Şah sı­kı­şın­ca!..

A -
A +

Fe­ner­bah­çe Baş­ka­nı Aziz Yıl­dı­rım "fut­bol­dan pek an­la­mı­yor" ama, "iyi bir sat­ranç oyun­cu­su ol­du­ğu­nu" gös­te­ri­yor!.. Eğer "sat­ran­cı iyi bil­mi­yor­sa", sa­nı­yo­rum "sat­ran­cı iyi bi­len" bir da­nış­ma­nı var!.. "Şah sı­kı­şın­ca" art ar­da "baş­ka taş­lar ile­ri sü­rü­lü­yor" ve "et­ki­li ham­le­ler" ya­pı­lı­yor!.. Bu "gös­te­riş­li" ham­le­ler­den en çok et­ki­le­nen­ler de, "sat­ran­cı pek de iyi bil­me­dik­le­ri­ni gös­te­ren" spor ya­zar­la­rı ve fut­bol yo­rum­cu­la­rı!.. Zi­ra, şöy­le bir ge­ri­ye dö­nüp, "et­ki­li ham­le­ler yap­tı­rı­lan" taş­la­rın da, "bir an ge­lip" et­ki­siz, hem de "çok et­ki­siz hâ­le düş­tü­ğü­nü" ve sat­ranç tah­ta­sı­nın ke­na­rın­da kal­dı­ğı­nı gör­mü­yor­lar!.. Şim­di, sat­ranç tah­ta­sın­da "Fe­ner­bah­çe'nin taş­la­rı­na" bir ba­ka­lım: Şah: Aziz Yıl­dı­rım; yıp­ran­dı, sı­kın­tı­da!.. Ve­zir; Ni­hat Öz­de­mir; öy­le bir du­rum­da ki, "kı­pır­da­ya­cak" hâ­li yok!.. Ka­le­ler: Mah­mut Us­lu ve Mu­rat Özay­dın­lı; on­la­rın da "sı­kış­tık­la­rı kö­şe­ler­den, oyu­nu et­ki­le­ye­cek ham­le yap­ma im­kân­la­rı kal­ma­dı"; sat­ranç tah­ta­sı üze­rin­de sa­de­ce "isim­le­ri" var; o ka­dar!.. Ve hu­zur­la­rı­nız­da "et­ki­li ham­le­ler için" ile­ri­ye sü­rü­len "ye­ni" taş­lar!.. At­lar ve fil­ler: Şe­kip Mos­tu­roğ­lu ve Ali Koç; şim­di "göz­de­ler" on­lar; tıp­kı bir za­man­la­rın Sa­det­tin Sa­ran'la­rı ve Ati­la Kı­yat Pa­şa­la­rı gi­bi!.. "Ya pi­yon­lar" de­me­yin; on­la­rı bu­la­bil­mek için spor med­ya­sı­na ba­ka­cak­sı­nız; "Şa­hı kur­tar­mak için, fe­da edil­me­ye ama­de", bek­li­yor­lar!.. Ba­ka­lım, bu "acı­ma­sız" sat­ranç oyu­nun­da, "Şah" ken­di­ni kur­ta­ra­bi­le­cek mi?.. Ah şu bil­gi­sa­yar!.. "Er­ken­ci" Er­sun Ya­nal, li­gin 10'un­cu haf­ta­sı­na yak­la­şı­lır­ken, ge­ne zo­ra düş­me­ye baş­la­dı!.. An­la­şı­lı­yor ki; "o­nun bil­gi­sa­ya­rı" bir tür­lü "Fut­bol Se­zo­nu'nun en az 10 ay ol­du­ğu­nu" ka­bul et­mi­yor; "Be­nim i­şim ilk 10 haf­ta­yı i­yi gö­tür­mek­tir" di­yor, son­ra da "tilt'li­yor!.." Yıl­lar­dan be­ri "he­men he­men her fut­bol se­zo­nun­da" ay­nı gös­te­ri­yi iz­li­yo­ruz!.. ­Bir za­man­lar An­ka­ra'da "At ya­rış­la­rın­da bil­gi­sa­yar­la 6'lı tut­tu­rup zen­gin o­la­ca­ğım" di­yen, hem de "p­ro­fe­sör" bir dos­tum var­dı; so­nun­da "bil­gi­sa­ya­rı" 6'n­cı kat­ta­ki bal­ko­nun­dan "a­şa­ğı­ya at­tı" ve bir da­ha da bil­gi­sa­ya­rın ba­şı­na o­tur­ma­dı­ğı gi­bi, 6'lı ku­po­nu­na