Ne haldeyiz?

Şike ve doping, "sporun en büyük iki suçudur!.." Şikeyi ispat zordur!.. Ama "dopingi yakalamak" uygar dünya için artık bir çocuk oyuncağı haline gelmiştir!.. Ne var ki, Türk Spor Teşkilatı, "doping konusunu" nerede ise "ciddiye almadığını" göstermek ister gibidir!.. Özellikle güreş gibi, halter gibi "güç isteyen" sporlarda "kalın bir sabıka dosyamız" bulunmaktadır!.. Sporu "kimyasal maddelerin desteğinde ve gölgesinde yapmak" bir sporcu için intihardır!.. Ne var ki, "genç beyinler" bunu anlamamakta, üstelik "hırslı" antrenörler ve yöneticiler de, "doping maddelerini" sporculara "vitamin" diye vermekte bir mahzur görmemektedirler!.. Dünya ve Avrupa Şampiyonaları'nda, Olimpiyatlarda "doping çıkan" sporcularımızın sayısının hiç de az olmadığına bakarsak, "doping araştırması hemen hemen hiç yapılmayan" yurt içi müsabakalarda nelerin olduğunu ya da olabileceğini tahmin etmek hiç de güç değildir!.. Yurt içinde "doğru dürüst" doping kontrolü yapan bir kuruluş var mı, yok mu, doğrusu emin değilim!.. Ankara'da bir tane vardı ama onun da "uluslararası müsabakalar için yeterli ve geçerli sayılıp sayılmadığına dair tartışmalar olduğunu" hatırlar gibiyim!.. Sonunda, öyle mi kaldı, yoksa "uluslararası doping kontrol merkezi" hüviyetini kazandı mı tam olarak bilemiyorum!.. "Bir telefon etsem" öğrenirim ama, bir spor yazarının bile "emin olamadığı" bir durumun olduğunun anlaşılabilmesi için, "o telefonu etmeden" yazımı yazıyorum!.. Spor teşkilatı yöneticilerinin mazereti hazır: "Doping tetkiki yaptırmak çok pahalı!.." Eh!.. Öyleyse, "isteyen, istediği kadar yapsın!.." Yakalanmamız da, ancak "dünya kürsülerinde olsun" ve "madalyalarımız geri alınsın!.." Türkiye'de mevcut 6 bin amatör kulübe, bütçesinden yılda ancak 36 milyar lira ayırabilen ve kulüp başına "6 milyon lira" destek verebilen spor teşkilatı, "doping kontrolü için" para ayırabilir mi? Ey benim, spordan sorumlu "yeni" bakanım!.. Bu tablo içinde, sporu yönetmek üzere "konfederasyon kursanız" ne olur, "genel müdürlüğü yerinde bıraksanız" ne olur? Süreyya Ayhan'ın "uluslararası bir yarışta birinci olduğunda aldığı parayı", 6000 amatör kulübün hepsine "bir yıllık destek için" verebilen bir spor teşkilatı ile Türk sporu nereye kadar gidebilir? İşte onun için yazıp geliyorum: Şu "konfederasyon yasasından önce", lütfen "sponsorluk kanununu işe yarar hale getiriniz!.." Getiriniz de, Türk sporu biraz nefes alabilsin!.. ocaluluc@beko.net