Hayaller ve yalanlar üzerine şato inşa etmeye kalkan" bir "ortaklar grubu" bunlar; "Basketbol Federasyonu ve Milli Takım" demeye dilim varmıyor; "Turgay Demirel'den Bogdan Tanjeviç'e, Hidayet Türkoğlu'ndan, medyadaki 'hınk' deyicilerine kadar, 30 40 kişilik bir grup"; Türk Basketbolu'nda köşe başlarını tutmuş ve "bunca skandala rağmen bırakmayan", bırakmak istemeyen bir grup!..
Finlandiya faciası, "ilk sayısını 7'nci dakikada faulden bulabilen, devreyi, ikinci devreyi, basketbol tarihimizin yazmadığı acılıktaki perişan skorlarla bitiren" bir Milli Takım'ın, kimlerin elinde ve kimler tarafından bu hâle düşürüldüğünün "tüyler ürpertici" örneği oldu!..
Halbuki, daha dün, neler söylüyordu, hocamız, yöneticilerimiz, kaptanımız ve de medyadaki "hınk" deyici bülbüller neler yazıyorlardı?!.
Özellikle de, "hınk" deyici bülbüller; baktım Finlandiya mağlûbiyeti sonrası "karga gibi gaklamaya başladılar"; günaydııın!..
Daha ilk gün, Finlandiya mağlubiyeti ile, "gruptan çıkabilmemiz için", asıl rakibimiz olan Yunanistan / Rusya / İtalya'dan "en az ikisini yenmek" mecburiyetini salona getiren "acı tablo", hatta "bu iki galibiyetin bile yetmeyeceği" bir sonucu da doğurabilir; Finlandiya "bunlardan birini" de yenerse ve iş "averaja kalırsa!.."
Bu satırları dünkü İtalya maçından çok saatler önce yazıyorum; "sakatlıklar sebebi" ile şampiyonaya "çok eksik gelen" Rusya ve İtalya'ya karşı, Koçumuzun "takıntılı inadı" yüzünden Kerem Tunçeri ve Cenk Akyol'dan mahrum edilen Türk Milli Takımı, bu "taammüt nitelikli" yanlışın bedelini Finlandiya maçında ağır ödedi, temenni edelim ki, turnuvada "gruptan çıkamayarak" da ödemesin!..
Zira işte o zaman "taammüden cinayet durumu" ortaya çıkacaktır ki, elbette bunun hesabı, Federasyon Başkanı Turgay Demirel'e sorulacaktır; sorulmalıdır!..
"Şimdilik" bu kadar, şampiyona sonrası "İnşallah iyiyi ve güzeli yazarız", millilerimiz bundan sonra "inanılmazı" başarırlarsa!..
Tekrarlıyorum; inşallah!..