Nankör futbol!..

Milan - Juventus "Şampiyonlar Ligi finali" tam "İtalyan futboluna ve zihniyetine uygun" bir şekilde geçti!. "Önce gol yemeyeyim, sonrasına bakarız!.." Lucescu'nun "bu zihniyetin Türkiye temsilciliğine soyunması" sebepsiz değil; "8 yıllık başarısız İtalya konukluğu", ona "bu zihniyetin temsilcisi olmak" ehliyetini kazandırmış!.. "Sayılmayan gol görüntüleri" ve "direkten dönen bir top" hariç, insanı sıkıntıdan patlatan hem de "120 dakikalık" maçın "sadece" sonu "görülmeye değerdi!.." Avrupa'nın "en büyükleri arasında sayılan" iki takımın "hayati penaltı atışlarında" ne kadar aciz kaldıklarını, "penaltı atmanın ayrı bir sanat olduğunu", 10 penaltıdan sadece 5'inin gole çevrilebildiğini görmek, gerçekten enteresandı!.. Ama asıl "bazı görüntüler" vardı ki; futbolun ne kadar "nankör" olduğunu gösterdi!.. "Son penaltıyı gole çevirerek" Milan'ı "3-2 öne geçiren" Shevchenko, üstüne kule gibi yığılan arkadaşlarının öpücüklerine boğulurken, "3 penaltı kurtaran" kaleci Dida "nerede ise boynu bükük" soyunma odasına gidecekti!.. Birileri hatırlamış olacaklar ki, sonradan "onun da boynuna sarılan ve tebrik eden" birkaç Milanlı çıktı!.. Ya "penaltıyı atamayan" ünlü Seedorf'un gözyaşları? Ve... "Heykele dönen" Juventus'luların üzüntü tabloları?.. Maldini'nin kupayı kaldırışında yaşanan "muhteşem" coşku!.. "Seedorf'un gözyaşları" deyince, maçı anlatan spiker kardeşimin "o müthiş anda" bağıra bağıra "bu görüntüyle ilgisi olmayan" içi bomboş, kanıksanmış, bilinen, klişeleşmiş cümleler ile "neler" anlattığını görmek, duymak doğrusu ya "kendimi kaptırdığım büyüyü" birdenbire bozuverdi!.. Bir türlü "bu işi öğrenemedik!.." Öğrenmeye de niyetimiz yok!.. Zira, ne hesap soran var, ne de "ne yapıyorsun, ne yaptın" diyen!.. TV ekranında "zaten" gördüklerimizi, bağıra çağıra, çok zaman hem nicelik, hem nitelik bakımından "akort edilemeyen" sözlerle anlatmayı, "çok konuşmuş olmak için" insanı çileden çıkaracak "boş sözler söylemeyi" spikerlik zannettiğimiz sürece de, bizler "öfke ile" TV'lerimizin sesini kısıp, sadece "görüntüyü izlemeye" devam edeceğiz, galiba!.. Yazık!.. ocaluluc@beko.net