Ceza maçı A.Gücü için hasılat, F.Bahçe için seyirci yönünden bal kaymaktı; acaba puanlar kime gülecekti? Karşılaşma A.Gücü'nün bol bol hata yapması ve kanatlardan devamlı delinmesiyle başladı ve bu durum bütün bir ilk yarı boyu devam etti. Eğer Kezman inanılmaz golleri kaçırmasa, Tuncay biraz daha becerikli olsa F.Bahçe 3 puanı iyi oynamamasına rağmen ilk yarıda garantileyerek açık farka ulaşırdı. Fırsat üstüne fırsat harcayan sarı-lacivertlilere ilk yarının tek golünü, gol yemek için adeta çırpınan Ankara ekibinin defansı devre sonunda ikram etti ve ikramı reddetmeyen Appiah nefis hareketlerle ve göstere göstere takımını 1-0 öne geçirdi. İzmir'e iddialı gelen A.Gücü ise orta sahada da hücumda da çok etkisizdi. Ceyhun'un devrenin son dakikalarında attığı şut olmasa, dün gece ilk yarıda İzmir Atatürk Stadı'nda olduklarını neredeyse fark etmeyecektik. Böyle bir tabloda F.Bahçeliler'in 45 dakika içinde 3 sarı kart görmeleri de enteresandı. Devre arası Appiah'ın golünün ofsayt olup olmadığı tartışmalarıyla geçti ve Tv'den seyredilince ofsayt olduğu kanısında birleşildi. İkinci yarıya A.Gücü daha atak başladı ama hemen 50'inci dakikada defansının alışılmış hatalarından biriyle Alex kaleciyi de çalımladıktan sonra golü atarken, düşürüldü. Kaleci dahil herkes penaltı ve kırmızı kart beklerken; hakem F.Bahçeli futbolcuya "aldatmacadan" sarı kart gösterdi. Tribünlerin hakem üzerindeki maç başından beri devam eden psikolojik baskısı bu dakikadan itibaren iyice ağırlaştı ama gene mutlak golü kaçıran Kezman ikinci sarı karttan adeta isteye isteye kırmızıyı görünce oyunun şekli birden bire değişti. Agali'yi sahaya süren A.Gücü F.Bahçe kalesinde gol tehlikeleri yakalarken defansı da F.Bahçe kontrataklarına bol bol fırsat verdi. Gol kaçırmakta, kart görmekte, top kaptırmakta, hatalı pasta yarışan iki takım oynanan futbolun kalitesini düşürürken; bol bol da komik görüntüler verdiler. Alex'in yerine Deivid'i oyuna alan Zico, maçı kazanmak için elinden geleni yaptı. Ama aynı şeyi Hikmet Karaman için söyleyemeyeceğim. Maçın hakemleri ilk 30 dakikada olumlu bir görüntü verdiler. Ama ondan sonrası benim için koskoca bir soru işareti oldu. Maçın bitiminde adı şeref tribünü olan yerdeki çirkin kavga görüntüleri ve konuşan yumruklar, yüksek sesle savrulan küfürler Türk futbolunda kirliliğin nerelere kadar ulaştığını çok iyi gösteriyordu. Ve futbolumuz adına yüz karasıydı.