Paris’teki Türkler ve madalyalar!

A -
A +

204 ülkeden 10.500 sporcunun 32 spor branşının 48 dalında mücadelede edeceği “Dünyanın en büyük spor organizasyonu 2024 Paris Olimpiyat Oyunları” dün gece başladı.

 

33. olimpiyatta, Türkiye’miz, 54’ü kadın, 48’i erkek toplam 102 sporcumuz ile 18 branşta madalya için mücadele edecek.

 

Atletizmde 16, güreşte 11, yelken, judo, boks ve yüzmede 8, atıcılıkta 7, tekvando ve jimnastikte 5, okçulukta 4, eskrim ve modern pentatlonda 2, masa tenisi, badminton, bisiklet, halter ve kürekte bir sporcumuz ve takım sporlarında kadrosunda 13 sporumuzun bulunduğu A Millî Kadın Voleybol Takımı’mızla olimpiyat madalyalarına talibiz.

 

En az 12 madalya ile dönebiliriz, başarılar!..

 

 

Lütfen biraz saygı…

 

 

Ansiklopedi der ki…

 

“… Beşiktaş, Altay, Mersin İdman Yurdu, Bursaspor, Kocaelispor ve Düzcespor’da oynamıştır. 1979-80 sezonunda, Türkiye 2. Futbol Ligi (şimdiki 1. Lig) şampiyonluğu ile Süper Lig’e yükselen Kocaelispor’un “gol kralı” futbolcusudur.”

 

“… Antrenörlüğe 2006-07 sezonuna Bingölspor’da başlamış, sezon ortasında Denizlispor teknik direktörlüğüne geçmiştir. Türk futbol dünyasında en büyük çıkışını 1991-1992 sezonunda 2. Lig’den 1. Lig’e yükselttiği Kocaelispor’un ertesi sene 1. Lig’de son haftalara kadar şampiyonluk yarışında kalmasını sağlayarak yapmıştır. Kocaelispor 1992-1993 sezonunu 1. Lig dördüncüsü olarak tamamlamış, aynı yıl Türkiye’yi UEFA Kupası’nda temsil etmeye hak kazanmıştır. Teknik direktör olarak Diyarbakırspor, daha sonra yine Denizlispor’u ve Adanaspor’u çalıştırmıştır.”

 

Kim; Güvenç Kurtar… Şimdi bir TV kanalında “yorumculuk” yapıyor…

 

Hafta içinde bir gece onu dinlemek için kanalını tıkladım… Keşke tıklamasaydım. Programın yöneticisi ve diğer yorumcusu, Güvenç Hoca’nın “bu kariyerine en ufak bir saygı göstermeyerek”, onu hırpalamak iççin ellerinden geleni artlarına koymama yarışına girdiler…

 

Ne yazık ki, çok kanalda aynı tablolar yaşanıyor… “Çokbilmişler” var; “görüş bildirme yerine, tartışmaya girip”, ustaları yenmeye çalışıyorlar…

 

Programa ve kendilerine yazık,” ustalara” da saygısızlık ediyorlar… Yapmamalılar… Özellikle hanım moderatörler ve yorumcular daha hassas ve dikkatli olmalı; “Bilgili olmak, bilgiçlik taslamak değildir!..”

 

 

Nice 50 yıllara...

 

 

Trabzonspor’un 1973-1974 sezonunda Türkiye 2. Lig Kırmızı Grup Şampiyonu olarak 1. Lig’e (Süper Lig) yükselmesinin 50. yılı, 1 Ağustos’ta çeşitli etkinliklerle kutlanacak.

 

Trabzonspor Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Mahmut Ören “Futbolda Anadolu ihtilali için ilk adımın atılmasında emeği geçenler ile bir araya gelerek söz konusu sezonda yaşananları hatırlamak, yeni kuşaklara anlatmak ve o günleri anmak için ‘Süper Lig’de 50. Yıl’ adı altında organizasyon düzenlediklerini” belirterek

 

“O sezonun yöneticisinden teknik adamına, A Takım futbolcusundan genç takım oyuncusuna, malzemecisinden personeline, hakemlerinden maskotlarına, o günleri, yazıları ve fotoğraflarıyla ölümsüzleştiren gazeteci, yazar ve foto muhabirlerine kadar emeği geçen herkesi saygı ve minnetle aramızdan ayrılanları da rahmetle anacağız” açıklamasını yaptı.

 

Bu kutlama gününe davetliydim.

 

“Uçak fobim olduğu için” kara yolu ile Trabzon’a gitmem “bu sıcaklarda” yaşım ve sağlık durumum sebebiyle mümkün değil.

 

Trabzonlulara “nice başarılı ve şampiyonluklarla dolu 50 yıllar” dileyerek, teşekkür ederim.

 

 

Şaka!..

 

 

“Gaziantepli Mehmet Büyükekşi’nin seçimi kaybetmesiyle ilgili yazıma, Gaziantep’ten cevap geldi…

 

Bir zamanlar Türkiye Spor Yazarları Derneğinin Gaziantep temsilciliğini yapan, bugün Gaziantep27 gazetesini çıkaran Ökkeş Özekşi idi “Büyükekşi neden kaybetti” sorusunu cevaplayan…

 

“Abi merhaba...

 

Ben ilk zamanlar Büyükekşi ile konuşup yazışıyordum. Elimden geldiğince destek veriyordum. O da dikkate alıyordu. Ama sonradan değişti, tam bir kibir abidesi oldu. Siyasete sırtını iyice dayadı. Kimseyi umursamadı, bildiğini okudu. Siz bana ‘Destek vermek lazım’ dediğinizde hatırlarsan eleştiriyordum. Dediğin çok doğru, Avrupa Şampiyonası sonrası kesin bırakmalıydı. Bakın işte bu gidiş iyi mi oldu?

 

Öcal abi bu gidiş aslında Türkiye’de insanları canından bezdirmenin sonucudur. Hacıosmanoğlu’nun gelişindeki işaret, ‘Bu gitsin de kim gelirse gelsin, yeter artık’ isyanının siyaseten de ayak sesleridir. Tabii en vahimi, o gitsin tamam da, gelen futbolu beklenen hâle getiremezse, o zaman eyvah bile denilemeyecek...”

 

Son “nokta” benden; “İnşallah beklenen hâle getirecektir!..”

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.