Galatasaray grupta ikinci de olabilir, üçüncü de, sonuncu da… Aslında hâlâ ikincilik ümidi Kopenhag’a yenilmemek şartı ile en güçlü ihtimal…
Demişti ki filozof Herakleitos; “Bir nehirde iki defa yıkanılmaz!..”
Gene “bir Kane durdurulamadı” ve gene Türk futbolunun “en büyük eksiğine” imza atıldı; “Zor gol atmak, kolay gol yemek!..”
Fanatik’te Ümit Eken, “acı gerçeği” yazdı; “İstanbul’da son 20-25 dakikada oyunu Almanlara teslim eden Galatasaray’ın dün gece final dakikalarına ortak olamayışının nedeni dizilişinin tamamen değişmesiydi.
Maça başlayan 11’den Muslera, Sanchez, Boey ve Toreira kendi bölgelerinde oyunu tamamlayabildi. Ritmi devam ettiremediler, baskıyı sürdüremediler.
Yedi pozisyonun tamamen değiştiği bir Şampiyonlar Ligi mücadelesinde, üstelik Münih’te, Bayern’le oyunu da skoru da paylaşmak mümkün olmadı.”
Benzer bir eleştiriyi daha birkaç gün önceki Kasımpaşa maçı için Türkiye’de sevgili Kemal Belgin yapmıştı; “Galatasaray, Kasımpaşa karşısında gerçekten zaman zaman zor anlar yaşadı. Ve Zaha geldiğinden beri ilk defa sahne aldı. Tamam da Okan Hoca öyle değişikler yaptı ki, ne futbolcular, ne taraftarlar, ne de spor medyası şaşırmaktan öteye geçti. Haa Bayern maçını mı düşündü bilinmez ama maç garanti edilmemişti ki…”
Hakemlerin “dünyanın dört bir yanında benzer olduklarını”, Türk hakemlerini infaz etmeyi marifet sayanlara gösteren ve Okan Hoca’yı çıldırtan Portekizli Hakemi bir yana bırakarak, “gerçekleri” görelim ve yazalım…
Galatasaray’ın “İcardi’den başka golcüsü yok” ve de Galatasaray’ın hocası, “kolayı seçip” mesela çarşamba gecesi Galatasaray’ın tek golünü atan Bakambu’yu kazanmak için hiçbir şey yapmıyor… Tıpkı Oliviera, Mertens’i göz göre göre “yok etmeye” çalışması gibi…
“İcardi atamazsa, Galatasaray kazanamıyor / Galatasaray şut fakiri, karavana zengini / Galatasaray’da fizik kondisyon sorunu var / İcardi, çifte Keremler ve Boey başta ‘futbollarında gerileme olan’ futbolcular var, buna karşılık form grafiklerini sezon başından bu yana ilerleten futbolcu yok” dersem çok da haksızlık yapmış olmam…
Bakmayın “Süper Lig liderliğine”, o “başarı” tablosuna “Fenerbahçe ve Beşiktaş imza atıyorlar” da ondan…
Galatasaray son iki maçında İstanbul’da Manchester United, Danimarka’da Kopenhag ile oynayacak.
Kopenhag’ın öteki maçı Münih’te Bayern Münih’le, Manchester United’ın ise kendi sahasında Bayern Münih’le…
Gruptan çıkmak istiyorsa, Galatasaray, en azında İstanbul’da İngiliz rakibini yenmek, Kopenhag’da da Danimarkalı rakibine yenilmemek zorunda…
Büyük sürpriz olur da, Manchester United’ın ve Kopenhag’ın “Bayern Münih’i yenmesi hâlinde”, işler iyice karışacak ve Galatasaray’ın iki rakibini de yenmekten öteye başka bir çaresi kalmayacak…
Özetle Galatasaray grupta ikinci de olabilir, üçüncü de, sonuncu da… Aslında hâlâ “ikincilik” ümidi “Kopenhag’a yenilmemek” şartı ile en güçlü ihtimal…
Her şey Galatasaray’ın hocası ile futbolcularının elinde; “Kendi düşen ağlamaz” atasözünü de unutmayalım!..
Bir kere kerem Aktürkoğlu 10 numara pozisyonunda oy na ya mazzzzzzz çünkü futbolun doğrularına aykırı dizinde yazdığınız gibi takımda gözle görülür kondisyon eksikliği var altmıştan sonra takım oyundan düşmeye başlıyor Başkan dursun Özbek ile sportif aş Başkan vekili erden Timur bir kenara çekip Okan buruk denen hayal perest ile konuşarak kendine gelmesini sağlayacak geçen sezonki yardımcı hoca mattias woltz u geri getirecek başka çare şimdilik yok