Onlar da insan!..

A -
A +

Birçok meslektaşım yazıp çiziyor, birçok okuyucum maillerde, telefonlarda soruyor: "Aykut Kocaman'ın Fenerbahçe maçlarındaki tavırlarıyla, Galatasaray - Beşiktaş maçlarında saha kenarındaki tavırları çok farklı. Mehmet Özdilek'in de Beşiktaş maçındaki tavırlarıyla, Fenerbahçe ve Galatasaray maçlarındaki tavırları çok başka.Şimdi de Bülent Uygun ortaya çıktı; Sivasspor'un Hocası, tavırlarının ötesinde açıklamaları ve konuşmalarındaki imalarla adeta 'Ben Fenerbahçeliyim' arkadaş diye bağırıyor; olacak şey mi?.." Yıllarca Fenerbahçe'de, Beşiktaş'ta, Galatasaray'da, Trabzonspor'da oynamışsın, o formalarla yatmış, o formalarla kalkmışsın; adın, o takımla, o kulüple özdeşleşmiş, sonra teknik adam olmuşsun; isteniyor ki, duygularını ve bütün geçmişini çöpe at; olacak şey mi?.. Hepimiz gibi "onlar da insan!.." Yıllar önce mesela Metin Türel de Samsunspor'da hocalık yaparken, "aynı iddialarla karşı karşıya kalmış", derdini kimselere anlatamamıştı!.. Elbette sporun içinden gelen, hele hele bir kulüple "özdeşleşmiş" sporcuların, ne kadar duygularına gem vurmaya çalışsalar da, zaman zaman "duygusal" davranışları olacaktır; ama "bu davranışlar" sadece "şekil" yönünden olmalı, "esas" yönünden "taraftarlığa kalkıştılar" mı, işte o olmaz!.. Bir zamanlar "yakından tanıdığım" arkadaşım olan Metin Türel'in, Samsunspor hocası olarak, Galatasaray'a yattığına inanmadığım gibi, Mehmet Özdilek'in Beşiktaş'a, Aykut Kocaman ile Bülent Uygun'un Fenerbahçe'ye "bilerek, isteyerek" takımlarını yatıracağına hiç ama hiç inanmam!.. Bu "genç" kardeşlerime bir öğütüm olacak; "böyle hassas ve ince bir yolda" Türk futbolunun yarınlarısınız; hâl ve tavırlarınızda "dikkatli" olunuz; hele hele "ağzınızdan çıkacak tek kelimenin bile nerelere çekilebileceğini" çok iyi düşününüz!.. Özellikle de Bülent Uygun kardeşim, sözüm daha çok sana; çok "medyatik oluverdin"; ekranların ve gazete manşetlerinin büyüsüne kapılırsan, bilesin ki, Türk Futbolu'nun yarınlarında olamazsın ve bunca emeğine yazık olur; sen de kaybedersin, Türk Futbolu da!.. Soru ve cevap!.. "Mail gönderen" Fenerbahçeli okuyucum "özetle" soruyor: "Bu nasıl iş, Tuncay'lar, Aurelio'lar, Appiah'lar, Nobre'ler, Luciano'lar bedava gittiler, şimdi de Lugano ve belki de Volkan bedava gidecekler; Güiza giderse, alındığı fiyatın yarısı bile etmeyecek; bunun hesabını kitabını soran neden yok. Galatasaray'a Arda için, Meira için, Mehmet Topal için yapılan teklifleri duydukça, Fatih Tekke'nin, Gökdeniz'in 'hangi paralar karşılığı' satıldığını hatırladıkça, kulübümüz adına içim sızlıyor; geçen yıl rüyasını görmeye başladığımız, bu yıl acıyla uyandığımız Avrupa Kupaları'nın hayalini bile bu sebeple yaşayamaz olduk; bu iş ne zaman düzelecek?.." Sevgili okurum; stat yapıldı ya, okul yapılıyor ya, stadın VIP çıkışından otoyola bağlantısı yapıldı ya, Fenerium mağazaları kâr ediyor ya, Kalamış Tesisleri'ni de unutma; daha ne istiyorsun; en büyük başkan, Aziz Başkan!.. Yok yok, affedersiniz; "tek" başkan, Aziz Başkan; bütün Fenerbahçe'ye yeter!.. Not: "Bu cevap" benim değil, "Aziz Başkan'a toz kondurmayan" Fenerbahçelilerindir; ben "kendimin ve gerçeklerin cevabını versem", karşılaşacağım hakaretlerin ve küfürlerin bininin "bir para" olacağını biliyorum; gerçekler acıdır ve ne yazık ki, "çok" Fenerbahçeli "gerçeklerin yazılmasını ve