da el sür­me­di!.. ­Ya­kın­da, Er­sun Ya­nal'ın da "ay­nı şe­yi yap­tı­ğı­nı du­yar­sak" şaş­ma­ya­lım; o, "ak­lı­nı ba­şı­na a­lıp" bil­gi­sa­ya­rı bal­ko­nun­dan at­maz­sa, sa­nı­rım "bun­ca pa­ra har­ca­yan" Baş­kan Sad­ri Şe­ner, o­nu a­ta­cak!.. Bir var­mış, bir yok­muş!.. E vvel za­man için­de, kal­bur sa­man için­de, Kaf Da­ğı'nın ar­dın­da­ki bir ül­ke­de "Spor­da Şid­de­tin ön­len­me­si için" özel bir ka­nun çı­ka­rıl­mış; bu ka­nun "hü­kü­met­ler, ba­kan­lar, va­li­ler, em­ni­yet mü­dür­le­ri, fe­de­ras­yon­lar da­hil" her­ke­se "önem­li" gö­rev­ler ver­miş, "so­rum­lu­luk­lar" yük­le­miş!.. Bu ül­ke­nin bir vi­la­ye­tin­de "o vi­la­ye­tin ta­kı­mı" ile, "bir baş­ka" ve "bü­yük" vi­la­ye­ti­nin bir ta­kı­mı maç ya­pı­yor­lar­mış. O ilin ta­kı­mı­nın se­yir­ci­le­ri, tri­bü­ne "83 yıl­lık ef­sa­ne, ol­du kes­ta­ne" di­ye bir pan­kart ge­tir­miş­ler. "Bü­yük ilin, bü­yük bir ca­mi­aya sa­hip, fut­bol­da bü­yük ba­şa­rı­la­ra im­za at­mış" ku­lü­bü­nü "kü­çük dü­şü­ren" bu pan­kar­tın in­di­ril­me­si için "Pro­to­kol Tri­bü­nü'nde ma­çı sey­re­den" o ilin va­li­si­ne "mü­ra­ca­at" ve "gü­ven­lik güç­le­ri­ne ta­li­mat ver­me­si" ri­ca edil­miş. Va­li de, "Ne var kes­ta­ne sö­zün­de?.. Si­zi kız­dı­rı­yor­sa, bu­ra­yı terk edin" de­yi­ver­miş.. O pan­kart "ora­da" iken "ha­kem ma­çı oy­nat­mış" ve de "pan­kart­la baş­la­yan ger­gin­lik", kav­ga­la­ra, "sil­le - to­kat, tek­me - yum­ruk" kav­ga­la­ra, ya­ra­lan­ma­la­ra, sa­kat­lan­ma­la­ra, ka­ra­kol­la­ra ka­dar uzan­mış!.. Kaf Da­ğı'nın ar­ka­sın­da­ki ül­ke­de "Şid­de­te kar­şı ka­nu­nun uy­gu­lan­ma­sı­nın na­sıl ol­du­ğu­nu" bil­me­me im­kân yok, ama ce­va­bı­nı me­rak et­ti­ğim so­ru şu: "Kes­ta­ne­ye ben­ze­ti­len" ku­lü­bün ta­raf­tar­la­rı, "o pan­kart ora­da dur­du­ğu sü­re­ce" me­se­la çok ama çok özür di­le­rim, "Kes­ta­ne va­li" di­ye te­za­hü­rat yap­sa­lar­dı, ne olur­du; ya da, "o ilin va­li­si" ya­rın­lar­da "Kes­ta­ne olan ku­lü­bün bu­lun­du­ğu ile va­li ta­yin edil­se" ne ola­cak­tı?.. Ve so­nu­cu­nu me­rak­la bek­le­di­ğim bir baş­ka ko­nu; "çok hak­lı ve doğ­ru ola­rak böy­le bir ka­nu­nu çı­kar­tan ve yü­rür­lü­ğe ko­yan" Kaf Da­ğı'nın ar­dın­da­ki ül­ke­nin ik­ti­da­rı ile o ül­ke­nin fe­de­ras­yo­nu "bu acı tab­lo kar­şı­sın­da" aca­ba ne yap­tı?.. Rey­ting uğ­ru­na!.. Dün­ya­ca ün­lü İn­gi­liz Ya­yın Ku­ru­lu­şu BBC'nin iki "en ün­lü" su­nu­cu­su­nun ba­şı "bir rad­yo prog­ram­ında yap­tık­la­rı müs­teh­cen bir şa­ka