Nihayet ve yeniden “4’lü büyük” yarışı!..

A -
A +

Geçen sezonu “nefes nefese şampiyonluk yarışı ile geçiren” Galatasaray ve Fenerbahçe, başkanları Dursun Özbek ve Ali Koç’un “yeni sezon için çok iddialı açıklamalarına rağmen”, transferde “henüz” camialarını ve taraftarlarını “mutlu edecek” atakları atamadı…

 

Buna karşılık, Beşiktaş ve Trabzonspor “transferdeki hızlı ve ciddi ataklar” ile Galatasaray ve Fenerbahçe’ye “bu sezon yarışta yalnız olmayacaksınız” diyorlar…
İşte Beşiktaş için, “gazetemizde çıkan” haber; “Rafa Silva transferiyle transferde çıtayı yukarı çıkaran Beşiktaş, Di Maria’ya teklif yaptı. Arjantinli yıldızın cevabını bekleyen siyah beyazlılar, alternatif olarak İtalyan kanat oyuncusu Lorenzo İnsigne’yi gündemine aldı.”

 

Gazetelerde “Galatasaray’a geliyor, Mourinho ‘Galatasaray ilgileniyor” dedi” haberlerinin çıktığı bir süreç sürerken… “Sürpriz bir atak” ile Rafa Silva’yı İstanbul’a getiren Beşiktaş’ta, Di Maria’ya da teklif yapılınca, siyah beyazlı yönetimin, bu sezon için “büyük oynadığı” açık açık ortaya çıktı… 
Camia memnun, taraftar mutlu!.. Başkan Hasan Arat alkışlanıyor, Hoca Giovanni van Bronckhorst “iddialı” ve işbaşında… Ve de… Beşiktaşlılar “kulüplerinin kuruluşunun 122. yılında şampiyonluk beklerken, “taraftarlığın gereğini” de yapmalılar!..

 

Trabzonspor’da ise, tam bir “transfer fırtınası” yaşanıyor… İşte haberi; “Trabzonspor, transfer döneminin en hızlı kulübü durumunda. Draguş, Barisic, Lundstram, Nwakaeme, Ozan Tufan ve Cihan Çanak’ı renklerine bağlayan bordo mavililerin durmaya ise niyeti yok. Gigot ve Cham için de gün sayıyor. Gigot olmazsa, Denis Varvo gündemde…”

 

Camia memnun, taraftar mutlu… Başkan Ertuğrul Doğan alkışlanıyor, hoca Abdullah Avcı, “iddialı” ve işbaşında… Ve de… Trabzonlular, “kulüplerinin kuruluşunun 50. yılında” şampiyonluk beklerken, “taraftarlığın gereğini” de yapmalılar!..

 

Sporumuzda, “futbolun öncülüğünde ‘ikili büyüğe gidişin’ önüne geçecek olan” bu “uyanış” tablosu için, doğrusu ya, Beşiktaş ve Trabzonspor yönetimlerine teşekkür etmeliyiz… Ben ediyorum…

Kardeş askerlerin verdiği ders!

TV ekranında “Azerbaycanlı askerlerin, ‘Cenk Tosun’un golü ile’ coşuşunu seyrederken gözlerim doldu…
Çekya maçını bitiren ve Türkiye’nin “bileğinin hakkı ile son 16’ya kalışını” simgeleyen o gol atılınca, sevinç ve mutluluk içinde “zıplayarak” birbirlerini kucaklayan “kardeş askerler”, sizler, Türkiye’deki “yazarçizer ve yorumcu” sıfatlı bir çok fitneciye “unutamayacakları” bir ders verdiniz, sağ olun, var olun!..

Sayın Çintimar, duy bu sesi!

Uluslararası atletizm hakemimiz Mustafa Tongar’dan bir “çağrı” aldım. Noktasına, virgülüne dokunmadan Uluçmarket’e alıyorum…
60’lı yıllardan beri atletizmin içindeyim sporcu, antrenör, mastır, hakem olarak; 79 yaş… Merhum kardeşinizin atletizm âşığı olduğunu da biliyorum.
Zonguldak’ta liseler, ilk ve ortaokullar civarında ikamet ettiğimden (Fener Mahallesi) öğrencilerin içindeyim hep. Rastladığım, tanımadığım çocuklara gençlere ‘’Sizi yetiştirebilirsem yıldız olursunuz’’ dememe rağmen inanır mısınız 10-15 yaş çocuklar bile dudak büküyorlar. Çoğunun gözü futbolda. Tabii oyunda falan değil, futbolun parasında. 

 

Kahroluyorum: Kahrolmamın sebebi atletizmin, ekip sporlarından üstün yanlarını bir türlü kavrayamamaları. “Ben de voleybolda smaçlara, futbolda verkaçlara bakarım, takdir ederim, fakat Messi’ye futbol topunu versek, yeşil çimende 5-10 defa sektirir, boş kaleye 5-10 şut atar ekip olmadığı için 10 dakika sonra yeşil çimenlerden uzaklaşır. Atletizmde yalnız da olsanız 26 atletizm spor dalından sadece birini anlasanız dahi 2-3 saat ilgilendiğiniz dalın antrenmanını yalnız başınıza yapabilirsiniz” diyorum. Müsait (Muharrem Dalkılıç müsait sözcüğünün atletizmdeki anlamını Ankara’da bana anlatmıştı) olduğunuz zamanlarda yaparsınız, yıldız olamasanız dahi bir hobi edinmiş olursunuz.”
Sayın Uluç, Jamaika’da veya diğer ülkelerde çocuklara gençlere insanlara kulüpler, federasyonlar, gönüllüler nasıl yaklaşıyor merak içindeyim; onların ve bizim atletizme yaklaşımları hangi boyutlarda?.. 
Ey, “atletlerimizin dereceleriyle değil, yapılan organizasyon’ ile övünen” Atletizm Federasyonu Başkanı, Sayın Fatih Çintimar, bilmem ki “bu çağrı” sizi ilgilendiriyor ve etkiliyor mu?..
Sanmıyorum!..

 

ŞAKA!

 

İstanbul - Ankara otobüsünde yan yana oturan iki yolcu, sohbet ediyorlardı…
Biri ötekine, “Ben bana anlatılanların yarısına inanırım” dedi; “Hep yüksekten atarlar, çünkü…”
Öteki cevap verdi; “Ben de aksine, bana söylenenlerin üzerine bir misli eklerim…”
“Niye ki” diye sordu, muhatabı…

 

Cevap; “Ben TV’lerde futbol yorumculuğu yapıyorum!..”

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.