söylenmesini" istemiyor; hiç istemiyor!.. İshâl-i kelâm!.. Türk sporseveri, futbolseveri, okuyucusu, seyircisi çok hassas, "teferruat" denilen ve üzerinde durulmayan şeyleri bile görüyor, okuyor ve yorumluyor!.. Diyor ki, bir Galatasaraylı okuyucum; "Bülent Korkmaz Hoca, 'Bu takım birkaç kaliteli takviye ile önümüzdeki yıllarda Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olur, UEFA Kupası'nı da alır' dedi; ne yani; bu sezon güçlü takımların elendiği ve Galatasaray'ın yenebileceği takımların kaldığı UEFA Kupası'nı alabileceğine inanmıyor mu?.." Okuyucum çok haklı; TV'de Bülent Hoca'nın "bu açıklamasını" izlediğimde ve ertesi sabah gazetelerde okuduğumda içim "cızzz" etmişti ve "daha dün bir, bugün iki" denmesin diye yazmamış, "not edip" arşivime atmıştım!.." Bugün, Bülent Uygun dahil "genç" kuşağa, "Hâl ve tavırlarınıza, hele hele ağzınızdan çıkanlara çok dikkat edin" diye yazarken, Bülent Korkmaz Hoca için de "benzer" bir parantez açmayı uygun gördüm!.. Eskilerin deyimi ile "ishâl- i kelâm", sahneye, ramp ışıklarına çıkan insanları "çok çabuk yıpratan" en tehlikeli hastalıktır; kulaklara küpe olmalı!.. İsyan!.. "Hakem camiası haberleri" konusunda "en inandığım" spor yazarı olan sevgili Ömer Faruk Ünal'ın dünkü yazısından bir pasaj: "Hüseyin Göçek tartışmasız bu sezonun en başarılı hakemi. Ama Bursa-F.Bahçe kupa maçını yönetiyor. Emre tekmeyi attı, kartı görmedi. Henüz ekranda tekrarı başlamıştı, Kemal Belgin aradı: - Ya Ömer Faruk, biz bu Hüseyin Göçek'e inanmıştık, hiç yakışmadı. Benim nazarımda bu hakem de bitti! Kemal Ağabey'e geçen hafta dedim ki: - Abi Hüseyin Göçek haklı. O Emre'yi o gün atsaydı, bu MHK, bugün F.Bahçe-Sivas maçına verir miydi? Nitekim geçen hafta da Alex ve Lugano hak ettiği kartları görmedi." Bu birkaç satırda, Oğuz Sarvan Komitesi'nin "hakem tayinlerinde nasıl mavi boncuk dağıttığını" ve "bu mavi boncukların hakemleri nasıl etki altında bıraktığını" okuyor ve anlıyorsunuz!.. Ki, sevgili Ömer Faruk Ünal, "kurulduğundan beri bu Merkez Hakem Komitesi'nden ümitli olan"; dahası, "bu komiteye moral veren" ve de bu komitenin kararlarında "bardağın dolu tarafını gören ve futbol kamuoyuna da gösteren" yazıların sahibidir!.. Nihayet isyan etti ve açıkça dedi ki; "Ben komitenin değil, Türk hakemliğinin savunucuyum, aklınızı başınıza alın, böyle şey olmaz!.." Ben de diyorum ki: "Akıllar başta olduğu için" işte "böyle tayinler yapılıyor"; hakemler kimin umurunda, "onlar birer piyon olarak görülüyor"; yeter ki "beylerin keyfi yerine gelsin" ve koltuk sefaları da sürsün!.. Futbolun adaleti!.. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun "bu hafta aldığı" kararlardan üç tanesi: ".. PAZARSPOR Kulübü idarecisi DİNÇER HASANOĞLU'nun, MÜSABAKA TEMSİLCİSİNE yönelik SPORTMENLİĞE AYKIRI hareketi nedeniyle takdiren 21 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına", "..MALATYASPOR Kulübü idarecisi UĞUR ERDOĞAN'ın, MÜSABAKA HAKEMİNE yönelik SPORTMENLİĞE AYKIRI hareketi nedeniyle takdiren 15 GÜN HAK MAHRUMİYETİ CEZASI ile cezalandırılmasına", ".. FENERBAHÇE SPOR Kulübü Başkanı AZİZ YILDIRIM'ın, MÜSABAKA HAKEMLERİNE yönelik SPORTMENLİĞE AYKIRI hareketinden dolayı takdiren 15.000 TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına." Ne diyelim; "zengine zengin, fakire fakir cezası!.."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.