Tablo ortada!..

Elbette, Aziz Yıldırım'ın "Daum" ısrarının sebebini en iyi kendisi bilir!..Ama, "Fenerbahçe'nin geleceğini düşünenler" bu sebebi bulmak ve yorumlamak zorundadırlar!.. Hem de hemen ve acilen!.. Zira, Fenerbahçe'nin "bir sezon daha" perişan olacak lüksü yoktur!.. Görülüyor ve anlaşılıyor ki; "Fenerbahçe Cumhuriyeti", bu günlerde "Aziziye Cemahiriyesi" olmuş, yönetim kurulu da bir "Stad Başkanı"nın her dediğine "evet" der hale gelmiştir!.. Aziziye Cemahiriyesi'nde "tek" kural geçerlidir; "Parayı veren düdüğü çalar!.." Biz, "Aziz Başkan'ın, Daum ısrarının sebebini arayanlar için" bazı hatırlatmalar yapalım: Daum, "uyuşturucu hap kullanmış", bunu inkâr etmiş, yani "yalan söylemiş", sonra pişman olduğunu bildirmiş, "af dilemiş" ve para cezası ödeyerek hapisten kurtulmuş bir kişidir!.. Bu tablonun, "tarifi" içinde bulunan "tertemizliğin ve dürüstlüğün" vazgeçilemez olduğu sporla hiç ama hiç bağdaşmadığı ortadadır!.. Ayrıca, bu tablonun "hocalık" gibi ûlvi bir mesleğe de hiç ama hiç yakışmadığı ortadadır!.. Buna karşılık, nerede ise "Fenerbahçe'nin hoca ve transfer trafiğini yönetir hale gelen" menajer Bayram Tutumlu'nun "kendisine teklif ettiği komisyonları elinin tersi ile iterek", bu "ünlü" futbolcu simsarının foyasını ortaya koyacak kadar "dürüst davranan" ve "ahlâk imtihanında tam not alan" Fernandez gibi bir başka hoca, geri plâna itilmiş bulunmaktadır!.. Ya Trappattoni macerası? Ankara'da "ağlamadık kapı bırakılmayarak" Fenerbahçe'nin yüz trilyonluk "vergi borcunu affettirmeyi başaran" Aziz Başkan'ın, Trappattoni gibi bir "kale bekçisi hoca" için iki yıllığına "7 milyon doları gözden çıkarmasına" ne demeli? Yazık değil mi, Fenerbahçe'nin, "ekonomik kriz içinde kıvranan" bu ülkenin parasına, dövizine, milyon dolarlarına? Kim Trappattoni ve "futbola ne katmış?" Görülüyor ki, Aziz Başkan "futbolu" ve futbol dünyasını hiç ama hiç bilmiyor!.. Bilmediği halde "dediğim dedik, çaldığım düdük" ısrarında!.. Ya da "birileri" onu fena halde kandırıp, ceplerini dolduruyor; olan da "Fenerbahçe'ye oluyor!.." Bilmiyorum, ben bu satırları yazarken, Aziz Başkan "bir hoca ile anlaştı" mı? Anlaşmış olsa da, "bu yazım için" pek fark etmez; zira, ben "Fenerbahçe'yi yöneten zihniyeti" ortaya koyuyorum!.. Bu saatten sonra, "şu ve ya bu hocanın gelmesi, getirilmesi", bu zihniyetin "değiştiğini" göstermeyecek!.. "Doğru seçim yapılmış olsa" bile, şu gerçek ortadadır ki: "Durmuş bir saat bile günde iki defa doğru zamanı gösterir!.." ocaluluc@beko.net