Tam bir perişanlık!..

A -
A +

İşte "yabancı transfer" sorumsuzluğunun ve "amatör" yöneticilerin Türk futbolunu getirdiği yer; "dördüncü büyüğümüz" olan Trabzonspor, UEFA elemesinde "adını sanını ilk defa duyduğumuz" bir Romen takımına iki maçta da yenilerek elendi!!! Bu kaçıncı hezimet?.. Galatasaray'ın UEFA Kupası ile Süper Kupa'yı almasından, Türk Milli Takımı'nın dünya üçüncüsü olmasından sonra "tepe taklak" olduk!.. Galatasaray'ı da, Fenerbahçe'si de, Beşiktaş'ı da, Trabzonspor'u da, UEFA Kupası'na "ara sıra katılan" diğer takımlarımız da, püfff!.. Trömsö'den, Galati'ye tam bir düşüş!.. Milli Takım'da da "ite kaka" bir mücadele var; o kadar!.. Daha düne kadar; tablo şuydu: Kaleciler; yabancı!.. Defanslar; yabancılarla dolu, özellikle ortada!.. Orta saha; yabancılardan geçilmiyor!.. Forvetler; Deivid'i bile kesmek mesele; her taraf siyahı, beyazı, kahverengisiyle yabancı dolu!.. Eeee; nasıl olacak bu iş?.. "Milli Takım'da" nasıl olacak, "en büyük takımlarımızda" nasıl olacak?.. "Bu yetmezmiş gibi", şimdi "+1" de yeni kontenjan verildi!.. Oh ne âlâ!.. Elin oğlu, "adı sanı bilinmeyen" elin oğlu, geliyor, senin "dört büyüğünden birini" kendi evinde de yenerek, güle oynaya turu çantaya koyup gidiyor; hadi canım sen de!.. Bakıyoruz; "Fenerbahçeci" spor yazarlarımız, futbol yorumcularımız, daha "ilk maçta" Roberto Carlos'u "göklere çıkarma yarışı" içindeler, "adam" maçtan sonra çıkıp diyor ki; "İyi oynamadım, daha tam form tutamadım, takıma alışamadım, biraz zamana ihtiyacım var!.." Bir ülkede "futbol medyası", Roberto Carlos'un "antrenman maçını", Trabzonspor'un "UEFA elemesinde kaybolmasından" çok daha önemli sayarsa, olacağı budur!.. "Kulüplü değil kulüpçü bir spor medyası" ile Türk futbolunun geleceği yer de budur!.. "Roberto Carlos'u bir yana, Fenerbahçe'yi bir yana", bitmedi; "Lincoln'ü bir yana, Galatasaray' bir yana koyup" tartan ve hatta çoğunlukla "birincilere ağırlık veren" bir futbol medyası ile geldiğimiz yer de işte burasıdır!.. Hâlâ "Hasan Kabze'yi, Necati'yi, Cihan'ı, Orhan'ı gönderenler, neden Hakan Şükür'ü tutuyorlar" diye yazan çizenler, konuşanlar var!.. Utanmadan, sıkılmadan, hâlâ komplekslerini, kinlerini kusuyorlar!.. Aralarındaki Fenerbahçeliler, "yüzde 5 Fenerbahçeli Tanju'nun rekorunun Hakan Şükür gibi bir anıt Galatasaraylı tarafından kırılmaması için" her şeyi yapıyorlar!.. "Hakanfobili" bazı Galatasaraylı yazar - çizerler de "onların peşine takılmış", Galatasaray'ın bunca "mevsim başı" problemi var; Hakan'la uğraşmaktan başka gözleri bir şey görmüyor, göremiyor!.. Bu Necati'nin, bu Hasan Kabze'nin, bu Cihan'ın, bu Orhan'ın "ne kadar kıymetli futbolcular oldukları" ortada; nerede bunca gündür "ciddi" bir tâlip, nerede "atılmış" bir imza; söyleyin bana, nerede?.. Böyle bir futbol medyasına "bu futbol, bu takımlar, bu sonuçlar" çok bile!.. Trömsö'leri, Galati'leri, Sheriff'leri yazmak, neyimize yetmez; yeter de artar bile!.. Nasılsa, bütün bu rezaletlerin üstünü Roberto Carlos'la örteriz, olur biter!.. Ve de "dünya bizden bahseder"; yaşasın!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.