Vefa"; yok!..
"Nankörlük"; "15 insan boyu" ve "oy birliği ile!.."
"Galatasaray'ın Değerleri" bu mudur?..
Bilemediler, göremediler, anlayamadılar ki, "Fatih Terim", şu anda "insan olarak Galatasaray'ın 'yaşayan' en büyük değeridir!.."
"Galatasaray değerlerini bilen, bu değerlere önem veren" bir Başkan, bir yönetim, bugünkü Galatasaray Başkanı ve Yönetimi'nin "ona yaptıklarını" yapar mı?..
Sakın, "bu çirkin ve ayıplı tablonun altında Galatasaray Değerleri / Kurumsallaşma" değil de, "kompleksler, kıskançlıklar, başka hesaplar" ve de asıl "bu olayla ramp ışıklarına çıkan lisecilik faşişmi"olmasın?..
Bakınız "Monbeylerim"; koltuğunuz elbette "Galatasaray Değeri", etiketleriniz elbette "Galatasaray Değeri" ama Galatasaray tarihi size yaşadığınız sürece soracak; "Sizler Galatasaray Değeri misiniz?.."
"Galatasaray Değerleri'ne saygı göstermek" ve de dillerinize pelesenk ettiğiniz "kurumsallaşma", Fatih Hoca gibi Galatasaray'ın "insan olarak şu anda yaşayan en büyük değerine", sizleri, talebeleriyle beraber "omuzlarında taşıyıp", Galatasaray tarihine parlak başarılarla geçmenizi sağlayarak "böyle kararlar alabilecek güce eriştiren" bir Anıt Adam'a, "esas itibariyle de, şekil itibariyle de hiç ama hiç hak etmediği" böyle bir ayrılığı yaşatmak, antrenmanda iken, bir televizyonun "alt yazısı" ile "kovulduğunu" kamuoyuna duyurmak mıdır?..
Şimdi geliyorum, asıl soruya; "Galatasaray Kulübü'nü şike soruşturmasına katmak için yanıp tutuşanlara, en büyük cesareti veren" bir "mektup" olayının baş kahramanını, "bir Galatasaray Başkanı'nı mahkemelere düşürmeye kadar götüren yolun taşlarını döşeyen" bir kişiyi, "Sportif Direktör", "Baş Danışman" gibi etiketlerle, hem de kulübün mâli bakımdan bu zor zamanlarında avuçlar dolusu paralar ödeyerek "yanı başınıza oturtmak" ve "Fatih Hoca ile birbirlerini ne kadar sevdikleri(!) biline biline, Galatasaray Futbol Takımı'nın transfer işini ona vermek", Galatasaray Değerleri ile Kurumsallaşma ile "ne kadar bağdaşıyor", söyler misiniz bana?..
"Yapmadı" ya, diyelim ki, "Fatih Hoca hatalar yaptı", hatta "çok büyük hatalar yaptı"; ama, "ortada milli bir görev varken ve bu hatalar o görev için yapılmışken", kurucularının ve o zamanki yönetici ve üyelerinin bir çoğu Çanakkale Savaşlarında şehit olmuş bir kulübü bugün yönetenlerin, hem de "yalan yanlış" ve de "çoğu spekülatif" fısıltı ve iddialara dayanan bu hataları "Galatasaray Değerleri ile ilişkilendirip", böyle bir Hoca'yı halk tabiri ile "alenen kovması", söyler misiniz bana; "Galatasaray Değerleri'ni nerelere kadar düşürmüştür?.."
Ve de "Galatasaray Değerleri'ni 75 milyonun önünde bu duruma düşürenlere" acaba ne yapılması gerekir?..
Bilesiniz ki, size "en büyük dersi", Galatasaray tarihi verecektir ve de "kendisine ve Galatasaray'a yakışır" şekilde, "önce" Galatasaray taraftarı, sonra da Galatasaray Genel Kurulu!..
Daha, "zorunlu olarak" ve Ali Dürüst grubunun ısrarlarıyla göreve getirilen Fatih Terim için "o günden itibaren yazılmaya başlanan" senaryo, bugün "Ünal Aysal - Bülent Tulun - Liseciler ekibinin zaferi ile bitmiş" gibi görünüyor!..
Ama perde henüz kapanmadı; bu zaferin, tam bir "Pirus zaferi (Epir Kralı Pirus'un Romalılara karşı kendi ordusu dahil, yıkıcı büyüklükte kayıplar pahasına kazandığı zafer; kazananların başka bir zafer kazanamayacak kadar fazla yıprandığı zaferleri anlatır)" olduğunu, çok yakında başta "zaferi kazandıklarını zannedip, ellerini ovuşturanlar dahil" herkes görecek, ama olan da Galatasaray'a olacaktır; çok yazık!..
Bakınız, Terim Hoca, şimdi vicdanı rahat, "geceleri mışıl mışıl uyuyordur"; ama sizler, "izin verdiğiniz hâlde", Hoca'nın "milli takımla ilişkilerini bahane ederek", ona bu çirkin, ayıp ve de "kabul edilemez" hareketi yapanlar, acaba geceleri rahat uyuyor musunuz, uyuyabilecek misiniz?..