Napoli tablosu!..

A -
A +
ÇİRKİN: Neydi o Muslera'nın hakeme yaptığı?.. "Freni patlamış eski kamyonet misali"  kaçırdığı rakiplerine arkadan gelip paldur kültür faul yapmayı ve kırmızı kartla beraber penaltı çaldırmayı adeta âdet edinmiş stoperine bile yapmaması gereken hareketi, "haklı olarak penaltı veren ve kırmızı kartını çıkarmaya çalışan"  hakeme yapması, kendi adına da, takımı adına da, Galatasaray adına da, ülkemiz futbolu adına da utanç verici idi. Bir dostluk maçını, hem de son dakikada ve kupa törenine saniyeler kala Dany ile beraber rezil etti!..
Keşke "resmi ve ağır"  bir ceza verilebilse, ama Galatasaray yönetimi "bu çirkin tavrın hesabını mutlaka görmeli!.."
KÖTÜ: Bilmem ki, Fransa'da iki yıl  "yılın stoperi seçilmiş"  Chedjou ile, haftalardır Galatasaray'da oynatılan Chedjou "aynı adam"  mı? Ya Galatasaray'a "O Chedjou, bu Chedjou"  diye yutturdular ya da "Galatasaray'ın rakipleri, Chedjou'ya Kamerun ormanlarından getirilen bir büyü (!) yaptılar" ; o kariyere sahip bir futbolcu bu kadar "kötü"  nasıl oynayabilir ve bu kadar "büyük"  hataları art arda nasıl yapabilir?..
İYİ: "Amrabat hiçbir işe yaramaz"  diyenler, "biraz ısrar edilse"  bu gencin "neleri, nasıl yapabileceğini"  görecekler!..
Bir futbolcu, "hele hele genç futbolcu, öyle kötü oynadığında hemen oyundan alınma, ikinci yarı takıma konma, son 10-15 dakikada yapacak başka bir şey kalmamış gibilerden sahaya sürülme ile kazanılmaz" , iyi de oynasa, kötü de oynasa, art arda mesela "Hamit gibi, Drogba gibi, Eboue gibi, Selçuk gibi, Burak gibi" oyunda kalmalı ve "gözü, 'Acaba beni ne zaman oyundan alacaklar' diye kulübede olmamalı"  ki, "kendine güvenerek"  oynasın!..
Öyle "yarım yamalak, beş on dakika, en çok yarım saat sahaya sürülmek, kaçırdığı bir gol, lüzumsuz yaptığı bir çalım ve attığı şutun bedelini 'Bundan bir şey olmaz' yorumlarıyla kenara alınarak ödemek"  bir futbolcu için "Fırsat verildi"  demek değildir!..
Napoli'deki "Galatasaray savunmasını perişan eden"  genç adamlar familyasındandır Amrabat ve "beslendiğinde Napoli defansını perişan edebileceğini göstermesi için 45 dakika yetmiştir!.."
GÜZEL: Galatasaray'ın mevsim başı "güçlü / çok güçlü takımlar"  ile hazırlık maçları yapması, Fatih Terim'e de, Galatasaray yönetimine de, "nelerin tam, nelerin fazla, nelerin eksik olduğunu göstermesi bakımından"  alkışlanacak bir uygulamadır!..
Drogba'dan başlayıp, Melo'ya kadar uzanan "30 ve 30 üstü yaşındaki"  futbolcuların "form yakalamaları için"  sabırla beklemek ve de "böyle güçlü rakiplere karşı bol bol oynatılmaları"  gerek!..
Emre'lerden başlayıp, Amrabat'lara kadar uzanan "gençlere"  de, öz güvenlerini arttırmaları ve takımın ilk on birinde yer alacak duruma gelmeleri için "böyle güçlü takımlar karşısında"  bol bol şans verilmesi gerek!..
"Emre'lerden"  diyorum, kastım sadece "Emre Çolak"  değil, Bayern Münih'li Emre Can'ı da kastediyorum!..
Emre Can "mutlaka alınmalı";  tam bir joker!..
Galatasaray, "at pazarlığı"  zihniyeti yüzünden yıllardır "böyle çook genci kayıp"  ve de "Bir / iki yüz bin euro / dolar eksik vereyim"  diye, birkaç yıl içinde "milyonlarca eder hâle gelen"  gençleri rakiplerine adeta ikram etti!..
Sonra "diz dövmek" , teselliye yetmez!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.