!. "Pazartesi" işin az yoğun olduğu bir gündü.. Üstelik kriz sebebiyle işini kaybetmiş bir çok meslektaşımız vardı.. Panel devam ederken, dinlenme salonlarında çay-kahve içenleri, bilardo, tavla oynayanları da gördüm!. "Bu ahval ve şerait altında", durup dinlenmeden "Meslek elden gidiyor, işsizlik çığ gibi büyüdü; kimse ilgilenmiyor" diye bağıran, ağlayanlar da bizlerdik!. "Böyle günlerde bile" birlik ve beraberlik içinde olmazsak, meselelerimizi ve çözüm yollarını beraberce haykırmazsak, "başkalarından nasıl medet umacaktık?" Güzel ve mutlu günümüzü gölgeleyen tek husus "bu yalnızlık" oldu!. Gelenlere ve bizlerle beraber olanlara binlerce teşekkür!.. Gerek genel merkez ve gerek Ankara şube yönetimlerimize, eğitim binamızın yapımında emeği geçenlere, maddi ve manevi desteklerini esirgemeyenlere ise "sonsuz" şükranlarımla.. Darısı "diğer" şubelerimizin başına!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.