yü­zün­den" dert­te. Hal­kın gös­ter­di­ği tep­ki yü­zün­den BBC, "mil­yon­lar­ca ster­lin üc­ret öde­di­ği" bu ün­lü su­nu­cu­la­rın söz­leş­me­le­ri­ni "özür di­le­me­le­ri­ne rağ­men" don­dur­du ve de ko­nu Avam Ka­ma­ra­sı gün­de­mi­ne ka­dar ta­şın­dı!.. Biz­de du­rum ne?.. O, "re­za­let" pa­pa­ra­zi ve ma­ga­zin prog­ram­la­rın­da, he­le he­le sö­züm ona "ka­dın prog­ram­la­rın­da" olan­la­rı, söy­le­nen­le­ri bir ya­na bı­ra­kı­yo­rum; "spor prog­ram­la­rın­da bi­le" iş çı­ğı­rın­dan çok­tan çık­tı; RTÜK da­hil "her­kes sey­re­di­yor!.." Er­man To­roğ­lu ile Ah­met Ça­kar ara­sın­da­ki "se­vi­ye­si çok dü­şük ke­li­me ve de­yim­ler bu­la­rak kul­lan­ma ve ben­zet­me­ler yap­ma ya­rı­şı", be­nim "ge­ce ya­rı­sı ge­ve­ze­lik­le­ri" adı­nı tak­tı­ğım "söz­de" fut­bol soh­bet­le­ri­nin "ço­ğu­na" si­ra­yet et­ti ve gi­de­rek çir­kin­le­şi­yor!.. Utanç ve­ri­ci!.. Yu­ka­rı­ya çı­kın­ca!.. Ga­rip bir du­rum var; ha­kem­lik­le­ri sı­ra­sın­da, dost soh­bet­le­rin­de "Mer­kez Ha­kem Ku­ru­lu ve Fe­de­ras­yon biz­den 'ey­yam­cı­lık yap­ma­mı­zı' bek­li­yor; bü­yük ku­lüp­le­rin ta­kım­la­rı­mı­zı kol­la­ma­mı­zı is­ti­yor" di­ye dert ya­nan­lar, "gün ge­lip" Mer­kez Ha­kem Ku­ru­lu'na gi­rin­ce, o ku­ru­la "baş­kan se­çi­lin­ce", ey­yam­cı­lık ya­rı­şın­da "ken­di­le­rin­den ön­ce­ki­le­ri ge­ri­ler­de bı­rak­mak için" ya­rı­şı­yor­lar; öy­le olun­ca, "dün­den ra­zı" ha­kem­le­rin ço­ğu da "bu bek­len­ti­le­re" gü­le oy­na­ya ce­vap ver­me ya­rı­şı­na de­vam edi­yor­lar!.. "Bü­yük ta­kım­la­rı kol­la, ge­ri­si­ne ka­rış­ma; se­nin de, bi­zim de ba­şı­mız ra­hat olur!.." İş­te onun için­dir ki, "Ana­do­lu ta­kım­la­rı­na çok ko­lay çı­kan" sa­rı ve kır­mı­zı kart­lar, he­le he­le kır­mı­zı­lar, Ga­la­ta­sa­ray'ın, Fe­ner­bah­çe'nin, Be­şik­taş'ın oyun­cu­la­rı­na çık­mak­ta çok zor­la­nı­yor. Çı­kar­sa, kı­ya­met ko­pu­yor; vah ha­ke­min hâ­li­ne, kim bi­lir kaç haf­ta "bü­yük" maç ala­ma­ya­cak, hat­ta maç bi­le ala­ma­ya­cak?.. Yo­oo, "bu yaz­dık­la­rı­ma inan­ma­yan" kim var­sa, "ha­kem ko­nu­sun­da her tür­lü bil­gi­yi bil­gi­sa­ya­rın­da sak­la­yan" sev­gi­li Ömer Fa­ruk Ünal'a sor­sun; o da isim isim, haf­ta haf­ta sı­ra­la­sın; za­ten za­man za­man sı­ra­lı­yor da!.. Bu ko­nu­da, "en acı­ma­sız" de­ni­len Bün­ya­min Ge­zer'in bi­le, bü­yük ta­kım­la­rın maç­la­rın­da "tat­lı da­yı" hâ­li­ne dö­nüş­me­si ve "dur­ma­dan maç al­ma­sı" ne­den aca­ba?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.