Önce F.Bahçe ve Beşiktaş…

UEFA Avrupa Ligi’nde “kâbus yaşadık”; Fenerbahçe ve Beşiktaş yenildi, Galatasaray berabere kalabildi…

 

Galatasaray 12 puanla 6’ncılığa, Fenerbahçe 8 puanla 21’inciliğe, Beşiktaş 7 puanla 28’inciliğe düştü…

 

Gecenin “tek ‘yüz akı’ sonucunu”, Konferans Ligi’nde Başakşehir, Alman rakibini 3-1 yenerek aldı. Bu sonuç, Başakşehir’in Konferans Ligi’ndeki ilk galibiyeti oldu.

 

4 Maç; 2 yenilgi, 1 beraberlik ve 1 galibiyet, kazanılan 4 puan, kaybedilen 8 puan!

 

Ey Ali Koçlar, Acun Ilıcalılar, Hüseyin Yüceller ve “bırakıp giden” Hasan Aratlar işte Türk futbolunun üç büyüğünden ikisini getirdiğiniz durak; bilmem ki yüzünüz kızarıyor ve “yaptığınız hataları, yanlışları” görebiliyor musunuz?..

 

Asıl işiniz, “takımlarınızı ‘içeride ve dışarıda adlarına ve şanlarına uygun bir hâle getirmek’ iken, siz ‘Galatasaray ile uğraşmayı’ görev hâline getirdiniz” ve de işte acı tablo!..

 

 

Sonra Galatasaray!..

 

 

Perşembe gecesinin Galatasaray’ına gelince… Okan Buruk Hoca, “avucunun içindeki galibiyet kuşunu ‘gene elinden kaçırması’ ile” taraftarını üzdü…

 

Bu kaçıncı üzüş; üç farkla önde, iki farkla önde, bir farkla önde iken, “son dakikalarda ‘beraberliğe’ razı oluşu” seyrede seyrede, “Yeter artık” diyecek hâle geldi Galatasaraylılar!.. 

 

Tamam da, Okan Hoca’ya bir türlü yetmiyor; devam… Ve de başlıyor; “yorgunluk da yorgunluk” demeye ve de “Galatasaray sahaya 11 futbolcu ile çıkmışsa, eksik değildir” sözünü birden değiştirerek, “O eksik, bu eksik” diye saymaya…

 

Küstürdüğü, “gönderilme haberlerini” yalanlamadığı futbolcular bir yana, “kulübeden sahaya göndereceklerini de bir türlü ‘iyi hazırlamadığı’ ortada iken” başarısızlığını “kadro yetersizliğine bağlamaya çalışması için” bilmem ki, ne demeli?..

 

Hiç üstüne alınmıyorsun, Hoca’m; bunca futbolcu “neden adale sakatlığı” ile oynayamıyor, dahası “durmadan görülen kartların sebebi” ne ola ki, en kritik maçları “sarı ve kırmızı kart cezalısı” olarak, tribünlerde seyrediyorlar?..

 

Sakın, “kondisyon zafiyetinden” olmasın?..

 

 

ŞAKA!

 

 

“Günaydııın” dostlar ve de iyi geceler!..

 

Nihayet “Türkiye’ye gelen Mourinho’nun, ‘bildikleri Mourinho’ olmadığını anlayabildiler” ve de “veryansın etmeye” başladılar; “kariyerindeki düşüşü” nihayet fark edebilmişlerdi, dostlarımız!..

 

Geleceğinin belli olduğu ve de geldiği günlerden beri hep yazıp geldim; “Mourinho’nun iki dönemi vardır; 2017’ye kadar Mourinho-1 dönemi / 2017’den sonra Mourinho-2 dönemi… Türkiye’ye gelen Mourinho-2  döneminin Mourinho’sudur. 

 

Mourinho, Mourinho-2 döneminde Roma’yı, sadece UEFA Konferans Ligi’nde şampiyon yapabilmiş, sonra da kendisine “Güle güle git” denilmiştir…

 

Ve de, Fenerbahçe onun döneminde “Başarının B’sini bile yakalamakta zorlanırken” başkan Ali Koç ve sonra da vekili Acun Ilıcalı, “kendilerini savunurken” kullandıkları bahaneyi, ona da hediye etmişlerdir; “Fenerbahçe’nin başarısızlığının sebebi, futbolumuzdaki Galatasaray yapılanmasıdır!..”

 

Nihayet, Fenerbahçe medyası, “Çarşamba gecesindeki futbol için” Mourinho’yu sorgulamaya başladı; günaydın!

 

 

 

Öcal Uluç'un önceki yazıları...