"O" kafalar!..

A -
A +

"O" kafalar!.. Okuyunca tüylerim diken diken oldu... "Acaba yanlış mı okudum, yanlış mı anladım" diye bir daha okudum... Bir daha okudum; yooo, yanlış falan okumamış, yanlış falan anlamamıştım. Türkiye'de "Profesyonel Futbolcular Derneği Başkanlığı" yapan, yıllarca Galatasaray'a ve Milli Takım'a kaptanlık yapmış olan Turgay Şeren, "hocasının talimatlarını yerine getirmekten ve giydiği forma için terini dökmekten başka bir şey yapmayan" gencecik bir futbolcu için, dakikalarca ve dakikalarca, önce "Petre dışarı", sonra da "buraya yazamayacağım kadar" sinkaflı, iğrenç bir tezahürat için şunları yazmıştı: "Tribünlerin Petre'ye yaptığı isyana iştirak ediyorum." Hey gidi "Kaptan" hey... Gençken Galatasaray'da, milli maçlarda yaptığın hem de "büyük hatalara rağmen" nasıl desteklendiğini bilen bir spor yazarıyım!.. Olgunluk dönemlerinde yaptığın, kupalara, şampiyonluklara mâl olan hatalardan bazılarında "tribünlerin nasıl aleyhine bağırdığını" bilen, gören ve "olmaz, olamaz" diye yazan bir spor yazarıyım!.. Senden sonra, Yasin'lerden başlayarak, Talat'lara, Uğur'lara, Bülent'lere, Tugay'lara ve daha nicelerine "yaptıkları gençlik ve tecrübesizlik hataları" sebebiyle neler yazılıp, çizildiğini, tribünlerin nasıl zaman zaman "isyan ettiğini" yaşayan bir spor yazarıyım, ama hepsinde ve her seferinde "gencecik futbolculara ve hatalarına değil", kötü tezahürata ve yazılan çizilene isyan ettim; zira bıraktım "gencecikleri", en tecrübelilerin, en kodamanların bile "zaman zaman hata yapmaya" hakları vardı!.. Üstelik, "Petre'nin ne suçu vardı?" Teknik direktörü, "onu istiyor ve oynatıyordu!.." Ne yapsındı, çocukcağız? "Ben oynamam" mı desindi; "Ben çekip gidiyorum" mu desindi? Tribünlerde "Saidou gibi sıradan, Ümit Karan gibi ne olduğu yıllardır belli olan" iki oyuncu için, "geleceği olan", kalıp ve fizik olarak da, "futbolu bilmek ve oynamak" açısından da "bugün faydalı, yarınlarda çok daha faydalı olacak" bir Petre'yi "hem de çok çirkin şekilde idam edenlere" bunca yılın tecrübesi ile karşı çıkacağına ve hele hele "Profesyonel Futbolcular Derneği Başkanı" olarak "bu iğrenç tabloya isyan edeceğine", çıkıp yazıyorsun ki; "Tribünlerin Petre'ye yaptığı isyana iştirak ediyorum!.." Söyler misin sevgili kaptan bana; "Sen, Futbolcular Derneği Başkanı mı, yoksa kendini kaybetmiş, ona buna alet olan, Galatasaray'a ve Galatasaray camiasına hiç yakışmayan küfürbazların, olmaz olasıca sözüm ona bir avuç taraftarın savunucusu mu?" Yazık, üstelik "yazından" anlıyorum ki, maçı bile "doğru dürüst seyretmemişsin!.." Övdüğün Cihan'ı, Hakan Ünsal'ı bir yana bırakıyorum, "toz kondurmadığın" Tomas'ın o maçta "ne hatalar yaptığını" maçın kasetini bir daha seyret de gör!.. Cihan'ın "ortada âdil bir hakem olsa" maçın daha kaçıncı dakikasında "iki sarı karttan" oyun dışı kalacağını gör... Cihan'ın ve Hakan Ünsal'ın ne hatalar yaptıklarını, ne çalımlar yediklerini gör... Volkan'ın "takımını nasıl 10 kişi bırakacak kadar" anti futbol oynadığını gör, Hasan'ın ne kadar top kaptırdığını, ne kadar hatalı pas verdiğini say... Necati'nin "sahada olmadığını" seyret... Sonra "Petre'yi teraziye koy" ve biraz insafın varsa, "Petre'ye gelene kadar" kimlerin "Galatasaray'da oynamaması gerektiğini" yaz!.. Aynı gazetede, sevgili Ferdi Leflef'in ve sevgili Ömer Gürsoy'un "gerçek" birer "futbol analisti" olarak yazdıklarını da iyi oku!.. Dünyada "büyük kulüpler", tecrübeli yıldız futbolcular kadar "Petre" gibi "istikbalin yıldızı olacak" futbolcuları da alırlar ve "onlardan büyük faydalar sağlarlar!.." "Fatih Terim'in aldığı" üç genç Rumen de "böyle bir uygulamanın" sonucu idi!.. Sabır gösterilse, desteklense ve "çok değil bir tanesi" yıldızlığa kadar yükseltilse, Galatasaray hiç yoktan 8-10 milyon dolarlık bir futbolcu kazanacaktı!.. Ne yazık ki, Galatasaray "sabır gösteremedi"; medya, üstelik "medyada futboldan anladığını sandığım" bazı yazar - çizerler dahi, "Galatasaray'ın kötü gidişinde" işin kolayını seçerek, faturayı "bu üç gence çıkarmaya kalktılar" ve ikisi "gitti!.." "Sonuncusunun da ipi", Galatasaray'ın içindeki "Bizans oyunlarına alet edilip" çok yanlış ve haksız olarak çekildi!.. Canaydın'ın geldiğinden beri "yapılan 30'a yakın transferde", faturanın "genç üç Rumen'e çıkarılması"; bu zihniyet ve bu medya ile "Galatasaray'ın hiçbir zaman" dünya standartlarında "büyük kulüp olamayacağını" ortaya koyuyor!.. Tabii, bunda "Turgay Şeren" gibi yazar - çizerlerin de rolü büyük!.. Hele hele "Petre'nin ipinin tribünlerdeki bu çirkin tablo ile çekilişini" onaylayanların, Galatasaray'a yaptıkları "manevi" kötülüğün hesabı bile yapılamaz; bu kötülük milyon dolarlarla ölçülemez!.. "Başka kulüplerde" bunlar olurdu ve "Galatasaray'da bunlar olmadığı için", "o başka kulüplerin yöneticileri ve taraftarları" Galatasaray'ı kıskanırlardı!.. Çok yazık; Galatasaray da "o cepheye dâhil edildi!.." Özhan Canaydın'lar, Ergun Gürsoy'lar, Turgay Şeren'ler iftihar edebilirler!.. Sevgili Rauf Tamer'in çok yıllar öncesinde, "Tercüman'ın Tercüman olduğu" dönemlerde "ünlü" bir deyimi vardı; "O kafa!.." İşte "o kafalar", Galatasaray'ı "bu hâle getirdiler!.." Hagi, "az bile söylemiş!.." Zira, "çok daha fazlasını" hak ettiler!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.