Skandalları sıradanlaştıranlar ve koruyucuları!..

A -
A +

Adnan Polat'ı kollayan eski başkanlar bildirisi" için, "Benim haberim de yoktu, imzam da yok" diyen Selahattin Bayezıt'la ilgili haberi, gazeteler "Skandal" diye veriyorlar!.. Ben de "bu başlıklara bakarak" kahkahalarla gülüyorum; zira, artık Galatasaray'da haber, eğer "skandal değilse" haberdir, "skandal ise", haber olmaktan çıkmıştır, sıradanlaşmıştır, alışılmıştır, kimse "Aman ne olmuş" demez bile, "Gene bir şeyler olmuştur, normal" der geçer; işte "Polat ve yönetimi" Galatasaray'ı bu hâle getirdiler!.. Gazetecilik okullarında hocaları öğrencilerine ve de gazetenin mutfağındaki ağabeyleri genç stajyer gazetecilere "Haber nedir" konusunda şu örneği vermezler mi; "Köpek insanı ısırırsa bu, haber değildir, insan köpeği ısırırsa, işte o haberdir!.." Galatasaray'daki durum da, Galatasaray'ın bugünkü başkanı ve yönetimi (Sahi var mı, kaç kişi bilen var mı?) sayesinde işte "tamı tamına o misal" hâline gelmedi mi?.. İşte Galatasaray'ı bu hâle düşüren bir başkan ve yönetimini "kollamak için" Galatasaray'ın Resmi Sitesi'ne konulan "5 Eski Başkan Bildirisi" ile ilgili "skandal mahiyetindeki" gerçekler ortaya çıkınca, bildiriye imza atan ve anlaşılıyor ki "öncülük eden" Alp Yalman "Adnan Polat'ı değil, Galatasaray başkanlık makamını korumak için bildiri yayınladık. Biz zaten Polat'ın yaptığı hataları yüzüne söylüyoruz. Amacımız onu korumak değildi" demiş. Şimdi Alp Yalman'a soruyorum: Galatasaray'ı "tarihinde benzeri olmayan olaylar" ile bir "skandallar kulübü" hâline getiren bir başkanın "o koltukta oturmaya devam etmesine destek olmak" mıdır, Galatasaray Başkanlığı makamını korumak, yoksa o başkanın "bir an önce o koltuktan kalkmasını sağlamak" mıdır, başkanlık makamını korumak?.. Söylesene bana sevgili Yalman, birkaç yıl içinde "art arda gelen" ve onlarca milyon taraftarı da dahil olmak üzere Dünya'nın dört bir yanında kök salmış Galatasaray camiasının yüzünü kızartan bunca skandala (Yoksa bu skandallar siz imzacıların yüzlerini hiç mi kızartmadı), Polat ve yönetimi daha kaç tane skandal eklerse, başkanlık makamı daha iyi korunmuş olacaktır?.. Söyle, durma, bana değil, Galatasaray camiasına söyle; "Her şeyden vazgeçerim ama Adnan Sezgin'den vazgeçmem" diyen ve bunu da "her kararı ile gösteren", dahası hakkında "kankalı, Papermoon'lu hikâyeler" anlatılan ve yazılan, "kankalardan biri" her fırsatta "kankasının kulübünü hedefe koyup" döverken, "kankalardan ötekisi" olan ve "Dostluk köprüleri kuruyorum" masalları anlatarak, kankasının her türlü sözlü tacizini "Galatasaray'ın sinesine çeken" bir başkan ile Galatasaray'ın başkanlık makamı daha ne kadar ve nasıl korunacaktır?.. Hadi, "suç" demeyeyim (Zira suç olup olmadığına, Mâli Genel Kurul'da başkan ve yönetim ibra edilmezse, gidilecek olan mahkeme karar verecektir) ama, bu bildiriye imza koyanlar, Galatasaray tarihine "Polat yönetiminin sportif ve idari skandallarının, dahası sorumsuz transfer harcamalarının sorumluluğuna onay veren ve imzalı bildiri tarihinden sonra olacaklara da ortak olan eski başkanlar" olarak geçeceklerdir; bilmem ki farkında mısınız?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.