Pandora'nın Kutusu açıldı!..

A -
A +

Bu "kabul edilemez" tabloya bir an önce son verilmelidir; bu zatın "bir dakika daha Basketbol Federasyonu Başkanlığı koltuğunda oturmaya devam etmesi ve buna izin verilmesi", sadece Türk Basketbolu'na değil, Türk sporuna da yapılacak en büyük hakaret olacaktır!.. Yarım asırdan fazladır "bir spor insanı" ve de "gazeteci", dahası "spor yazarı" olarak bu işin içindeyim; "böyle bir federasyon başkanı" görmedim, tanımadım!.. Olaylar tribünlerde binlerce, TV ekranlarında milyonlarca kişinin gözünün önünde cereyan etti ve herkes "Türk basketbolunu başındaki zatı" gördü; "iyi tanıyan" "Zaten başka ne beklenirdi ki" dedi, "tanıyan" ise "iyi tanıyan kadar" tanımış oldu. "Tanımayanlar" da herhalde "artık tanımışlardır!.." Kim çağırır, kim yapar bilmem, ama "Basketbol Genel Kurulu hemen toplanmalı" ve "Türk Basketbolu, bu başkandan, bu federasyondan kurtarılmalıdır!.." Türk Basketbolu da, Türk Basketbol Federasyonu da "artık" bu zata teslim edilemez; edilmemelidir!.. Bugüne kadar, "o koltukta oturabilmek için" her şeyi yaptı; ama artık "harç bitti"; yapı da derhal "paydos" edilmeli!.. Türlü çeşitli "mazeret (!)" ve bahanelerle "Türkiye Kupası'nı da, Şampiyonluk Kupası'nı da anasının ak sütü gibi hak etmiş olan" bir takıma, "herkesin bildiği sebepler" ile vermekten "kaçan" bir Federasyon Başkanı ile karşı karşıyayız!.. "Benzer" ve hatta "çok daha vahim" olayların olduğu bir maçtan sonra "koltuğunun altında başkan seçildiği zatın takımına kupasını veren" bu kişi, bu defa "Olaylar vardı, veremezdim" diyerek işin içinden çıktığını sanıyorsa, çok aldanıyor!.. Basketbol Camiası içinde herkes "Kimin ne olduğunu, neyin ne olduğunu ve neden olduğunu" çok iyi biliyor!.. Türk Basketbol Camiası, spor yazarı Meriç Tunca'ya, Pandora'nın Kutusu'nu sonuna kadar açtığı için "teşekkür" etmelidir!.. Ortada açık bir tablo var; Hürriyet'in İnternet Gazetesi'ne yazdığı "Basketbol Federasyonu Başkanı'nın olaylı maçtan sonraki sözleri", ne kadar yalanlanırsa yalanlansın, basketbol camiasının "çok büyük bir bölümü" tarafından "doğru" olarak kabul edilmekte ve "Federasyon Başkanı'na değil", Meriç Tunca'ya inanılmaktadır!.. Hatta Meriç Tunca'nın, "ayıp olmasın" diye "Başkan'ın söylediklerinin birçoğunu haberine almadığı" da kulaklardan kulaklara fısıldanmaktadır!.. Basketbol camiasının ve medyasının "önemli" isimleri ve bizzat "kendi" hakemleri için "bunları söyleyen" bir Federasyon Başkanı, "o koltukta oturmaya" devam edebilir mi?.. "O sözler", gene kaydı ihtiyatla yazıyorum; "doğru" ise, o sözleri, "mağlûp takımın amigosu" bile söylemekte zorlanır!.. Şimdi geliyorum, "Tamam da, bu zat giderse kim gelebilir" sorusunun cevabına!.. Türkiye'de "o koltuğa oturacak" ve işi hele hele "bu zattan çok daha iyi, çok daha adil ve tarafsız, çok daha itibarlı olarak yapacak" pek çok insan var!.. İşte "konuşulmaya başlanan" ve de "genel tasvip gören" pırıl pırıl bir isim; Aydın Örs!.. Nerede ise bütün ömrünü bu spora vermiş ve "temiz kalmış", itibar görmüş, kariyeri ve karizması olan bir basketbol adamı!.. Basketbol camiası uyan artık ve gerekeni yap!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.