Söz vermek bir, dönmek iki mi?

Sesli Dinle
A -
A +

Fenerbahçe’de “başkanlar seviyesindeki tablo”, yazımın başlığındaki soruyu sormamızı zorunlu kılıyor.

 

Kulüp başkanı çıkıyor, defalarca ve defalarca “Aday çıksın, seçimli genel kurulu toplayacağım” diyor. Yani, “Beş yılda vaatlerini yerine getirememesi” yüzünden tribünlerde de, camia içinde de “istifa” tepkileri giderek büyürken, “kendisi için ‘güvenoyu’ sayılacak ‘seçimli genel kurulu kararı’ alamıyor; “Aday çıkması” şartının arkasına saklanıyor.

 

Sonra bir aday çıkıyor; “116 yıllık Fenerbahçe tarihinin 20 yılında, yani yüz yıllık sürecin yüzde 17,2’sinde ‘başkanlık” makamında oturmuş” ve de “kendisinin başkanlık sürecinin dört misli bir zamanda Fenerbahçe’yi yönetmiş” bir Başkan…

 

Diyor ki; Güvenoyu iste… Fenerbahçe başkansız kalmaz. Aday çıkmazsa ben adayım. Param da var!..” Bu açıklamanın yapıldığı günden bu yana onca zaman geçti; Fenerbahçe Başkanı’ndan “tık” yok; hani “Aday çıkarsa, ‘seçimli genel kurul’ kararı” alacaktı?

 

Yoksa kıstası, “Söz vermek bir, dönmek iki” mi ve de artık, “Seçimli genel kuruldan” kaçabilir mi? Fenerbahçe Kulübü Başkanlığı’nda “bu tablo” yaşanırken, “Yüksek Divan Kurulu Başkanlığı’nda da “benzer” bir ‘Söz vermek bir, dönmek iki’ tablosu” ortaya çıkıyor.

 

Yüksek Divan Kurulu Başkanı, “kimsenin beklemediği bir zamanda, sosyal medya hesabından başkanlığı bıraktığını” açıklıyor.

 

Yapılan ‘Mali Genel Kurul’da toplantı divanının başkanı seçilen, bazı üyelerden “siyasi görüşleri bakımından” tepki gören “müstafi” Yüksek Divan Kurulu Başkanı, “Bir cumhuriyet sevdalısı olarak hayatım boyunca Atatürk’ün gösterdiği yolda ilerledim. Fenerbahçe’ye de köklerini Kuvayımilliye’den aldığı için gönül verdim. Doğru bildiğim yolda ilerlerken ağır bedeller ödedim, ama yılmadım. 12 yıldır ana akım televizyonlarda çalıştırılmadım. Hayat felsefem hep onurlu yaşamak, çocuklarıma şerefli bir soyadı bırakmak oldu. Yüksek Divan Kurulu Başkanlığını da ‘Cumhuriyetin Feneri’ olduğu için kabul ettim. Bugün de bu görevi bırakmaya karar verdim. Ölünceye kadar Mustafa Kemal’in askeri olacağım, bedeli neyse ödeyeceğim” diyerek, istifasını genel kurula katılan üyelere duyuruyor.

 

Bunun üzerine bazı üyeler Divan’a gelerek “İstifa etme Başkan” diyorlar… 

 

Ve “müstafi” Başkan da, “Protestoyu hak etmediğini ve istifadan vazgeçmesinin üyelerin isteğine bağlı olduğunu” söyleyerek ‘Mali Genel Kurul’a katılan üyelerden “güvenoyu” istiyor; “Bana siyaset yapma diyenler, ‘İktidara yağcılık yap’ diyor. Ben ölene kadar doğruyu söyleyeceğim. Yeri gelir iktidarı, yeri gelir muhalefeti eleştiririm. Devam etmemi isteyenler el kaldırsın…” Büyük çoğunluk el kaldırıyor ve “Yüksek Divan Kurulu Başkanlığından istifa eden” Başkan “Göreve devam etmem oy çokluğu ile onaylanmıştır” diyerek “istifasını geri aldığını” ilan ediyor.

 

“Güven oylamasının yapıldığı genel kurul, “kendisini ‘başkan seçen’ Yüksek Divan Kurulunun genel kurulu” değil, mali genel kurul… Mali genel kurul toplantısının gündeminde “Divan kurulu başkanının istifası ile ilgili bir güvenoyu maddesi” yok. Dahası ve asıl “Fenerbahçe Tüzüğünde ‘böyle ‘emrivakiler’ güvenoyunun yolunu açan’ bir madde” de yok. 

 

Dahasının da dahası, “İstifasını isteyenlerden” kimse konuşturulmuyor. “Atatürkçülük üzerine yapılan konuşmadan sonra güvenoyu istemek” gibi “çok hassas bir tablo yaşandıktan sonra” ellerini kaldırıyor, Fenerbahçe üyeleri… Tersi olsa, “çoğunluk ‘istifa etmesi üzerine el kaldırsa” ortaya çıkacak tabloyu düşünebiliyor muyuz?

 

Bir Başkan, “Aday çıkarsa” şartına rağmen, “seçimli genel kurulu toplayacağını” açıklayamıyor…

 

Bir “diğer” Başkan, “Hem de ‘Atatürk’ kalkanını önüne koyarak” istifa edip etmemek kararı için güven oylamasını, istifasını açıkladıktan saatler sonra, kendisini seçen Yüksek Divan Kurulu Genel Kurulunda değil, ‘bu istifa olayı ile hiç ilgisi olmayan’ ‘Mali Genel Kurul’da yapıyor…

 

Ve de aylardır herkesin “cevap arayarak” sormaya devam ettiği bir tablo, sürüp gitmeye devam ediyor; “Fenerbahçe’de neler oluyor?..”

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.