Özür dile Mehmet Cansun!..

A -
A +

Tüylerim hâlâ diken diken!.. Galatasaray bu kadar mı manevi değerlerinden koptu? Faruk Süren ve yönetimi "bu değerleri tamamen yok etmek için elinden geleni yapmıştı" ama, bizler gene de "geriye bir şeyler kaldığını, kalabildiğini" sanıyorduk!. Yanılmışız!. Galatasaray'ın "tarihinin en üzücü günlerinden birini yaşaması gereken bir zamanda", UEFA Şampiyonu'nun, Süper Kupa galibinin, Şampiyonlar Ligi gediklisi "Dünya takımının" bir "ikinci lig ekibi tarafından" Türkiye Kupası'nın "oynadığı ilk basamağında elenmesine" üzülmesi ve utanması gerekirken, Mehmet Cansun, "bir başkan olarak" başını öne eğip susacağına ya da "Sezar'ın hakkını Sezar'a verme asaletini göstereceğine" bakın neler diyor: "Maçtan önce Lucescu ile konuşmuş 'PAF takımı ile gidelim' demiştim. Ama hoca kabul etmemişti. Türkiye Kupası, bizim için getirisi sıfır, götürüsü çok olan bir organizasyondu. Tam bir angarya. Yenildik, kaybetmek elbette üzücü. Ama bu kez çok üzülmedim, çünkü bir angaryadan kurtulduk." Yazıklar olsun!.. Ne tarafından tutayım: Bir Galatasaray Başkanı düşünün ki, adı "Türkiye" olan bir kupa organizasyonuna "angarya" diyebiliyor!.. Bir Galatasaray Başkanı düşünün ki, "bu kupayı almak için mücadele eden ve edecek olan onca takıma ve futbolcuya" adeta hakaret ediyor, onların yaptığı mücadeleyi "angarya" nitelemesiyle aşağılıyor!.. Bir Galatasaray Başkanı düşünün ki, "bu kupayı en fazla kazanmak onuruna" onun kulübü kavuşmuş, milyonlarca taraftarı "bu başarı ile övünüyor" ama o, bu kupa için "angarya" diyebiliyor!. Bir Galatasaray Başkanı düşünün ki, bu organizasyonda Galatasaray 13 defa kupa almış, bir çok defa final oynamış, o takımlarda oynayan yüzlerce futbolcunun, onlarca teknik adamın, yüzden fazla yöneticinin, on binlerce ve hatta yüz binlerce taraftarın emeği var, teri var, bu kupayı "angarya" sayıyor; "girdisi yok, çıktısı çok" hesabı yapabiliyor!. Bir Galatasaray Başkanı düşünün ki.... Hayır... Hayır... Asıl, "böyle bir zihniyetin temsilcisinin nasıl Galatasaray Kulübü Başkanı olduğunu" düşünün!.. Özür dilemelisin sayın Mehmet Cansun... Hem de hemen... Başta "rahmetli" Metin Oktay olmak üzere, "o kupayı kazanan" ve "o kupada oynayan", nihayet "o kupalara emeği geçen" herkesten ama herkesten özür dilemelisin!.. Onlar, o emeği "angarya için" vermediler!.. Onlar, o teri "angarya için" akıtmadılar!.. Elbette ki, Galatasaray takımının kaptanlarının ellerinde yükselen ve "Galatasaray'a, Galatasaray müzesine onur veren" o 13 kupa "angarya değildi!.." "Gözleri paradan... Getiriden... Götürüden... başka bir şey görmeyen", sadece "dolar hesabı, faiz hesabı, alacak verecek hesabı yapan, ama gerisi umurunda olmayan" zihniyet, Galatasaray'ın manevi değerlerini "böylesine" yok ederken, "bu koca kulübü de küçülttükçe küçülttü!.." İşte bir başkan çıkar Türkiye Kupası'na "angarya" derse... O takımın teknik direktörü de "işi böylesine gayri ciddi tutar" ve futbolcu da sahada "hepsinin üzerine tüy diker!.." Koca Galatasaray da "eğlence ve mizah konusu olur!.." Şu kafaya bakın: Son haftalarda en çok eleştirilen, hakemlere, rakip oyunculara "küfür yağdıran", her düdüğe itiraz ederek takımı geren ve bu yüzden kart üstüne kart gören bir oyuncu, "sanki ödüllendiriliyor" ve Erzurum'da sahaya takımın başında "kaptan" olarak çıkarılıyor! Elbette, "takımın en kötüsü" ve "Ümit'le beraber" Galatasaray'ı yakıyor!.. "Bursa maçından ders almayan" bir teknik direktör, başkanının "Paf takımını çıkart" talimatından cesaret alarak, Erzurum önünde komik duruma düşen bir tertibi sahaya sürmeye cesaret ediyor. Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş... Böyle başkana, böyle teknik direktör... Böyle teknik direktöre, böyle kaptan!.. Böyle kaptana, böyle takım!.. Yazıklar olsun!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.