Play-Koff!..

Bizlere tavsiye ediyorsunuz, lütfen önce aynaya siz bakınız Sayın Mehmet Ali Aydınlar!.. Bakınız da, "İyi niyetliyim" sözünüzün "gerçek" olduğu intibaını veren bir "yüz" ile karşılaşacak mısınız, çok merak ediyorum! Buna rağmen "iyi niyetli olduğunuza inanmamızı istiyorsanız", o yüze karşı, hatalarınızı bir bir sıralayınız: "Şike soruşturması kapsamında kararı, İlhan Cavcav'a ve de mahkemeye havale ettim. - Etik Kurulu Raporunda 'Bazı maçlarda şike, şike teşebbüsü, teşvik ve teşvik primi teşebbüsü olduğu kanaatine varılmıştır' gibi ibareler olmasına rağmen, 'bunlar yokmuş gibi' davranarak, 'yeterli bilgi, belge ve delil olmayan maçlara vurgu yapıp' ligleri 'kirlilik görüntü ve iddiaları' ile başlatmayı göze aldım ve özellikle deplasman maçlarında havaalanlarından stat içlerine, tribünlere kadar sürecek muhtemel şiddet olaylarını da polise havale ettim. - Bu arada Etik Kurulu'nun 'kanaate vardığı maç sayısının yetersiz olduğuna dair ne ana statümde, ne talimatlarımda tek madde ve tek cümle bile olmamasına' rağmen, kendi kendime sormadım; 'Ey Aydınlar, senin kanaate varman ve karar vermen için kaç maç gerek; 10 mu, 20 mi, 100 mü?..' Talimatlarımdan hangisinde 'toptancılık yapılır?' diye yazıyor? - Disiplin Kurulu'na gönderdiğim kişilerin tedbirli olup olmamasının seçimini de, idari disiplin kararlarımda da tamamen özerk olmam için Anayasa bile değiştirildiği hâlde, ben yapamadım, 'Şunlar tutuklu-bunlar tutuksuz yargılansın' diyen mahkeme hakimlerine seçtirdim. - Ligin yeni sistemi Play-Koff'u (Özür dilerim Sayın Başkan, yanlış yazdım, Play-Off yazacaktım. ÖU) kulüpler yerine kapalı kapılar ardında yayıncı kuruluşla beraber yaparak ve anlaşarak tam bir emrivaki şeklinde ilân edip, hedef saptırmayı ve gündemi değiştirmeyi denedim. - 'Kuvvetli şüphe olduğunu' Disiplin Kurulu'na gönderdiğim 'tedbirli' kişiler ile kabul ettiğim hâlde, Avrupa Kupaları için 'tedbir koymayı' da kulüplere ve UEFA'ya ciro ederek, büyük bir hataya düştüm. Açıklamamdan hemen sonra, UEFA 'eski savcı olan' bir başmüfettişi İstanbul'a göndererek soruşturmayı yürüten Savcı ile görüştürdüğü ve 'ne olup bittiği' kabak gibi ortada olduğu hâlde, sanki ortada 'ciddi bir durum yokmuş' gibi, 'UEFA rapor yazmayacak' gibi, kahkahalarla gülünecek bir 'geçiştirme hamlesi' yapıp, herkesi 'aptal' yerine koymaya kalktım. - UEFA'nın verebileceği herhangi bir 'tedbir' kararının faturasını da, 'daha baştan beri 'doğruları söyleyen' Galatasaray'a ciro ettim. - 'Haklı' olarak isyan eden Trabzonsporluları susturmak için, ceza çarkını insafsızlıkla kullandım. - Federasyon kararlarını eksik ve yetersiz bulan kulüplerin başkanları ile görüşeceğime onları 'hain' ilân edip, ağzını 'para için' açıp, para için kapayan ve sporun, futbolun temizliği umurunda bile olmayan Cavcav zihniyetine teslim olduğumu cümle âleme ilân ettim. - Anadolu takımlarının şampiyon olmaması için, bir başka İstanbul büyüğünün başkanına telefonda 'el ele verme' çağrısı yapan ve bu telefon konuşmasında Anadolu kulüpleri için çok çirkin sözler sarf ettiği 'dinlemelerde' ortaya çıkan, dahası zamanın Federasyon Başkanı'na telefonda, Anadolu insanı için 'en kutsal varlıklardan biri olan' anayı da işin işine katan çok çirkin, küfürler eden, Federasyonu, Merkez Hakem ve Disiplin Kurulları'nı gene çok çirkin sözlerle tehdit ettiğine dair dinlemeler bulunan bir zatı neden hâlâ Kulüpler Birliği Başkanlığı'nda tutmalarındaki ve Cavcav'ın, bu zatı başkanlıktan indirmek yerine, 'temiz spor ve futbol için' direnen Galatasaray ve Trabzonspor'u vakıftan ihraç etmeye kalkışmasındaki sebebi neden hiç düşünmedim? - Şimdi, sporumuzun mafya uzantılarının tehditlerinden, şike organizatörlerinden temizlenmesini, spora dürüstlüğün, ahlâkın, sevgi ve saygının hakim olmasını isteyen ve savunanların cephesindeki insanlara büyük haksızlık yaptım!.." İşte size "kötü niyetli" saydığınız cephede yer alan Öcal Uluç'tan "nasıl göründüğünüze dair", sporumuz ve futbolumuz adına herkesi üzen bir tablo; bilmem bu tablonun içinden sizi, şapkadan çıkardığınız ve o da tamamen "İstanbul'un Üç Büyükleri ile yayıncı kuruluşa yarayacak" Play-Koff, pardon Play-Off sistemi kurtarabilecek mi?..