Sneijder'in "çirkin yüzü" ortaya çıktı; eğer "gazetelerdeki haberler doğru ise" -ki tekzip edilmedi- meğer "durup dururken" yönetime ve hele hele "Şov yapıyordu, şimdi nerede" dediği zamanın genel sekreteri ve Sportif AŞ'nin başkan vekili olarak "patron vekili" durumundaki Fatih İşbecer'e saldırması, "yenilenen sözleşmesine, İşbecer tarafından bonservis bedeli ödenmeden, yani 'bedavaya gitmesini önleyecek' küçük ve fark edilmesi zor bir nüansın konulması" imiş. Bunu "sonradan" fark edince, anlaşılıyor ki, çılgına dönmüş; ağzından çıkanı kulağı duymamış!..
"Sneijder kovulmalıdır" diye yazdığım için bana küfürnameler gönderen, "sözüm ona" Galatasaraylılara diyeceğim odur ki; "Hiç kimse Galatasaray'dan büyük değildir ve gazetelere o çirkin ve kabul edilemez açıklamaları yapan bir futbolcu, değil Sneijder, Messi olsa, Ronaldo olsa, affedilemez!.."
"Taraftarı arkasına alarak, Galatasaray futbolunu yönetmeye kalkışmak, gelen hocayı beğenmemek, takıma hoca tayin etmek, yönetimi, genel sekreteri dahası, hem de gazetelerde çirkin ve ayıplı sözlerle eleştirmek", hiçbir futbolcunun hakkı da, haddi de değildir!..
Hele ki, koca bir sezonu neredeyse "sıfır çekerek" bitiren, antrenmanları kaytaran, "göbekli" bir futbolcunun hiç değil!..
Galatasaray'a kaça mal olduğu ortada, giderse, "o paraya, onun yeri doldurulur"; kimse endişe etmesin!..
Karsambaç Federasyonu!..
Futbol Federasyonu, Nasrettin Hoca misali, "yaptığı kar helvasını, kendi de beğenmedi" ve çöpe atıyor; yani artık maçlarda "6 hakem görevlendirmeyecek", açıkçası "kale arkası hakemliği mülga!.."
Bakınız, sevgili Ömer Fark Ünal , "6 hakemli uygulamanın başlamasından tam 75 gün önce" 31 Mayıs 2013'te Türkiye'de "6 hakem için hazır değilsiniz!" başlığı ile ne yazmış:
"Türkiye, 75 gün sonra Süper Lig'de 6 hakem uygulamasına geçiyor. UEFA Başkanı Platini bunu çok istiyor. Biz de hemen atladık. Eksi ve artıları yeterince tartışılmadı. Artıları fazladır. Bunda şüphe yok. Fakat MHK, hakemler ve TFF buna hazır değil."
Ve "ne yapılması gerektiğini" de söylüyor; "6 hakem çok isteniyorsa, pilot bir uygulama olarak PTT 1.Lig'de bir sezon denenebilirdi. Buradan alınacak tecrübe ve birikim Süper Lig'e taşınabilirdi."
Sevgili Ömer Faruk, yazısında, Cüneyt Çakırların, Halis Özkahyaların, Fırat Aydınusların da isimlerini de katarak verdiği örneklerle, "bu uygulamalar için hakem kadrosu, teknolojik donanım, 4 hakeme bile yetmeyen hakem odaları gibi eksikliklerin, yetersizliklerinin" altını çizerek ve de "gözlemci eğitiminin bile yapılamadığı" belirterek, diyor ki:
"5'inci, 6'ıncı hakem işi medyaya ciddi malzeme olacaktır. Çok yıpratıcı olacaktır. Süper Lig maçı hele de önümüzdeki sezon bu işin deneneceği bir platform değildir."
Bilmem ki, Federasyon Başkanı başta federasyon heyetinin, Merkez Hakem Komitesi başkan ve üyelerinin yüzleri kızarıyor mu?..
Verilen onca emeğe mi, ceplere konan onca paraya mı, yoksa "kim bilir ne kadar tutan" harcırahlara, masraflara mı yanarsınız, yoksa "eleştiri bombardımanına tutulan" hakemlerimizin düşürüldüğü duruma mı?..
