Sadece gençler mi?..

A -
A +

"Genç" ve "parlayan" futbolculara hep öğüt veririz; "Aman şımarma, yoldan çıkma, büyüklerine saygı, küçüklerine sevgi ile yaklaşmayı unutma!.." Bu öğüdü verenlerin başında da o futbolcuların hocaları gelir!.. Bunca yıl görebildiğim, yaşayabildiğim kadarı ile "bu öğütlerin gençlerin çoğunda bir faydası olmaz"; sözler bir kulaklarından girer, öteki kulaklarından çıkar!.. "Pek azı", bu öğütleri dinler ve daha "genç" yaşta "adam gibi adam olur!.." Buraya kadar tamam!.. Tamam da, peki "gençleri yola getirmek gibi bir sorumluluğu yüklenmiş" kişiler, mesela "teknik adamlar", birdenbire "dev ayna kahramanı" hâline gelip, "bir - iki başarılı sezon sonunda" kendilerini "JosÈ Mourinho" zannetmeye başlarlarsa ne olur?. Geçen sezonun ortalarından beri, "böyle" bir teknik adamı yakından tanımaya başladık; Bülent Uygun!.. Sivasspor'un "başarılarında" en önde görünüp, "başarısızlıkları" hemen hemen tümüyle "başkalarına ciro etmeye başlayan", hem de "çok abartılı, çok keskin, çok kırıcı" sözlerle ciro etmeye başlayan, saha içlerinde de "spora uygunsuz" görüntüler veren Uygun, bu sezona da "geçen sezona nal toplatan" tavır ve açıklamalarla girdi!.. Hollanda kampından ve oradaki maçlardan gelen açıklamalar, "söz söyleme sanatının 'destursuz' bölümü" bakımından "şöyle" bir tabloyu ortaya koyuyor; "Ben Türkiye'de Fatih Terim'i de sollarım ve de Dünyada JosÈ Mourinho'nun yanına otururum!.." Bakınız, Hollanda'nın geçen sezon "en gözde 3 hakeminden biri" için söylediği sözlere; "Embesil. Anderlecht'li. PSV Eindhoven'li ." "Embesil", Fransızcadan gelen bir söz; Türk Dil Kurumu Sözlüğü'nde karşılığı; "budala, aptal, ahmak!.." Radikal'de sevgili Uğur Vartan, "budala (!), aptal (!), ahmak (!)" hakemin, PSV Eindhoven - Sivasspor maçında verdiği kararların, çıkardığı iki kırmızı kartın "nasıl doğru olduğunu" çok iyi anlatıyor ve de Bülent Uygun'un "ne kadar haksız olduğunu!.." Tersi de olabilir, hakem "yanlış kararlar da vermiş olabilirdi", ama ne demek "Embesil hakem"; bir hocanın ağzına "bu sözler" yakışır mı?.. Vartan'ın yazısı enfes; okumayanlara tümünü okumalarını tavsiye ederim!.. Özellikle de Sivasspor Başkanı ve yönetiminin defalarca okuması gereken bir yazı!.. Zira, "bu kafa", eğer "destur" denmezse, Sivasspor'un başına iş açar!.. İyi de, "Mourinho'yu bile aratmayacak kadar" kabadayı görünen Hocamız, nasıl oluyor da, "maçtan sonra" hakeme gidip, "Embesil" dediği hakeme gidip; "Aman hocam ne olur kırmızı kartları raporuna yazma" diye yalvar yakar oluyor?.. Nerede kaldı efelik?.. Bir bak bakalım, Fatih Hoca, Mourinho Hoca "böyle" yaparlar mı?.. Ya, "UEFA'nın maç üstüne maç verdiği" Hollandalı bir hakemin "hem Anderlecht'li, hem de PSV'li olması" komedisi?.. Görülüyor ki, Hocamız "şöhretin" ve "aldığı övgülerin" hazmedilmesinde zorluk çekiyor!.. "Daha hazırlık maçlarında böyle yaparsa", kim bilir ligde neler olacak?.. "Kendini, çalıştırdığı takımın önüne üstüne ve önüne koyan" hocaların sonu, daima hüsran olmuş tur!.. Adı, "Mourinho" olsa bile!.. Zira, "ayağı sürçüp sendelediği gün", kimse ona acımaz!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.