Sözleşme ortada, Ziyech haklıdır!

Okan Hoca’nın “onu “İlk on bir / Kulübe arasında ‘gelgitçi’ bir oyuncu” hâline dönüştürmesi”, iplerin kopması sürecini başlatmıştır…

 

 

 

Okan Buruk, elbette “Hoca olarak kırdığı rekorlar ile” Galatasaray tarihine geçecektir… Hem de “Başarılılar zirvesinde ‘zirveye en yakın yerlerden’ birini” alarak…

 

Ama bu arada bir başka nitelik de, Okan Buruk sayfasına kaydedilecektir; “Oyuncularına ‘en çok küsen ve oyuncularını en çok küstüren’ hoca…”

 

Ve bu niteliği sebebi ile Galatasaray’ın kasası “boşa giden milyon avrolar” yüzünden epey zarar gördü ve de görmeye davam edecek…

 

İşte “devam edecek” sözünü son örnek; “küstüğü ve küstürdüğü” Hâkim Ziyech olayı!..

 

Soru ortada; “İlk on bir oynama isteği” ile “oynatmama kararı” gerekçelerinde, kim haklıdır?..

 

Avrupa futbolunun transfer piyasasında “yıldız gözdeler” arasında yer alan, hem de “tek kuruş bonservis parası verilmeyerek” sarı kırmızılı forma giydirilen futbolcu mu, yoksa “Ona bu hakkı tanımayan” hoca mı?..

 

Ziyech “büyük iddialar ve büyük umutlar ile” Galatasaray’a getirilmiştir… Ama Okan Hoca’nın “onu “İlk on bir / Kulübe arasında ‘gelgitçi’ bir oyuncu” hâline dönüştürmesi”, iplerin kopması sürecini başlatmıştır…

 

Ve de, Okan Hoca, bu sürecin hiçbir döneminde, “bonservisi bedava gelirken, futbolcunun sözleşmesine koydurduğu ‘ödeme’ maddelerini” göz önüne almamıştır…

 

İşte “şimdi ‘ayrılık’ günü geldiğinde”, Hâkim Ziyech, “sözleşmesinde yazılı ödeme maddelerini” masaya koymuştur…

 

Bu konudaki haberlerin hemen hepsi, “kulüp kaynaklı olduğu için” okuyan Galatasaraylılar, Ziyech’i “haksız” bulmaktadırlar.

 

Şimdi “bu haberleri ve bu haberler üzerine yorumlar yazan” meslektaşlarıma soruyorum:

 

“Sözleşme imzalayarak çalışmaya başladığınız gazetede”, spor servisi müdürünüzle anlaşamamanız” sebebi ile “ayrılık günü geldiğinizde” sözleşmenizde yazan ve “hakkınız olan” ödemeleri istemeden “Allahaısmarladık” der misiniz?..

 

Ziyech, “sözleşmesindeki bütün hakları bonuslarıyla beraber istemekte” haklıdır!..

 

Ve de “en azından ‘verilecek’ bonusların hesabı” Okan Hoca’dan sorulmalıdır; bu ayrılıkta hiç mi onun payı yoktur?..

 

 

 

Öcal Uluç'un önceki yazıları...