Futbol Federasyonu "yabancı sayısı" üzerinde oynama yapmadı ve bugüne kadar "6 kontenjanı bile doğru dürüst transferlerle kapayamayan" kulüplere taviz vermedi; kutluyorum!.. "Verilen kontenjanı bile doğru dürüst transferlerle kapayamayan" derken, bunlara "en başta da, bugün 'İlle de sınırlama kalksın' tezinin şampiyonluğunu yapan Fenerbahçe dahil' demem gerek!.." Birazcık "İlhan Cavcav'ın G.Birliği'ni ayırırsak", yıllar yılı hiçbir kulübümüzün, "kalıcı, istikrarlı, doğruları fazla, hataları az" bir transfer politikası yok; olmadı!.. Çoğu, "futbolcu komisyoncularının, bezirganlarının, menajerlerinin getirdiği" kasetler ve bilgilerle, nihayet "uzman" dedikleri "bir yardımcı hoca ile bir yöneticinin gidip bir maç seyretmesi" ile "milyon dolarlar - eurolar" ödeyerek futbolcu alıyor!.. Sonra da kıyamet; FIFA'lara kadar giden anlaşmazlıklar, "sözleşmedeki rakamı indirelim" yakarışları!.. Türk futbolunun geleceğini karartacak, "genç" Türk futbolcularının önünü tamamen kapayacak olan "sınırsız yabancı" dayatması, "kulüpçü" yazar -çizer ve yorumcularının yaygaralarına rağmen "başarıya ulaşamamış" ve Futbol Federasyonu "Türk Futbolu'nun geleceği için" çok önemli ve cesur bir yaklaşımla "kapıyı kapatmıştır!.." Yakında FIFA da, "yasal yolu bulduğu anda" bütün federasyonlara "11 kişilik saha kadrosunda ülke futbolcusu olarak 6 oyuncu olacaktır" talimatını verecek; kimsenin şüphesi olmasın!.. Ülkemizi futbolda "yabancılar cenneti ve yerliler cehennemi" haline getirecek olan "sınırsız" dayatmasına boyun eğmeyenler sağ olsunlar!.. "FIFA kriterlerine tam olarak uyma" konusunda çaba gösterileceğine "çuvalla parayı yabancılara akıtacak" bir çirkin çarkın dönmeye başlamasını isteyenlerin "baskısına dayanıp", taviz darbesini önleyenlere Türk futbolunun ve futbolcusunun teşekkür ve şükran borcu var!.. İyi de nerede "futbolcu" dernekleri, nerede "futbol adamları" dernekleri; nerede?.. Neden sesleri sedaları çıkmıyor ve meydanı "dayatmacılara bırakıyorlar?.." Bu arada "dayatmacıların başında olanlar" için de birkaç sözüm var: Hadi, Aziz Yıldırım, "Avrupa kupalarındaki başarısızlığının hesabını vermemek için, suçu Federasyona ve yabancı sınırlamasına yüklüyor" ve "Bu sezon da aynı davulu çalıyor"; anladım!.. İyi de, Kulüpler Birliği'nin ve G.Saray'ın anlı ve de şanlı Başkanı Özhan Canaydın'a ne oluyor?.. 5 yıllık başkanlığında her nasılsa "Adnan Polat'ın sayesinde" ilk defa "bir - iki" kaliteli yabancı transferi yapabilen ve başında olduğu kulüp "hâlâ borç batağında yüzüyorken" çıkıp da "sınırsız yabancı" kampanyasının öncülüğüne nasıl soyunuyor?.. Hangi hakla ve hangi yüzle?.. Bir aynaya baksın bakalım "FIFA Kriterleri" bakımından başında bulunduğu kulübün durumu ne?.. Sen kim, "sınırsız yabancı istemek" kim?.. Hadi canım sen de!..