Paranoyanın ikinci yüzü!..

A -
A +

Monaco kurasına "acaba" diyerek  kuruntuyla yaklaşanlar, kuraya neden bir de "Monaco açısından" bakmıyorlar; kurada Fransızların karşısına, "zayıf bir takım" değil, eleme turunda çıkabilecek en güçlü 4-5 takımdan biri çıktı; onlar korksun, endişelensin; "Bu ne şanssız kura" desin!..

Paranoya'nın, pek çok tarifi, pek çok anlatımı vardır ama, en yaygınlarından ve "kolay anlaşılır" cinsinden olanı; "Kriz hâline gelen mantıksız kuruntularla bilinen bir rahatsızlıktır!.."
Nedense "sporumuzda" ve özellikle de "uluslararası spor arenasında" bildim bileli, "galibiyetler, başarılar, şampiyonluklar, madalyalar, kupalar" bir anda unutulur, "Bize komplolar, tuzaklar kuruldu, bizi satacak hakemler atandı, o yüzden yenildik" havası içinde "spor dışı" sebepler bulunur, yazılır, çizilir!..
Bugünlerde, bu konuda adeta "dejavu" yaşıyoruz. Birçok spor yazarı, futbol yorumcusu arkadaşımız Şampiyonlar Ligi'ndeki kura çekiminde Fenerbahçe'ye "Monaco" çıkınca, kuruntu girdabına daldılar!..
"Eski FIFA Başkanı Blatter bile 'Kura çekimlerinde sıcak ve soğuk toplarla kura kurgusu yapılıyor' diye itiraf etmedi mi? Son yıllarda Fenerbahçe'ye Arsenal / Shakhtar / Monaco'nun çıkması sadece şanssızlıkla izah edilebilir mi? UEFA, Fenerbahçe'den intikam alıyor" anlamına gelen yazılar yazdılar, konuştular!..
"Diyelim" ki, öyle; "eleme turlarında güçlü takımların başına bir şey gelmesin" diye, "sıcak top / soğuk top" kurgusu yapılmış;  iyi de, bu kuruntunun "öteki yüzü" yok mu?..
"Fenerbahçe", kurada "Arsenal'in, Shakhtar'ın, Monaco'nun başına bir iş getiremeyecek" bir takım mı?..
Sorun bakın bakalım, "kurada Fenerbahçe çıkınca", Monaco'lular, Shakhtar'lılar, Arsenal'liler sevinmişler mi?..
Fenerbahçe, "Monaco'yu eleyebilecek" bir takım, "neden biz kuruntu yapıyoruz" ki; onlar yapsın, onlar korksun, onlar endişelensin!..
Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş bu turnuvalarda "kimleri" elemedi; kimleri yenmedi; kimleri "boynu bükük" bırakmadı?..
Eğer, Pereira, "mevsim başında takımını toparlayabilmişse", tur ortadadır; "Şanssız kaleci sakatlıklarının ortaya çıkardığı" durum hariç, sarı-lacivertli takımın Monaco'dan "eksikliği" var mı?..
Karşımızda, 20 takımlı bir ligde ve 38 maçlık bir sezonda "toplam 114 puandan sadece 65'ini alabilen, 38 maçın 17'sini kazanabilen ve attığı 57 gole karşı 50 gol yiyen" bir takım var!..
Maç başına "1.5 gol" atmış, "1.31 gol" yemiş ve "ligin birincisi Paris Saint - Germain'den 31 puan geride ve 45 gol az atıp, 31 gol fazla yiyerek" ligi 3'üncü bitirmiş bir takım!..
Son söz; Fenerbahçe, bu Monaco'yu yener de, eler de; kuruntuya gerek yok!..

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne kasteden kanlı bir darbe teşebbüsünün önlendiği karanlık bir geceden aydınlığa çıkılması için canlarını veren şehitlerimize her Türk gibi şükranlarımı ve "Nur içinde yatsınlar" dileklerimi sunuyor, ailelerinin büyük acılarını paylaşıyor; "Başları sağ olsun" diyorum. Allah bir daha bu ülkeye, bu millete böyle bir gece yaşatmasın!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.