O dili keserim!..

 "Beşiktaş'ın unutulmaz oyuncularından" diye verdi, gazeteler Ali İhsan Karayiğit'in ölüm haberini!..
Evet, "öyleydi", ama "çok daha fazlası vardı"; o "Türk Futbolu'nun unutulmaz adamlarından biri"  idi!..

"Bugün sahalarda olsaydı", inanıyorum ki, hatta "Dünyanın en iyi futbolcularından biri olabilirdi" zira, "bir defans oyuncusunun, bir santrhafın, bir orta saha beyni gibi teknik futbol oynayabileceğini gösteren" bir futbolcu idi,o!..
Onu seyretmek "ayrı bir futbol keyfi" idi, nur içinde yatsın, geride bıraktıklarına da Allah sabır versin ve hepimizin başı sağ olsun!..
Ne acıdır ki, Beşiktaş Resmi Sitesi'nin ana sayfa ekranında dün sabah "bu büyük kayıpla ilgili tek satır yoktu", içeriyi tıklıyor, orada "haber" bölümüne giriyorsunuz, orada da yok, nihayet "Belki vardır" diye  "Kulüp
açıklamaları" bölümünü tıklıyorsunuz, haber orada ve "20 satır bile değil!.."

 

*******

Vay canına sevgili okurlarım, vay canına!..

"Sayelerinde futbolumuz artık düze çıkmış, ona ve federasyonuna teşekkür borçlu imişiz!.."

Kim söylüyor bu sözleri; Yıldırım Demirören!..

Milli Takım'ın durumu ortada!..

"6 - 1 bizden" Tahkim Kurulu'nun hâli ortada!..

Tahkim Kurulu'nun hemen hemen "her önemli kararını paspas ettiği" Disiplin Kurulu'nun hâli ortada!..

Hakemlerimizin, "hatalı tayinleri ile",  "FİFA'larıyla beraber"  kulüp yöneticilerinin, basının, futbol kamuoyunun  "kum torbası" hâline gelmesini sağlayan(!) Merkez Hakem Kurulu ortada!..

Federasyon  Başkanı'nın bu konuşmayı yaptığı gün, Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, "Bu sezon  Avrupa'dan men edildik,  gelecek sezon için aynı sorunla karşı karşıya kalabiliriz. Mâli sorunlar yüzünden Avrupa kupalarına katılamama ihtimalimiz var" diyerek, Yıldırım Demirören'in onlara bıraktığı mirasın siyah - beyazlı kulübü düşürdüğü durum  ortada!..

Saha dışı ve saha içi şiddetin "nerelere tırmandığı"  hemen her hafta "en göz önündeki statlarda bile görülürken", düşünelim, bir de "gözden ve gönülden ırak" sahalarla, kent ve kasabalarda "nelerin olup bittiğini?.." 

Ve çok açık görüyoruz ki, "çıkarılan şiddet yasalarına rağmen"  futbolda şiddetin yaygınlaşmasında ve artmasındaki sebeplerin başında , federasyonun ve onun disiplinle ilgili kurullarının "mavi boncuk dağıtmaktan öteye hiçbir şey yapmaması" geliyor ve "büyük bir pişkinlik" ile, bizlerden ; "tüylerimizin ürpermesi" yerine, "teşekkür etmemiz" isteniyor!..

Aslında "bu acı ve yüz kızartıcı tablo" için "çok az şey" yazabildim, "hepsini yazmaya kalksam"  bir gazete sayfası dolardı!..
Onun için yazıma noktayı koyarken, diyorum ki; eğer "bu tabloya teşekkür edecekse", ben o "teşekkürü edecek olan"  dili keser, atarım!..