Sporumuzdaki Da Vinci şifreleri!..

A -
A +

Sporumuzdaki Da Vinci şifreleri!.. Bir "büyük" gazeteden: "....Levent Bıçakçı, Futbol Federasyonu Genel Sekreterliği görevini üstlenmesi için Ülkerspor'un eski genel müdürü Lütfi Arıboğan'a teklif götürdü." "...Levent Bıçakçı'nın bu teklifi götürmeden önce Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'a danışarak, görüş aldığı belirtildi." Bir başka "büyük" gazeteden: "...F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, geçtiğimiz cuma günü, önceki sezon kendi kulüplerinden çıkan ve bir şekilde İstanbulspor takımına prim olarak dağıtılan 600 milyar lira ile ilgili bir açıklama yaptı.." "...Yıldırım, kendilerinin sadece Petkov'a ödeme yaptığını söylerken 'Kulübe hiç para göndermedik' açıklamasını yapmıştı. Fenerbahçe Başkanı ayrıca bu konudaki açıklamayı dönemin İstanbulspor Başkanı Adnan Sezgin tarafından yapılacağını da belirtmeyi ihmal etmemişti." "...Aynı günün akşamında ise Adnan Sezgin ile Aziz Yıldırım, Papermoon'da buluşup yemek yediler. İkili bir süre baş başa görüştükten sonra eski Futbol Federasyonu Başkanı, eski F.Bahçeli yönetici Abdullah Kiğılı ile Gaziantep Başkanı Celal Doğan da yemeğe katıldı ve dörtlü bir süre sohbet etti." Ve "bizim" gazetede sevgili Kemal Belgin'in "çarşamba günkü" köşesinden: "Futbol Federasyonu Başkan Vekili Şekip Mosturoğlu'nun hukuk bürosundaki meslektaşlarından birinin F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın avukatı olduğunu, aynı Mosturoğlu'nun federasyon genel kurulunda İstanbulspor'un delegesi olarak oy kullandığını biliyor muydunuz ? Peki, bunda ne var? Bilmem... Hani şu mâlûm Petkov'un 'Kırk yalan' transferi var ya, başka bir yerinden yazayım dedim... Kim kimle ilişkili..Kim kimle iş yapıyor..Kim kimin avukatı.. Kim kimin ortağı..." Yukarıdaki "son günlerin en önemli olayları ile ilgili bazı haberleri", Türk futbolunun, federasyonu ile, kulüpleriyle, kişileriyle "nasıl yönetildiğini göstermek" için sütunuma aldım!.. "Bu haberlerdeki ve sevgili Belgin'in yazısındaki hususlar", elbette bir "spor yazarı için, bir gazeteci için" hem de "birkaç yazı çıkaracak kadar" önemli ve enteresan.. Bu tip haber ve yazılardan "başka federasyonlar, başka kulüpler, başka kişilerle ilgili bir çok örnek daha verebilirim" ama, benim derdim ve "işaret etmek istediğim" nokta başka.. Onun için "burada duralım" ve sevgili Belgin'in kulisindeki son "dört" cümleye dönelim: "...Kim kimle ilişkili... Kim kimle iş yapıyor... Kim kimin avukatı... Kim kimin ortağı..." "Futboldan, basketbola kadar" yüzlerce ve yüzlerce milyon doların döndüğü "bir spor ticaretinde" çözülmesi gereken "yumak" işte bu "dört cümlede saklı!.." "Bu dört cümle" son ayların moda deyimi ile "sporumuzdaki Da Vinci şifreleri!.." "Bu şifreler çözülmedikçe", değil "bir tane" Meclis Araştırma Komisyonu, "bin tane" de Meclis Araştırma Komisyonu kursanız, sonuçta "hiç ama hiçbir şey elde edemezsiniz!.." "Futbolumuzdan, basketbolumuza kadar" sporumuzu "kirlenmekten kurtarmak" istiyorsak, "sporumuzu temizlemek" istiyorsak, işte "bu ilişkiler yumağını, bu şifreler kompozisyonunu" bütün kişileri, kuruluşları ve her türlü "eski - yeni ilişkileri ve alış - verişleri" ile ve de bütün ayrıntılarıyla ortaya çıkarmamız gerekiyor!.. Bu "zorlu araştırma", elbette ki irade istiyor, cesaret istiyor ve "arkasında devleti görmek" istiyor! Aksi hâlde, "bu araştırma başarıya ulaşamaz"; ulaştırmazlar!.. Bakınız, "bu yazım ile" her tarafından "büyük, çok büyük paralar akan" şifreler, ilişkiler ve ortaklıklar çarkının içine sevgili Kemal Belgin'in "birkaç cümlelik müthiş uyarısı" ile "ayna tutmaya başladığımı" hissediyorum!.. Bu ayna, "benim" başıma bazı işler açabilir mi? Kim bilir belki; ama "işe devlet karışırsa, hükümetin yetkilileri ve Meclis Araştırma Komisyonu ile medyam sahip çıkarsa" ve asıl önemlisi "şifreler çözülmeye başlarsa", kimsenin şüphesi olmasın ki, başlarına iş açılacak olanlar "bu yumağın içindekiler" olacaktır!.. Onun için, devletimin, hükümetimin yetkililerine, Meclis Araştırma Komisyonu üyelerine ve medyama "bir Türk vatandaşı", bunca yıl "spora gönül vermiş" bir spor insanı ve bir gazeteci olarak rica ediyorum: "Projektörlerinizi bu yumağa çevirin ve bu ilişkileri araştırın!.." Aksi hâlde "yarın" çok geç olacak ve "kirli bir menfaat paylaşımı için her şeyi göze alanların ve yapanların şifrelerinin çözülmesine imkân kalmayacak!.." Benden "şimdilik" bu kadar!.. Bakalım, devletimden, hükümetimden, meslektaşlarımdan "ses ve cevap" gelecek mi? Ümitle bekliyorum!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.