Portekizce küfretmek serbest!..

A -
A +

"Küfrü önlemek ister" görünen ama "sadece görünen", buna karşılık "hiçbir şey yapmayan", pardon "yaparak" göz göre göre "ceza alması gereken" Galatasaray seyircisini "para cezası ile geçiştiren" bir Futbol Federasyonuna, bugün de bir başka pencere açacağım: Gazetelerden: "Hakemler Portekizce bilmediği için, kaleci Volkan'a gösterilen kırmızı karttan sonra, Roberto Carlos'un maçın hakemi Abitoğlu'na söylediklerini raporlarına yazamadılar; bu yüzden Brezilyalı oyuncuya ceza verilmeyecek. Bu sözler kelimesi kelimesine maçın bant kayıtlarında var." Yanlış hatırlamıyorsam, "bu durum" geçen sezonda da olmuş ve "yardımcı hakeme çok çirkin bir söz söyleyen" Carlos "aynı sebeple" ceza almaktan kurtulmuştu!.. Bu ne demektir; hakemler, "Carlos ile aynı sözleri Türkçe söyleyen" bir Türk futbolcusunun, mesela Fenerbahçe kalecisi Volkan'ın ya da "İngilizce söyleyen" Galatasaraylı Kewell'ın neler söylediğini, "İngilizce bildikleri için", raporlarına yazacaklar ve "bu futbolcular ceza alacak" ama "İspanyolca küfreden, Portekizce küfreden" Brezilyalı, Arjantinli futbolcular ceza almayacaklar; neden; "hakemler Türkçe ve İngilizce biliyor ama İspanyolca, Portekizce bilmiyor" diye; oh ne âlâ ne âlâ !.. Böyle bir adaletsizlik, ne adaletsizliği, "rezalet" olur mu?.. "Portekizce konuşan" futbolcunun maç naklen yayın bantlarında "neler söylediği" kelime kelime var, ama "hakem raporunda olmadığı için" ceza yok!.. "Böyle" şey olur mu?.. Ama bizde oluyor; neden "iki sebepten": Bir; "federasyonun hukukçuları" diyorlarmış ki: "FIFA böyle diyor!.." Ne diyormuş FIFA; "Hakem raporlarında yoksa ceza verilmez" diyor!.. Vay canına!.. Soruyoruz bir; FIFA "hakem raporlarında olmadığı hâlde" ve "hiç kimse de görmediği hâlde", bantlarda da "o kısım çıkarıldığı için" hiçbir şey bilinmediği hâlde, "soyunma odalarına"giderken, "bir İsviçreli futbolcuya vurulduğu için" nasıl cezalar verdi ve Türkiye'nin cezasını arttırdı?.. Bitmedi, soruyoruz; "Küfrü önlemek isteyen bir federasyon, iki maçta küfredilirse seyircisiz oynama cezası verilirken, talimatı, nasıl 4 defada ceza verilebilecek hâle getirir?." "Aynı" federasyon cevap veriyor; "Bu ceza zaten dünyanın hiçbir yerinde yok, FIFA'da da!.. Biz 4 defada da olsa bile seyircisiz oynama cezası veriyorsak, bu da bir şeydir!.." Eee??? "Takımlara cezayı, dünyada olmasa da, istediğin şekle sokup veriyorsun", ama "iş, futbolcuya verilen cezaya gelince", çıkıp diyorsun ki; "dünyanın her yerinde bu böyle, başka türlü olmaz!.." Milli liglerde verilen disiplin cezalarına, FIFA'nın, UEFA'nın "böylesine" karışacağını hiç sanmam!.. Karışıyorsa, Futbol Federasyonumuz, mesela bu "Portekizce, İspanyolca küfür meselesini", bir soru hâline getirip FIFA'ya sorsa; FIFA'nın, "Kardeşler, madem hakemler Portekizce bilmiyor, raporlarına da yazamıyorlar, öyleyse futbolcular istedikleri gibi Portekizce küfür edebilirler, imtiyazları var, ceza veremezsiniz" cevabını vereceğini mi sanıyoruz?.. İki; deniyor ki; "Efendim maç kasetlerine bakarak ceza verilirse, eşitsizlik oluyor, genelde 4 büyük takımın maçları böyle teferruatlı ve baştan sona veriliyor; onların futbolcuları mağdur olacak, diğer takımların futbolcuları kurtulacak!.." Federasyon, yayın hakkını almış kuruluşla oturur masaya, "bedelini de öder" ve "bütün süper lig maçlarının sahaya çıkıştan, soyunma odasına girişe kadar bütün görüntüleri kesiksiz banda alınır ve bu bandın bir kopyası, maçlardan sonra Futbol Federasyonuna teslim edilir"; olur biter!.. Haksız mıyım, sevgili başkanım Mahmut Özgener?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.