Nerede gazetecilik?

Maalesef Türk Spor basınında, birkaç istisnası dışında, "habercilik - muhabirlik" kalmadı!.. Sanki "bu gazetecilik yoksulluğundan" herkes memnun; kimse kılını kıpırdatmıyor!.. TV'lerde "bir ikisi hariç son derece düşük seviyede seyreden gece yarısı gevezelikleri", spor sayfalarında "O şunu dedi, bu bunu dedi" ya da "ömrü 48 saat bile sürmeyen asparagas palavraları" baş tacı!.. Tabii bir de "ne kadar seviye kaybederse, o kadar çok okunduğu ya da dinlenildiği zannedilen" yorumlar!.. Ekonominin "kara" kuralı, burada da işliyor; "Kötü paranın iyi parayı kovması" gibi, "kötü gazetecilik de, iyi gazeteciliği kovdu"; şimdi TV ve spor ekranları "spora ve sporu sevenlere hiçbir şey vermeyen" ama "reyting ve tiraj yarışında yararlı olduğu sanılan" programlarla doldu; spor sayfaları da "TV ekranlarının peşine takılmış", aynı "kötü yolda" koşturup duruyor!.. Mesela, bir Allah'ın kulu da çıkıp "Kewell gerçekten sakat mı, yoksa söylendiği gibi eşi hasta mı" diye araştırmıyor ve şu sorulara cevap aramıyor; "Kewell, Galatasaray'ın yenildiği Bursaspor maçında neden oynamadı? İngiltere'ye bu maçtan önce mi gitti, sonra mı? Orada ne yaptı; hasta olduğu iddia edilen eşi hangi hastanede? Ne oldu da, Kewell geri döndü?.. Beraberinde neden fizyoterapistini götürdü? Eğer gerçekten hastalığı bu büyük transferi İngiltere'ye kadar götürecek kadar önemli ise, Kewell'ın kritik dönemlerde, gene hastalanabilecek olan eşinin durumu ne olacak?.. Kewell ikide bir gidecek mi? Eşinin hastalığı ne?" Mesela, bir Allah'ın kulu da çıkıp, Genç F.Bahçeliler Grubu'nun Aziz Yıldırım ile ilgili "son derece çarpıcı" açıklamasındaki iddialarını araştırıp, soruşturmuyor, haberleştirmiyor!.. "Efendim, Fenerbahçe Kulübü bu iddiaları yalanladı" demek, "bu iddiaların araştırılmasına, soruşturulmasına engel değildir";herkes biliyor ki; Fenerbahçe Kulübü'nün "resmi sitesinde" her gün yalanlamalar yapılmakta ama "bu yalanlamalara karşı, bir çok haber ve iddia 'doğru' çıkmaktadır!" Bir zamanlar "Aziz Yıldırım'ın göz bebeği durumunda bulunan" ve "onun bir dediğini iki etmeyen" Genç Fenerbahçeliler Grubu'nun, sadece "Vatan Gazetesi'nde yer alan" açıklaması, Aziz Yıldırım'ı "eğer doğru iseler" belki de Fenerbahçe'nin başından uzaklaştıracak, hatta "sporun içinde bir daha fiilen bulunmasını önleyecek" iddialarla doludur ve bir çoğu da "Sporda şiddetin önlenmesi hakkındaki kanunun ilgili maddelerine kadar uzanmaktadır"; bir "spor gazetecisi, bir spor muhabiri için", bu konu kadar "cazip" bir konu ne zaman, nerede bulunabilir?.. Spor basınımızda, "iyi başlayan işler" bile, kısa sürede yozlaşıyor, yozlaştırılıyor!.. Hatırlarsınız; bu sütunlarda kaç defa "5-6 gencin bir araya gelerek", spor medyamıza ve okuyucularımıza "www.sporyazarlari com" sitesini kazandırdığını, bu sitede "her gün, bütün spor yazarlarının yazılarını bulabileceğimizi" anlatmış ve "kuruculara" teşekkür etmiştim. Bitmedi; gençler büyük emeklerle ve kısa zamanda siteyi geliştirdiler ve hatta yanına "www.yazarx.com" u da koyarak, güncel, ekonomi, kültür - sanat, magazin - yaşam yazarlarının sitesini de eklediler!.. "yazarx.com" u bilmem ama "sporyazarlari.com"da "belirli sayıda" sözüm ona "okuyucu" işin başından beri her gün "güya" yorumlar yapıyorlar; işleri güçleri "bunca yılın gazetecilerine, yorumcularına, spor yazarlarına hakaret etmek; yazarların yazılarındaki görüşleri yorumlama"yerine "kişiliklerine dönük" bir yığın ipe sapa gelmez aşağılamaları, "yorum" diye gönderiyorlar; üstelik "müstear isimler" ile ve "rumuzların arkasına saklanarak"; dahası; "bu güzelim siteyi kuranlar", ucuzculuğa prim vererek "tıklama sayısı" uğruna, bu çirkinliği önlemiyorlar; önleyemediler; çok yazık!..