Sakın ola ki!..

A -
A +
Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Göksel Gümüşdağ , Fenerbahçe ve Trabzonspor'un katılmadığı bir toplantı sonunda öyle bir açıklama yaptı ki, vay ki, ne vay!..
Kendilerini bile yönetemeyen, kulüplerini mali batağın ta dibine kadar sokan, çoğu birbiriyle kanlı bıçaklı, "işin esasında taban tabana zıt görüşlere sahip", içlerinde "Bizden sonrakilere tufan felaketi getirecek olsa da, biz büyüğüz, gerçi şimdi bile aslan payını alıyoruz ama yetmez, aslanın payından geri kalanının da aslan payını bizim almamız gerek, kemik parçalarını da kalanlar aralarında paylaşsınlar" zihniyetine sahiplerin bulunduğu bu "acayip" grubun başı, diyor ki:  
"Yayın hakları ve sponsorluk gelirlerinin Kulüpler Birliği tarafından üstlenilmesini tartıştık. Türkiye'de geç kalınmış bu sürecin bir an önce başlatılması lazım. Bu toplantıya katılan tüm kulüp temsilcilerimizle mutlak mutabakat içerisindeyiz. Almanya, İngiltere, Fransa, İspanya ve İtalya gibi kaynak yönetiminin Kulüpler Birliği tarafından yapılması gerekiyor. Kulüpler Birliği altında Süper Lig A.Ş'nin kurulması gerekiyor. TFF Başkanı Yıldırım Demirören ile görüştük. Bu konuyla ilgili Spor Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı ile görüşeceğiz. 7 Nisan'da yeniden toplanacağız. Süper Lig A.Ş.'nin bir an önce kurulması için hepimiz anlaşma sağladık. Öncelikle yayını kimin yöneteceğine karar vereceğiz. Yayın ihalesinin Kulüpler Birliği tarafından yapılmasını düşünüyoruz. Yayın gelirlerinin 2017 ihalesinde bir, bir buçuk kat artacağını düşünüyorum."
Vay canına, peki  başta "pek çok maçı TRT tarafından yayınlanan"  PTT 1. Lig'dekiler dahil, ülkenin ikinci ve üçüncü liglerinde oynayan kulüpleri ne olacak?..
Yukarıda "fazlası yok, eksiği çok" bir anlatımla ortaya koymaya çalıştığım "Süper Lig Kulüpleri Vakfı" , böylesine bir öneriyi, "kulüplerimizi, kulüplerini babalarının çiftliği gibi yöneten sportif padişahların esaretinden kurtaracak doğru dürüst bir Kulüpler Yasası çıkmadan, kulüplerimizin asgarisinden bu organizasyonun içinde yer alacak olanları kurumsallaşmadan" nasıl yapabiliyor, şaşıyorum. 
İnsan aynaya bakar, biraz utanır, biraz aklımı başına alır, ondan sonra düşünmeye, taşınmaya başlayıp, "Böyle bir projenin, zemininin hazırlanmasına, zamanının gelmesine kadar ortaya atılmamasına karar verir" ki, sporda, futbolda ileri ülkelerdeki uygulamaların bir benzerinin ülkemize gelme ihtimali azalmasın ve de "başladığında" futbolumuza, kulüplerimize yararlı olsun, olabilsin!..
Bakınız, açık açık yazıyorum; bugün Türk futbolunu futbol tarihimizin "uygulama olarak" en kötü federasyonu yönetiyor, ama bu federasyon bile, elbette "bugün için" Kulüpler Birliği Vakfı'nın  kuracağı Süper Lig AŞ'den çok daha iyidir ve yarınlarda futbolumuzdan gelecek paraları "çok daha kullanacaktır!.."
İş bu noktaya varınca, aklıma "Tanrı Türk'ü korusun" sözünü, "biraz" değiştirerek bu konuya da uyarlayabileceğimiz geliyor; "Allah, Türk futbolunu, Kulüpler Birliği Vakfı'ndan ve onun yöneticileri olan kulüp başkan ve yöneticilerinin kuracağı, yöneteceği Süper Lig AŞ'den korusun!.."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.