Takke düştü!..

A -
A +

Nihayet Başkan Süren de "aylardır yazdığımız noktaya" geldi! Dünkü Akşam Gazetesi'ndeki açıklamasında diyor ki: "20 milyon dolar taze paraya ihtiyaç var. Biz bu parayı bulamıyoruz. Zira kredi bulma ve alma imkânımızı kaybettik. Bu parayı ya da krediyi bulacak yöneticilere ihtiyaç var!" Günaydııın!... Süren'in "anlaşılması pek mümkün olmayan sebepler" ile "başkanlık koltuğunda oturmaya devam inadı yüzünden", Türk futbol tarihinin "en büyük başarılarına" imza atmış bir takımın "kulübe sağladığı çok büyük maddi ve manevi imkânlara rağmen", Galatasaray'ın tarihinin en büyük maddi ve manevi bunalımına girdiğini görmemek için, doğrusu, ya "çok saf" ya "çok bilinçli" olmak gerekiyordu! Çok saflar, yıllardır "büyüklere masallarla aldatıldılar!" "Çok bilinçliler", kime, neden ve nasıl hizmet ettiler ve etmeye de devam ediyorlar, bilemiyorum! Süren durup dinlenmeden "Bizi yıprattılar, ondan bu hele düştük" diyor! Hadi canım!. "Doğruları söyleyenleri, uyaranları düşman ilân edip", selamı sabahı kesen, camiayı "nerede ise Güneş Olayı'ndaki gibi bölen", Disiplin Kurulları'nı çalıştıran, Divan Kurulları'nı ve Genel Kurulları "türlü çeşitli emrivakilerle Süren Şov'lara döndüren", muhalefeti tamamen dışlayan, bu kulübe bütün hayatları boyunca büyük hizmetler yapmış olanları camiaya nerede ise "hain" ilân ettirme gayretine düşen ben miyim? Türk futbol tarihinde "hiç bir kulübe nasip olmayacak büyüklükte bir iç ve dış gelirin kulüp kasasına yıllarca akmasına rağmen", Galatasaray'ı "hesep bilmemek sebebiyle" uçan kuşa borçlu hale getiren, iğneden ipliğe haciz ve icra baskılarıyla karşı karşıya bırakan ben miyim? En az 30 - 40 milyon dolar bonservis bedeli getirmeleri gereken Hakan'lardan, Okan'la#dan, Emre'lerden nerede ise "sıfır çekerek ortada kalmak" gibi bir "beceriksizlik gösterisinin başrolüne soyunan" da ben miyim? Dolar bazında, çok yüksek faizlerle borçlanıp, off shore bankaları bile devreye sokan, kulüp hesaplarını "Denetçilerle yönetimi bile birbirine düşürecek kadar karmaşık ve içinden çıkılmaz hale getiren" de ben miyim? "Futbolcuları kaptıran", ondan sonra da "bugüne kadar tek ses, tek yürek gibi görünen" yönetimi bile parça parça eden ve "Süren'le olmaz" diyecek hale getiren de benim herhalde? Süren "hâlâ ve ümitsizce" büyüklere masallar anlatacağına "bir an önce köşesine çekilmeli!" Konuştukça hata ve gaf yapıyor! Koçbank'tan sonra, Vakıfbank'tan da gelen "büyük haciz" Galatasaray'ın ne halde olduğunu ortaya koyuyor! Galatasaraylılar açıkça sormalı artık: "Yoksa birileri, kendilerini kurtarmak için Galatasaray'ın kurtarılamayacak bir çizgiye kadar gelmesini umursamamayı alışkanlık haline mi getirdiler?" Ve Galatasaraylılar "bu soruya" kendileri cevap arayıp, cevap bulmalı!. Olay, "Kol kırılır, yen içinde kalır" noktasını çoktan geçti! Hastalık bütün vücudu sardı; anlayana sivrisinek saz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.