Gazetelerde haber: "Milli atlet Süreyya Ayhan, Milletler Kupası'nda yarışmayacağını, Almanya kampını da yeni sponsoru olan ABD ortaklı bir Türk şirketin desteğiyle gerçekleştireceğini açıkladı. Ayhan, Atletizm Federasyonu'nun, Dünya Şampiyonası öncesi yarışmasını şart koştuğu Milletler Kupası'nda yer almayacağını belirterek, 'Tek düşüncem Dünya Şampiyonası' dedi. Ayhan'ın antrenörü Yücel Kop da federasyonun sezon başında Milletler Kupası talebini iletmediğini belirterek, 'Bize bir şey söylenmedi. Bu kupa 3. sınıf bir müsabaka. Süreyya yerine başkası katılabilir, programımızı bozamayız' dedi. Federasyon Başkanı Mehmet Terzi ise Ayhan ve antrenörüne yazılı olarak taleplerini ilettiklerini belirterek, 'Almanya kampına destek olacağımızı ancak Milletler Kupası'nda milli formayı giymesine ihtiyacımız olduğunu bildirdik. 3-9 Temmuz'da yarış koşacaklarını söylüyorlar. Bir hafta önce Milletler Kupası var. Orada koşmalarını istiyoruz. Milli Takım'a gelmezlerse, başka yarışlara gitmelerine izin vermeyeceğiz' diye konuştu." Bir spor yazarı, bir Türk vatandaşı olarak, Süreyya Ayhan Kop ile hocası ve kocası Yücel Kop'un kaprislerinden bıktım, usandım!.. "Biz kimseyi takmayız, biz bildiğimizi okuruz" duruşuyla, adeta herkesle alay ediyorlar!.. Eğer spor teşkilâtı, "spor teşkilâtı" ise ve Atletizm Federasyonu da "Atletizm Federasyonu" ise, bu kaprislere, bu restlere boyun eğmez ve gerekeni yapar!.. Süreyya, "dünyanın en iyi atleti de olsa", ki değil, teşkilât ve federasyon ona "bu tavizi vermez"; veremez!.. Benim "hissettiğim" şu: Süreyya da, Yücel Kop da "daha önce yaptıkları derecelere ulaşamayacaklarını" anladılar; şimdi "maraza çıkarıp" yarışmamayı plânlıyorlar ve "suçu" da spor teşkilâtının, Atletizm Federasyonu'nun üzerine atacaklar; "Bakın onların yüzünden koşamıyoruz!.." Tam bir "şark" kurnazlığı!.. Varsın olsun; sorumlu kim, suçlu kim ortada!.. "Bir hafta sonra" kendi istediğin yarışta koşacaksın, ama "bir hafta önce" Milletler Kupası'na katılmamakta direnecek, "program bozulur" diyeceksin!.. Üstelik "kendi ağızları ile" söylüyorlar; "Milletler Kupası 3. sınıf bir yarışma!.." Yani; kolay bir yarışma; Süreyya için "adeta" bir antrenman gibi!.. Öyleyse "neden" Milletler Kupası'nda koşmamakta ısrar ediyorlar ?.. Spor teşkilâtının ve Atletizm Federasyonu'nun bu kaprise boyun eğmeyeceğini, kabul edemeyeceğini bildikleri için!.. "Milletler Kupası'nda koşmazlarsa", Dünya Şampiyonası'nda koşmalarına izin verilmeyecek; al sana, "oh ne âlâ kurtuluş!.." "Körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz" misali!.. Yağma yok!.. Her şey ortada ve herkes "neyin ne olduğunu" biliyor!.. Şark kurnazlığı bu defa kazanamayacak!.. İşte o kadar!..