Püfff!..

A -
A +

Galatasaray'da bir altyapı hocasının verdiği raporla bazı oyuncular kadro dışı bırakıldı. Peki, Donk dururken, Olcan'ın gönderilmesi 'Hollandalı' dayanışması mı? 

Hadi Tarık, verilen bütün imkan ve fırsatları heder etti; gitsin!..        
Hadi Umut, Hamza Hamzaoğlu'nun "hatalı tutum ve davranışı" sebebiyle, "faydalı olduğu ve önemli maçlarda kritik goller attığı unutularak", taraftarın da, seyircinin de yoğun tepkileriyle karşılaştı, başkan ve yönetimin "antipati duyduğu" ve "gitmeli" dediği bir futbolcu hâline getirildi, morali bozuldu, bütün çabasına rağmen, topa vuramaz  duruma düşürüldü; gitsin!..
Amma, Olcan; iki sezon "joker gibi" kaç yerde oynatıldı, kaç değişik görev verildi, kaç "kritik gol attı" ve bugün "Donk kadroda, Salih Dursun kadroda", o dışarda!..
Geçen sezon "hiçbir şey yapmayan ve Galatasaraylıları çıldırtan" Donk, Trabzon'da "Galatasaray maçında neler yaptığı ortada olan" Salih Dursun kadroda, Olcan dışarda; olacak şey mi?..
"Hollandalı Donk kalsın" talimatını , "Hollandalı" Sneijder mi verdi, yoksa "Hollandalı" Riekerink'in "Hollandalı" vatandaşına ödülü mü?..
Ortada Galatasaraylılar adına "utanılacak" ve "isyan edilecek" bir tablo var!..
Anlaşılıyor ki, "çaresizlik içinde kıvranan" Başkan ve yönetimi, Sneijder'e verdikleri cezadan bin pişmanlar ve "ona hoş görünmek için", bedelini maddi ve manevi olarak "Galatasaray üzerinden" ödemeye çalışıyorlar!..
"İsim de vererek Galatasaray yöneticilerine ve yönetimine ağır hakaretler yağdıran" bir Hollandalı futbolcunun "kaptan yapılması", dahası "Donk'un kadroda tutulması" başka türlü nasıl izah edilebilir?..
Asırlık Galatasaray Kulübü'nün "4 yıldızlı" futbolundaki şu tabloya bakın; Üst yapı; Sneijder / Orta yapı; Donk / Alt yapı; Riekerink!..
Hollandalı "deli ve dahi" ressam Van Gogh, bugün yaşasa ve Galatasaray üyesi olsa, Galatasaray'ı "Sonsuzluğun Eşiğinde" adlı ünlü tablosundaki "Yaşlı Adam" gibi resmeder (Okuyucularım internette bulabilirler) ve muhtemelen bu defa da "Galatasaray'ın içine düştüğü durumun ve manevi değerlerinin paspas edilmesinin üzüntüsünden"  gene kulağını keserdi!..
Peki ya, sarı-kırmızılı kulübün "maddi" değerleri; onları düşünen var mı?..
"Gayrimenkullerle ilgili" Divan Kurulu toplantısındaki "hazin tablo" her şeyi ortaya koyuyor; 2000 üyeden sadece 200'ü "bu hayati konunun görüşüleceği" üstelik Başkan'ın 5 yıldızlı otelinde yapılacak toplantıya "lütfedip" geliyor. Divan Kurulu Başkanı da "Bir an önce bitsin, gidelim" hedefli bir yönetimle ve "doğru dürüst bir tavsiye kararı alınamadan" toplantıyı bitiriyor!..
Bitmedi; "Futbol takımının kadrosu şişkin"; orada mutlaka indirim gerek, ama "onca futbolcunun değerinin", yönetim ve teknik heyet tarafından "çöp fiyatına indirilmesi için" adeta özel gayret sarf ediliyor. Her gün gazetelere açıklamalar; "Temizlik var, bunlar, şunlar gönderilecek" dahası da var; "Yeni transferler yapabilmemizin ilk şartı, bunların gitmesi!.."
Devamı daha da acıklı; daha düne kadar Galatasaray ilk 11'inde yer almış, milli takımlarda oynamış, milli takım kadrolarına çağrılmış futbolcular, Teknik Direktör Riekerink'in raporuyla "işe yaramaz" damgası vurulup "kadro dışı bırakılarak", çıkacak alıcılarına, sanki "İşte sizlere çöp fiyatına futbolcular, alın alın, bedavaya alın" diye bar bar bağırılıyor!..
Sen "çöp" dersen, elin oğlu sana doğru dürüst bonservis parası, futbolcuya da "onu tatmin edecek" bir para verir mi? Ve de, "futbolcu doğru dürüst para almazsa"  o kulübe gider mi, "Sözleşmem bitene kadar paramı alır, Galatasaray'da yan gelip yatarım" demez mi; derse haksız mı?..
"Vitrinindeki eti murdar eden" ve de "etin murdar olduğunu ilan eden" kasap misali; yazık ki, ne yazık!..

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.