Keşke, "onca ton keçiboynuzu yenildi", hiç olmazsa "birkaç gram bal alınabilseydi"; o da olmadı; yazık!..
Şaka!..
Galatasaray yönetiminde "Riekerink kalsın" diye düşünenler varmış. Bence, Galatasaray'ı 2007-2008 sezonunda şampiyon yapan Cevat Güler Hoca'yı getirsinler çok daha iyi. Zira, takıma, hiç olmazsa "Hollandalılar cuntası" değil, "Galatasaraylılar" damga vurur, üstelik de Cevat Hoca, en az iki Rienkerink eder!..
Farkı, fark etmek!..
Seni, "geçen sezonun en kötüleri 11'ine koyan" İspanyolları ve İspanyol basınını anlıyorsun, ama, "yıllardan beri gördüğüm en kötü Arda oyununu ortaya koyduğun" Hırvatistan maçından sonra Türk basınında çıkan eleştirileri "anlamıyorsun" öyle mi, sevgili Arda?..
Aslında biliyorum, "cin gibisin", her şeyi ama her şeyi "çok iyi anlıyorsun", ama "anlamazlıktan gelip, sakladığın" acı bir gerçek var; İspanyol basınına "söz edemiyor", Türk basınına "aklına ve ağzına gelenleri" söylüyorsun!.
İşte ben de "bu çifte standartlı cinliğini" çok iyi anlıyorum; hadi canım sen de!..
Olmadı hocam!..
Dünyanın neresinde olursa olsun, "böyle" önemli bir maçta, "bu kadar kötü oynayan" bir takımın hocası eleştirilir, hem de "öyle" bir eleştirilir ki, çok zaman insanın "düşman başına" bile diyemeyeceği kadar "sert olur", o eleştiriler!..
Elbette, bu eleştirileri yapanların içinde, "kişisel antipatilerini, kişisel kinlerini de kalemlerine akıtanlar" olabilir.
Ama, senin gibi "tecrübeli, görmüş geçirmiş" ve de "Türkiye Futbol Direktörü" unvanlı bir hoca, "İnlerinden çıktılar" demez, dememeli!..
Yani; "dememeliydin" hocam; şimdi sana "aynı üslupta cevaplar gelirse" ne yapacaksın?..
Mahkemeye versen de kazanamazsın, çünkü "bu üsluptaki söz düellosunu" başlatan sen olmadın mı?..
Üç adam!..
Caner Erkin; çok akıllılık etti ve "geç de olsa uyandı" ve İnter'e gitti!..
Gökhan Gönül; "yalpaladı", kapana kıstırıldı, "yurt dışına giderse" kurtarır, yurt içinde kalırsa, eğer "büyük bir kulübe, mesela Beşiktaş'a giderse" korunur, ama bir süre daha yıpratılmaya, yıpranmaya devam eder, sonra "yeni yuvasında" mutlu olabilir. Bugünden sonra Fenerbahçe'de kalırsa, biter, bitirilir; zira Aziz Yıldırım affetmez!..
Mehmet Topal; tablo ortada, inşallah yanılırım ama, vah ki ne vah!..
"Profesyonelsen" profesyonel olacaksın; "amatör" profesyonellik olmaz ve "böyle olanları" kusmak bile kurtarmaz!..
Fırtına öncesi sessizlik
Trabzonspor’da camia transfer bekliyor yönetim ise sona geldiklerini ifade ediyor. Genel Sekreter Gençağa Meriç, Ersun Yanal’ın raporu doğrultusunda direk 11’de oynayacak 7-8 oyuncu transfer edeceklerini vurgulayarak “20 kişiden oluşan bir transfer listemiz vardı. Elemeler sonucu sayıyı 10’a indirdik. Şu an net olarak 7 oyuncu ile çok ciddi temas halindeyiz. Hiçbir olumsuzluk yok. Son kararı verip, iç transferi çözdükten sonra dış transferi sonuçlandıracağız” dedi. Esteban ve Akakpo dışındaki yabancılarını gönderecek olan bordo-mavililer iç transferde de Mustafa Yumlu ile mukavele uzatacak, Zeki Yavru ve Mustafa Akbaş’ta iyileştirme yapacak.