Evet sakın ola ki, kimsecikler, Olimpiyat Stadı'nın yıkmaya ya da değiştirmeye kalkışmasın; o stat orada "o hâli ile" kalsın!..Kalsın ki; "ona bakıp" bir daha hiç kimse, hiçbir yetkili, "böyle yüz karası" bir spor tesisini, "öyle bir yerde" yapmaya ve milletin milyonlarca lirasını "öyle bir ihanet için" harcamaya kalkmasın!..
Kalsın ki; "alınamayacak bir olimpiyat için", daha da fecisi "yer seçimi, konumu, hava şartları bakımından" bir "olimpiyatın ve olimpiyatı olimpiyat yapan ana sporu atletizmin yapılamayacağı görüle görüle" yapılan stadını, Türkiye durdukça, herkes görsün de "ders alsın!.."
Kalsın ki; "Olimpiyatı alacağız" diye, dünyada gezmedik, görmedik yer ve yemedik, içmedik sofra bırakmayanların, onların peşine takılan spor yetkililerimizin "afiyetle harcadıkları onca parayla beraber", bir de "Olimpiyat Stadı" diye, gelip giden yetkililere, gazetecilere, "Çobanların bile 'Rüzgârdan koyun otlatamıyoruz' dedikleri ve ikaz ettikleri" bir yere gömdükleri trilyonların "anıt mezarı olarak" ziyaret edilsin, hatırlansın; "turizme hiç olmazsa bu yönü ile hizmet etsin!..
Kalsın ki, özetle "Gez, ye, iç harca"nın dünyadaki en görkemli enkazı olarak tarih boyu unutulmasın ve herkese örnek ve de ibret olsun!..
Kalsın ki; "milletin onca parasını oraya gömecek olanlardan", hiç olmazsa "bundan sonra" hem de "hakim önünde hesap sorulması gerektiği" akıllarda kalsın!..
Kalsın ki; "sadece yapılış döneminde değil", ondan sonra da "iştahı bitmeyen bir dev gibi" para yemeğe devam ettiği, bakım parası, onarım parası, işletme yaparı, personel parası, parası da, parası; paraya doymayan bir "Tepegöz" olduğu görülsün, bir daha bir benzeri akıllara bile gelmesin!..
Kalsın ki; bir daha "böyle" bir ihanet tesisinin benzerine, "Atatürk" adı ve Olimpiyat" soyadı verilmesin!..
Kalsın ki; Fatih Hocam gibi "önemli görevlerde bulunan, spora büyük katkı veren, başarılar elde eden" spor adamlarımız, "dost sohbetlerinde bile" dikkatli konuşmaları gerektiğini akıllarından çıkarmasınlar!..,
Sevgili Hocamızın, "Olimpiyat Stadı'nı 90 derece döndürüp bir Wembley yapalım" hayali, dostlar arasında yapılan bir fikir jimnastiği, anlatılan bir fantastik rüyadan başka bir şey olamazdı, zaten; öyle de kalacak sanırım.
Sırası gelmişken, herkese de Einstein'in "Hayal, bilgiden üstündür" sözünü hatırlatırım; ama "Hayalin de gerçekleşmesi için bilgi şarttır!.."
Bilgi, "o yerde, o stada ne yapılırsa yapılsın, sorunların çözülemeyeceğini" çoktan Fatih Hoca'nın kulağına fısıldamıştır, bile!..
Evet, kalsın, o stat orada "aynen" Hocam; "bir stat nerede ve nasıl yapılmamalı" sorununun cevabını herkese "dev bir örnek", çok anlamlı "antik bir müze" olarak vererek nesilden nesile miras kalsın!..