Fatih Terim İtalya'da neden tutunamadı?.. Bunun "asıl" sebebini bulabilmek için, "o konuyla ilgili olan" çok şeyi okumuş, dinlemiş, düşünmüştüm!.. Mantığıma, aklıma "tam uyan" bir "sebep" bulamamıştım!.. Nihayet, "iki gün önce" uyandım!.. Fatih Terim'in "ilan ettiği" milli takım kadrosunu okuyunca, uyandım!.. "Kendi takımının maçı" da dahil "iki maçlık bir bahis dolandırıcılığı" olayında başrolü oynayan, "şike maç organizasyonuna boğazına kadar batan" ve daha da önemlisi "bu organizasyonda", şampiyonluğa tesir edecek bir maç olan "Galatasaray - Trabzonspor" karşılaşmasında bahis kuponuna "1" yazdıran "Trabzonsporlu" bir futbolcuyu, olayın üzerinden "daha bir yıl geçmeden" Türk Milli Takımı'na çağıran "bir teknik direktör" İtalya'da tutunabilir mi?.. İşte, her gün TV'lerde, gazetelerde izliyoruz; İtalya'daki "hakem ayarlama olayı" nerelere kadar ulaştı; "zamanın içişleri bakanları" bile yargı önüne çıkmak üzere!.. Şimdi bakın "iş" nereye geliyor: "Şike skandalı tam olarak patlamamış" ama "fısıltı gazetelerinde" kulaktan kulağa her tarafa yayılmıştı!.. İşte o günlerde Terim, "bu futbolcuyu gene milli takıma çağırmıştı!.." İstanbul'da görev yapan ve "bu işten anlayan" birkaç arkadaşa sordum; "Terim'in haberinin olmaması mümkün mü, mutlaka vardır" dediler; inanmamıştım!.. Şimdi, "inanmadığım" arkadaşlardan özür diliyorum!.. Terim, herhalde Makyavelli'nin Hükümdarı'na özendi; "Başarı için her şey mubah!.." Ne diyeyim; Allah akıl fikir versin!.. Peki, "spor adına, fair-play adına, spor ahlakı adına kabul edilemez olan" böyle bir durumu ve tutumu, Futbol Federasyonumuz nasıl "yiyip yutuyor?.." Neden Terim'e "Ne yapıyorsun arkadaş, hiç olmazsa ateş küllensin, makûl ve mantıklı bir süre geçsin, bu oyuncu kendini affettirecek bir yol tuttuğunu göstersin ve amme vicdanında affedilsin, o çirkin olay unutulsun, ondan sonra bakarsın" denmiyor?.. Bu futbolcu, "bulunmaz Hint kumaşı mıdır" ki; Ay - Yıldızlı forma, "şike olayının üzerinden bir yıl bile geçmeden" ona adeta "ödül" olarak sunuluyor?.. Önce "ceza indirimi", sonra "milli forma" ve işte diyorum ki; "Milli Takım kaptanı da yapılsın", iş tamam olsun!.. Ne yapılmak isteniyor?.. Spor aşıklarını, fair-play'cileri, spor ahlakından yana olanları, bu konularda "çok hassas olunması" gerektiğini savunanları milli formadan soğutmak mı?.. "Milli forma" ne demektir?.. Milli forma bu kadar "ucuz" değildir!.. Terim de, Federasyon da iyi bilmelidir ki; "bu seçim"yanlış bir tercihtir!.. Ben, "bu futbolcunun yerinde" olsaydım; "Henüz milli formayı giymeye hazır değilim" der, Terim'e "hayatta bir daha unutamayacağı" bir ders verir ve böylece "amme vicdanında affedilebilmenin" en büyük adımını atardım!.. O zaman, bizler de onu alkışlar ve belki de "makûl bir süre sonra" TV'lerde ve gazetelerde "Artık Milli Takım'a alınmalıdır" diye yorumlar yapardık!.. Ama nerde, "o" büyüklük?.. > Terim'e öneri Sevgili Terim'e bir önerim olacak: Bu futbolcuyu "milli takıma çağırman" yetmez, mutlaka "koluna milli takım kaptanlığı pazıbendini de takmalısın", takmalısın ki; "verdiğin ödül tam olsun!.." > İçime sindiremem Milli forma, "şike yapmak gibi" en büyük "spor suçunu işlemiş" bir futbolcuya, üstelik "sıcağı sıcağına" giydirilemez!..