Son dakikalar ve langırt futbolu!..

A -
A +
Sevgili Mehmet Ali Ağabey (Kışlalı), gazetecilikte hocamdır, tanıdığım en iyi gazetecilerden biridir ve "yüzlerce" gazeteci yetiştirmiştir. Sporcudur, basketbolcudur, basketbol koçudur. Askeri muhabirlik ve yazarlık, dış politika muhabirliği ve yazarlığı yapmıştır; hâlâ yapmaktadır. Yıllarca dünyanın en tanınmış Amerikan ve İngiliz gazetelerinin Türkiye muhabirliğini sürdürmüştür.
Geçenlerde bana bir not yolladı; "Son haftalardan dikkatinizi çekmiyor mu, en kritik maçlar hep son dakika golleri ile noktalanıyor, genellikle golü atan büyük takım 3 puanı alıp gidiyor, sebebi nedir, hiç araştırdınız mı?.."
Doğrusu ben araştırmamıştım, aklıma bile gelmemişti. Spor da yazdığım için, gazetelerin çoğunda spor yazanları okurum, onlarda da rastlamamıştım. Açtım telefonu, "bu işlerde uzman bildiğim" sevgili Turgay Renklikurt Hocama sordum soruyu, biri futbol tekniği, biri spor tıbbı açısından "iki" pencere açarak cevap verdi:
"Dikkat edersek, galip gelen büyük takımların hocaları her aynı şeyi söylüyor, 'Topa sahip olduk ama istediğimiz oyunu oynayamadık. Bu saatten sonra iyi oyun ikinci planda kalacak, skorlar ön plana çıkacaktır. Önemli olan 3 puan, 3 puanı alan futbolcularımı kutlarım, memnunum' diyorlar. 
Halbuki ünlü futbol adamı, Johan Cruyff'a göre, 'Başı sonu belli olmayan, futbolun temel prensipleri doğrultusunda oynanmayan, taktik öngörü ve disiplinin değil, iç güdüler doğrultusunda ne bahasına olursa olsun kazanma duygusunun hakim olduğu oyunun adı futbol değildir. Bu oyuna olsa olsa, skor amaçlı Flipperkasten Fussball (Langırt futbolu) denir!..'
Bizim hocalarımız (Sade hocalarımız mı, futbol yazan yorumlayanların çok  büyük çoğunluğu da. ÖU) 'böyle' düşününce, sahalarda kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmayan, hiç beklenmedik zamanda, beklenmedik pozisyonda, beklenmedik oyuncunun, beklenmedik hamlesiyle, beklenmeyen gollerin atıldığı acayip maçlar oynanıyor. İyi futbol oynamadığı için eleştirilen futbolcu, gol atınca hemen kahraman ilan ediliyor. Oyuncular iyi futbol oynamaya değil, kurtarıcı olmaya özendiriliyor. Hocalarımız  haklılar. Langırt oyununda skor önemlidir, gerçek futbolu yaratan temel esaslar değil."
Turgay Hocamın açtığı "ikinci pencere" de ise "tıp bilimi" vardı; "Havaların ısındığı ve maçlarda koşulan mesafelerin, ikili mücadelelerin arttığı şu günlerde futbolcular bir maçta ortalama 2-3 litre sıvıyı ter yoluyla kaybederler. Mesela, önemli miktarda, enzim, mineral, elektrolit terle dışarı atılır. Kaybedilen sıvı ve kimyasal bir noktadan sonra (1.5-2 kg sıvı kaybı) sinir-kas koordinasyonunu olumsuz etkiler. Teknik kalite düşümüne yol açar. Maç öncesi sıvı konusunu halleden takımın oyuncuları da bu olumsuzluklardan az etkilenir. Ayrıca kondisyonu düşük olanların organizması o dakikalarda, laktik asit de biriktirdiği için oyunculara hepten yanlış işler yaptırır!"
Dahası, "bu soruyu sorduğum" bu konularda uzman bir doktor arkadaşım da "şu eki" yaptı; "Küçük takım dediğimiz ekiplerin futbolcuları, özellikle maçların ikinci yarılarında ve bu yarıların sonlarında, ilk devre başa baş kafa tuttukları büyük rakiplerinin önünde psikolojik olarak eziliyorlar ve 'her an gol yeme' paniği içinde, ceza alanlarına çekilip, topu uzaklaştırmaktan başka bir şey yapamaz hâle düşüyorlar. Büyük takım oyucuları ise, 'Ben bu takıma gol atarım' psikolojisiyle, oyundan iyice düşen rakibin üzerine çullanıyorlar. Büyük hedefleri var ve tecrübeli, iyi futbolcuları ile kendilerine 3 puanı kazandıran golü genellikle atıyorlar. Aslında ortada 'müthiş geri dönüşler' yok, 'zavallı geri çekilişler' var ve çoğunlukla sonucu moral kondisyon tayin ediyor, mesele bu kadar basit!.."
Ne dersiniz sevgili okurlarım; meselenin aslı "Önce hocalarda, sonra futbolcularda düğümleniyor" ve de genelde "tribünlerin", zaman zaman da "büyük takım meraklısı hakemlerin" de yardımı ile, "Yaşasın son dakika golleri!.."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.