Nerede yeni hoca?..

A -
A +
Neredeyse haziran ayı da bitiyor ve temmuz geliyor; Galatasaray ise teknik direktör konusunda "papatya falı" açmaya devam ediyor!.. Elbette bu arada "ipe sapa gelmez" bir yığın teknik direktör adı da "Galatasaray ile beraber anılmaya başlıyor",  gazete ve web sayfalarına düşüyor ve de böylece "tıpkı bir delinin bir kuyuya taş atması ve bin akıllının çıkarmaya uğraşması gibi" bir tablo ortaya çıkıyor!..
Herhalde "kurumsallaşmamış yönetimsizlik" de işte bu örneklerin art arda gelmesinden oluşuyor!..
Halbuki, "kurumsallaşmış bir yönetim" daha Fatih Terim'in görevine son verirken, "A planını, dahası B planını ve hatta A veya  B Planlarının gerçekleşmesi sırasında da C Planını yapmış olmalı" idi!..
Yani, Mancini "A ya da B planı olarak Galatasaray'a geldiğinde", masanın çekmecesine "Bu hoca pek tekin değil, İtalya Milli Takımı söz konusu olduğunda gidebilir" denilerek, "C Planı" konmalı idi!..
"İtalya Milli Takımı söz konusu olmadığı hâlde" Mancini, "tekin olmadığını gene de gösterdi" ve çekip gitti!..
Nerede "C Planı?.."
Kimse bana, "C Planı Lucescu idi" demesin; "Shakhtar  Donetsk ile sözleşmesi olan" bir Hoca, "C Planı" olabilir mi?..
"Hadi oldu" diyelim; "gelmeme ihtimalinin daha çok olduğu düşünülerek", bir D Planı'nın hazır olması gerekmez mi?..
Nitekim, "Geliyorum, geleceğim, izin alıyorum, pazartesiyi bekleyin" uyutmaları içinde, Lucescu "tilki gibi" yapacağını yaptı; "Ukrayna kulübünü hiç kimseye değişmeyeceğinin altını da çizerek", Galatasaray'a "selam yolladı!.."
Ve böylece, ortaya dökülmüş bir yığın isme, sonunda Zidane bile eklendi, kahkahalarla güldüm!..
Birkaç defa da yazdım; artık "şöyle" düşünüyorum:
Ünal Aysal, "hoca seçerken, öncelikle Galatasaray'ı mı, yoksa kendini mi düşünüyor?.."
Yani; "Önceliği dışarıda ününe ün katacak, içeride ise gazete manşetlerinde, TV ekranlarında önüne geçemeyecek bir hoca mı, yoksa Galatasaray'a üst yapısıyla, alt yapısıyla futbolda sistemli, istikrarlı başarılar getirecek, disiplinli, kişilikli, kariyerli, çalışkan bir hoca mı istiyor?.."
Örneklere bakarsak, "Zidane ve benzerleri olursa, belli ki ilk ihtimal, mesela Thomas Tuchel ve benzerleri olursa, ikinci ihtimal ağır basıyor!.." 
Özetle, artık "papatya falı bitmeli" ve Galatasaray'ın yeni hocası "işbaşı yapmalıdır!.."
Daha "takımı ve futbolcuları tanıması" var, "eksiği gediği kapatacak transferler var" ve de "mevsim başı kamplarının planlanması var"; var da, var!..
Her geçen gün, "Galatasaray Futbol Takımı için kan ve zaman  kaybı!.."
Bitmedi; "Galatasaray'ın yeni hocası için" de, Mancini kulakların çınlasın,  "mazeret ve bahane" sebebi; "Ne yapayım, geç geldim, takımı ve futbolcuları tanımam için bana zaman gerekiyor. Transferleri ben yapmadım!.."
Masa üstünde "UEFA'nın mali fair play'i olsa" bile, hoca seçiminde "at pazarlığı yapılmaz!.."
Bir bakın bakalım; Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'ndeki rakipleri arasında  "25 Haziran 2014 tarihi itibariyle hocasız takım var mı?.."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.