Yeter artık, bırakın başkan Süren'in yakasını!. Sıradan bir Fransız futbolcunun transferinde bile "banka teminatı istenen bir duruma düşürdüğü Galatasaray'a, böyle bir başkandan artık hayır gelmeyeceğini" bizzat kendisi söylüyor!. "700 bin dolarlık kredi garantisi bulamayan bir kişinin Galatasaray'a başkanlık edemeyeceğini" bizzat kendisi anlatıyor!. Bir tarafta Fenerbahçe Başkanı'nın "durumuna" ve "kurduğu yönetime bakın", bir tarafta da Süren'in Galatasaray'ı, kendisini ve yönetimini getirdiği yere bakın!.. "Para işinden anlamam" ama, "Fenerbahçe'nin 5 yıllık gelirini nerede ise bir yılda toparlayan Galatasaray'ın" neden bu durumlara düştüğünün hesabını vermemiş ve kulübü "150 trilyonun üzerinde bir borçla devredecek olan" bir başkanın "eteğine yapışıp", ona hâlâ "Gitme kal, formülü buluruz, genel kurul üyelerine baskı yaparız" diyenler, bilmelidirler ki, Galatasaray'a da, Süren'e de iyilik yapmıyorlar! "Hayali ihracat soruşturması" faslından savcılara ifade veren Süren'in "işe kulübü de karıştırdığı" ve "Ben koca Galatasaray Kulübü Başkanı'yım, böyle şey yapar mıyım" dediği yazılıp, çiziliyor; yalanlanmıyor!. Eğer "bu sözler, bu iddialar doğru ise", Süren'in neden aylardır "Başkanlık koltuğuna tutunmaya çalıştığı" da çok iyi anlaşılıyor! Temenni edelim ki, "böyle bir söz etmemiş" ve "Galatasaray'ın arkasına saklanmamış olsun!." "Olay doğru olmasa bile", Faruk Süren'in durumu, Galatasaray'ın başında bir dakika daha fazla kalmaması gerektiğini ortaya koyuyor! Neden mi? "70 milyon dolara yakın bir hayali ihracaat suçlamasına karşı" ne diyor Süren? "Benim bunca şirketimin içinde, bunca işlem arasında, bunların olup bittiğini bilmeme imkân yok!" Yani? "Bunu kabul etmiyorum ama, varsa kabahat benim değil!" Hımmm!... 70 milyon dolar bu!. Yani, nerede ise 90 trilyon lira!.. "Böyle bir ihracat olayından haberi olmayan bir patronun" Galatasaray'ı iflâsın eşiğine getirmesine ve "bundan da haberi olmamasına hiç şaşmamak gerek!." Böylesine "Dünyadan haberi olmayan" bir başkanı, Galatasaray'ın "başında tutmak isteyenlerin" amacı ne? Ya gerçekleri görmek istemiyecek kadar "Sürenkolikler!." Ya Galatasaray için "Az battı, daha çok batsın" gibi gizli bir emelleri var!. "Galatasaray'ın menfaatlerinin söz konusu olduğu, hatta mali olarak çok daha iyi şartların ortaya konulduğu" bazı olaylarda "türlü, çeşitli bahanelerle ve hatta bazıları yönetim kurulundan da gizlenerek", Süren'in istediği kurumlara, şirketlere "avantaj sağlanmasının bile üzerinde durmayan" bir medya ve "gözü kör, kulağı sağır" bazı Galatasaraylılar'la karşı karşıyayız! Süren tipik bir "çağdaş Pirrus'tur!." Anlayabilmeniz için, Galatasaray'da "taş üstünda taş kalmaması mı gerek?"