Pirrus Zaferi!..

A -
A +

"Özerk Türk basketbolunun ilk federasyon seçimi" yapıldı ve seçimi Turgay Demirel kazandı! Hayırlı olsun ve dilerim ki, Demirel "seçimden sonra verdiği" şu sözü tutsun: "Yeni bir dönem başlıyor. Bazı düşmanlık yapan kişileri de bu seçimden sonra sağduyuya davet ediyorum. Bu seçimlerde herkes oyunu kullandı. Bana 85, sayın Arıboğan'a 82 oy çıktı. Bunu bir bölünmüşlük olarak görmüyorum. Şunu söylemeliyim ki, biz herkes için çalışacağız." Açıkça söylüyorum; Demirel'in, "sözünün gereklerini yerine getirebileceğine" inanmam zor!.. Zira; "Türk basketbolunda düşmanlık dönemini başlatan" , camiayı dilim dilim bölen kendisidir!.. Yanında tuttuğu ve "federasyondan maaş ödediği" Doğan Hakyemez, "camianın büyük bir bölümünü Demirel'e ve federasyona düşman edenlerin" başında geliyor! Seçim sonunda yaptığı konuşmada hâlâ "düşmanlık duygusunu" taşıdığını "bazı düşmanlık yapan kişiler" tanımlamasıyla bizzat Demirel göstermiyor mu? "Camiada bu tanımlamaya en çok uyan kişinin" bir türlü vazgeçemediği Doğan Hakyemez olduğunu da, sevgili Turgay Demirel bilmiyor mu? Çok iyi bildiği halde neden onu yıllar yılı omuzlarında taşıdı ve hâlâ taşıyor? Yoksa, "düşmanlık tohumlarının ekilmeye devam etmesini" mi istiyor? "Böyle bir ikili" temenni ediyoruz ki; "değişmiş olsun" ve bu ikiliden dostluk çıksın, barış çıksın, sevgi çıksın, saygı çıksın; ama zor, hem de çok zor! "Kendi yaptıkları" statü ile, "kendi seçtikleri genel kurul delegeleri" ile girilen bir seçimi, çeşitli baskılara, üretilen "komplo" haberleri ve palavra "destek" deklarasyonlarına rağmen "ancak 3 oy farkla kazanmaları" ve "bunu bir 'zafer' olarak ilân etmeleri" ortada olsa olsa bir "Pirrus Zaferi" olduğunu gösteriyor!.. "Türk basketbol camiasını genel kurulda temsil edecek olan 177 delegeden ancak 85'inin oyuna alabilmek" , yani "yüzde 50 oyu bile bulamamak" bunca yıldır Türk basketbolunu "tek başına yöneten" bir federasyon başkanı için, ne anlama geliyor; Turgay Demirel "bu acı gerçeği" çok iyi düşünmeli!.. "Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve 3 yardımcısı" kulise "boğazlarına kadar girmese" , Turgay Demirel'in yerinde şimdi, "başkan seçilmeyi Demirel'den kat be kat daha çok hak eden" ve "galip sayılır bu yolda mağlup" olarak "köşesine çekilen" Lütfi Arıboğan olacaktı ve de "Türk basketbolu için" çok da iyi olacaktı! Rahmetli İsmet Paşa'nın, "Rahmetli Cevdet Sunay'ın cumhurbaşkanlığında görev süresinin uzatılmasına destek vermesi için" kendisine gelenlere verdiği cevap çok ünlüdür: "Görev süresini uzatırsak ne yapacak, bugüne kadar ne yaptıysa, onu..." Demirel, bundan sonra ne yapacak? Bugüne kadar ne yaptıysa onu!.. "Bugüne kadar ne yaptıysa onu yapmayacağına" , yani "Demirel'in değişeceğine inanmam için" bir test sorum olacak: Doğan Hakyemez ile yollarını ayırabilecek mi? Bu sorunun cevabı "evet" değilse, göreceğiz ki: Demirel değişmez ve de "bugüne kadar ne yaptıysa, onu yapmaya devam edecektir!.." Bölünmelerin, kavgaların giderek arttığı bir basketbol camiası... "Basketboldan, kirlibola gidişte" hızlanan süreç... Ve belki de.. "Genel kuruldan önce yazdığım gibi" ; mahkeme önüne gidecek yolların açılması... Genel Kurul Statüsü'nün Resmi Gazete'de yayınlanmaması... Genel kurulun toplanmasıyla ilgili "hukuki" eksikler... İtirazlar... Davalar... "Vergi - sigorta borcu" soruşturmaları... Kısacası "Türk basketbolu" uzun - ince bir yola girdi; bakalım yolun sonu nasıl bitecek?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.