Sosyal medyanın yönettiği yorumculara…

A -
A +

Evet, ulusal basının içine yerleşmiş ama “Ulusal’ı umursamayarak, sporun temel ilkelerini unutup, İstanbul’un üç büyüklerinin medyası olmayı seçmiş” ve de “kulüpçülüğü bile artık ‘sosyal medyanın militan taraftarlarının görüşlerine göre yapan’ yorumcular” içindir, bu yazım…

 

Mesela ve hâlâ, ekranlarında, sütunlarında “Nasıl olur da Federasyon Başkanı kimmiş ki, Beşiktaş gibi büyük bir kulübün başkanına parmak sallarmış” diye konuşanlar, yazanlar var…

 

Madde 1 - Bir defa, “Beşiktaş Başkanı’na sallanan bir parmak yok. Beşiktaş Başkanı’na, ‘koro hâlinde Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı’na en çirkin küfürleri bağıran tribünleri gösteren bir işaret parmağı” var…

 

Madde 2 - Bu yorumcular, Beşiktaş Başkanı’nı bile tanımıyorlar; “o parmak kendisine gösterilseydi”, Başkan Ahmet Nur Çebi susup oturur muydu, kıyameti koparmaz mıydı, neden hâlâ “suspus”; zira o parmağın “neyi gösterdiğini” en iyi bilen o ve şahit de yanlarında oturan Spor Bakanı!..

 

Madde 3 - Hiç mi gazete okumuyorsunuz; Federasyon Başkanı, o parmak olayını bütün açıklığı ile sevgili Mehmet Arslan’a anlatmadı mı?..
Geliyorum, “Beşiktaş’ı ve Beşiktaş Başkanı’nı anlatırken”, neden “Futbol Federasyonu ve Federasyon Başkanı’nı, onun yanında hiçe saydığınızı gösteren” anlatış şeklinizin çirkinliğini anlatmaya…

 

“Eski kültür bakanlarımızdan” Fikri Sağlar’ın da yazı yazdığı Ordu’nun Ordu Yorum gazetesinin “1922’de kurulan ve 1923 yılının 23 Nisan’ında resmiyet kazanan” Türkiye Futbol Federasyonu’nun 36’ncı Başkanı olan Mehmet Büyükekşi’yi anlatan yazısına, eklediği… “Futbol Federasyonu ve görevleri” anlatan” Futbol Kanunu ve Statüsü’nden alınmış bölümünde “bakınız” neler var, okuyunuz:

 

“TFF’nin görevleri şunlardır: Türkiye’de futbol faaliyetlerini yürütmek ve düzenlemek / Futbolun gelişmesini ve yurt sathına yayılmasını sağlamak / Türkiye’yi uluslararası futbol müsabakalarında temsil etmek / Futbol kurallarına uyulmasını sağlamak / Futbolun fair-play ilkelerine uygun olarak yürütülmesini sağlamak / Futbolun ekonomik çıkarlarını korumak.

 

TFF, aşağıdaki ligleri yönetmektedir: Süper Lig / 1. Lig / 2. Lig / 3. Lig / Türkiye Kupası / Türkiye Süper Kupası / Türkiye Kadınlar Süper Ligi / Türkiye Kadınlar 1. Ligi / Türkiye Kadınlar 2. Ligi.

 

TFF, ayrıca aşağıdaki millî takımları yönetmektedir: Türkiye A Millî Takımı / Türkiye U21 Millî Takımı / Türkiye U19 Millî Takımı / Türkiye U17 Millî Takımı / Türkiye U15 Millî Takımı / Türkiye Kadınlar A Millî Takımı / Türkiye Kadınlar U21 Millî Takımı / Türkiye Kadınlar U19 Millî Takımı / Türkiye Kadınlar U17 Millî Takımı / Türkiye Kadınlar U15 Millî Takımı.”

 

Bu programları yaparken, bu yazıları yazarken, hiç düşündünüz mü, “bu liglerde, bu takımlarda kaç sporcu” var?

 

Soruyorum; böyle bir büyük camiayı, içerisiyle, dışarısıyla, 101 yıldır hangi kurum yönetiyor, onun başkanına “koro hâlinde dakikalarca tribünlerde binlerce kişi küfür ederken” ve Spor Bakanı da yanlarında otururken, Beşiktaş Başkanı “neden müdahale etmiyor” susup oturuyor; asıl yazılması, söylenmesi gereken bu değil mi?..

 

Dahası, Gaziantep FK kulübünde yıllarca yöneticilik ve başkanlık yapmış bir Federasyon Başkanı’na “Nereden çıktı; futbolu, hatta futbol topunu bile bilmeyen bu adam” diyenleriniz, yazanlarınız var… Kulüpçülüğün bile bir “insani eleği” olmalı!...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.