"Ruhsuz" takım!..

Galatasaray Futbol Takımı'nın "bu hâle düşmesinin ana sebebi", ortadadır; Başkan Adnan Polat'ın "değişim mi, dönüşüm mü olduğu pek anlaşılamayan" temizlik (!) harekâtı!.. Bu temizlik, Galatasaray Futbol Takımı'ndan "Galatasaraylılık ruhunu da temizlemiş" ve sarı - kırmızılı ekibi, yüz yıldır "rakiplerinden ayıran en büyük özellik" yok edilmiştir!.. Örnek; "Hagi'ye verilmeyen kaptanlık, Lincoln'e verilmiştir!.." Örnek; "Hakan Şükür'den alınan kaptanlık, Ümit Karan'a, Ayhan Akman'a verilmiştir!.." Örnek; Turgan Ece'lerin, Ergun Gürsoy'ların, Yurdeşen Karahasan'ların, Abdürrahim Albayrak'ların yerinde şimdi Adnan Sezgin vardır!.. Örnek; "Gencecik çocuktan da kaptan olur" denilerek "Galatasaray kaptanlığına getirilen" Turgay Şeren örneklemesi, Arda Turan ile yapılmak istenmektedir!.. Örnek; Lincoln'ün Brezilya tatilleri ayıplanırken, "tam da bu kara günlerde" Arda Turan'ın Paris tatili "Galatasaray takımında nasıl bir ruh kaldığını" çok iyi göstermektedir!.. Başkan Adnan Polat, "dönüşüm ve değişim" temizliğini, "Galatasaraylılık ruhu" bayrağını, kendilerinden sonra geleceklere teslim edeceklerin "eğitim ve öğretim görevleri" bitmeden yapma acûlluğunu göstermiş ve "Galatasaraylılık Ruhu'nu milim temsil edemeyecek" bir profesyonele (Adnan Sezgin) teslim ederek Galatasaray Futbol Takımı'nı bitirmiştir!.. Asıl "komedi", Adnan Sezgin'in Galatasaray'a verdiği maddi ve manevi zararların "bini bir para olarak" son aylarda ortalığa dökülürken, bazı "Galatasaraylıyım" diyen yazar - çizer ve yorumcu arkadaşların, "Neden Galatasaraylı taraftarlar 'Adnan Sezgin istifa' diye bağırıyorlar" şeklindeki "hayret ifade eden" cümlelerinde yatıyor; anlaşılıyor ki, "Başkan" da "aynı" hayreti ve şaşkınlığı yaşıyor; pes doğrusu!.. >> Bülent Korkmaz'ın hatası!.. Gerçekten Bülent Korkmaz'a acımamak mümkün değil; ama çok açık ortada ki, "kendi etti"; kendi buldu!.. "Kocaelispor hezimetinin paniği içinde", gece yarısı "teknik adam bulup, öfkeyi ve tepkileri hafifletmek için" tesadüfen statta bulunan Hagi'ye bile teklif götüren ve "ret" cevabı alan Adnan Polat - Adnan Sezgin - Haldun Üstünel üçlüsünün, "aşure olmazsa, çorba olsun" misali, "akıllarına o anda geliveren" ikinci isim olduğunu "görebilmeli" ve "neyin altına, nasıl ve kimlerle girebileceğini" hesaplamak için "hiç olmazsa" iki gün "düşünme süresi istemeli", kendisini "gerçekten sevenlerin" görüşlerini almalı idi; yapmadı; yapamadı!.. "Cevat Hoca'nın yaptığını ben neden yapmamayım" diye, "işe balıklama atladı!.." Maddi bir; Bülent Hoca, Cevat Hoca değildi ve olması için de "daha uzun yıllar gerekti!.." Madde iki; Cevat Hoca'nın yanında, "dağ gibi" bir kaptan vardı; "Galatasaray'ı ve Galatasaraylılık ruhunu temsil eden", ağırlığı olan, sözü dinlenen Hakan Şükür!.. Nitekim, kısa sürede takke düştü, kel göründü!.. Şimdi, "mazlûmu ve mağduru oynuyor"; ne yazık ki, "duygusal" arkadaşlarımız da "Bülent Hoca'nın suçu yok, ona yapılan eleştiriler haksız" diye göz yaşı döküyor!.. "İstifa senaryosu" tam bir fiyasko; "istifa etmenin tek taraflı olduğunu" ve "kabul edilme şartının bulunmadığını", Ersun Yanal'dan öğrenememiş!.. "İstifa edilmişse, istifa edilmiş olur" ve "gereği" yerine getirilir!.. "Galatasaray için kendimi yaktım" görüntüsü de "efsane" Kaptan'a yakışmıyor; "istifası cebinde" haberleri yazılan Sezgin'den ne farkı var?.. Sevgili Gökmen Özdemir'in yazdığına göre, "istifasının görüşüldüğü" toplantıda, yöneticilere demiş ki; "Gelecek sezon farklı bir takım düşünüyorum. Oyunu rakip yarı alanda oynayan, fizik gücü üst seviyede, sürekli önde basan, gol arayan, takım gibi bir takım yaratacağım. Eğer sezona başlar ve tüm çalışmalarımı yapabilirsem, istediğim 3 transfer de gerçekleşirse önümüzdeki sezon ligin bitimine en geç 5 hafta kala şampiyon oluruz. Türkiye'nin en iyi yerli futbolcuları bizde.Yabancı transferinde de hata yapmaz, nokta atışları gerçekleştirirsek en geç iki sezon içerisinde de en az UEFA Ligi finali hedefliyorum. Şampiyonlar Ligi de en büyük hedefim." Kim yapacak bunu; "sakatlığı yüzünden nerede ise bir sezon oynamayan ve aldığı kilolar yüzünden orta boy bir pehlivana benzemiş" Hasan Şaş'ı "kurtarıcı olarak" oyun sonlarında "bir maç santrforu, bir maç stoperi çıkararak sahaya sokup", onu "kendilerini taraftar zanneden" çirkin güruha "yuhalatan", "kafasına cep telefonları atılmasına sebep olan" bir Hoca mı?.. >> Liseli darbesine hayır!.. Yoo, o kadar da değil; Adnan Polat'ı eleştiriyoruz, yanlış yapmaya devam ettikçe de eleştirmeye devam edeceğiz ama, "liseli fanatiklerin Galatasaray Kulübü'ne kazdıkları kuyu" gündeme gelince, işin rengi değişir!.. Galatasaray'da artık "o konuda geriye dönüş yok"; bu kulüp "liselilerin tapulu malı" değil!.. Kulübü bu hâle getirenlerin başında olan Özhan Canaydın "gene" ortalıkta görünmeye başladı; otursun oturduğu yerde!.. "Olağanüstü genel kurul için" toplanan imzaların arasında "gerçekten" Bülent Tulun da varsa, "ona tarafsız(!) yorumlar yaptıran" yayıncı kuruluşun yetkilileri de iyi düşünsünler; öyle değil mi, sevgili Şansal Büyüka?!.. >> Cevap bekleyen soru!.. Bir takım var; ligin bitmesine 8 - 10 hafta kaladan beri, "en iyi oyuncuları" Fenerbahçe - Galatasaray - Beşiktaş tarafından paylaşılıyor!.. Her gün "O futbolcu şu takıma, bu futbolcu şu takıma, öteki futbolcu şu takıma veriliyor, söz kesildi, söz verildi" haberleri çıkıyor!.. "Sözü edilen futbolcular giderse", o takımın "gelecek yıl küme düşmemek için çırpınacağı" ortada, ama "o" takım Türkiye'yi "Şampiyonlar Ligi'nde temsil edecek!.." Sivassporlular kızmasın, gücenmesin; "tablo bu değil" mi; "aylardır" bunları yaşamıyor muyuz?.. Bilica'sız, Mehmet Yıldız'sız, Sezer'siz, Dağaşan'sız, Abdurrahman'sız bir Sivasspor "ne" yapar; bunların yerini "nasıl" ve "kaça" doldurur?.. Sivasspor yöneticileri, Şampiyonlar Ligi'nde Sivasspor "sadece Sivas'ı değil" Türkiye'yi temsil edecek; onun için "herkesin bu soruları sormak" hakkı; açık açık cevap verin, herkes öğrensin; neler oluyor ve neler olacak?!.. Bülent Uygun "durmadan" ve bazen "saçma sapan" konuşup tartışmalara sebep olarak, bu soruların sorulmasına fırsat vermemek istiyor, galiba!..