Tanjeviç kalmalıdır!..

Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel ve "tabii varsa" Basketbol Federasyonu yönetim kurulu da, "basketboldan gelen" Fenerbahçe yöneticisi Mahmut Uslu başta, Aziz Başkan arkada "tabii varsa Fenerbahçe yönetim kurulu" da utanmalıdır!.. Şu, "basketbol tarihimizde görülmesi çok zor" hezimet, pardon "rezalet" skoruna bakın; Montepaschi Siena: 101 - Fenerbahçe Ülker: 58!.. Ve "bu skorla ilgili haber", gazetelerde bir başka haberle "yan yana" duruyor; o haber de şu: "Basketbol Federasyonu başkanı Turgay Demirel 'Tanjeviç'e haksızlık yapılıyor' dedi!.." Dikkat buyurun; Basketbol Ligi'mizde "şampiyonluğa oynayan" bir takım, Avrupa Ligi'nde "rakibine" işte "böyle" bir skorla yeniliyor ve de hâlâ "birileri" böyle bir "skandal skorun baş sorumlusu olan" Tanjeviç'i "bulunmaz Hint Kumaşı imiş gibi", korumaya, kollamaya almaya devam ediyor!.. Yooo, sanmayın ki, "sadece bu maçın skoruna bakarak" yazıyorum; hayır!.. İşte "meslekte ekmek paralarını basketbol yazar ve yorumculuğu yaparak" kazanan "uzman" meslektaşlarımın ortaya koyduğu "yüz kızartıcı" gerçek ortada; "Tanjeviç, Türkiye'de görev yaptığı dönemde, Avrupa Ligi'nde grubu kendi üzerinde bitiren takımlara karşı 21 maçta 1 galibiyet alabilmiş"; evet altını çiziyorum "sadece" 1 galibiyet alabilmiş; Avrupa'da "böyle" bir hocaya "bunca yıl, bunca parayı" hangi ülke ve hangi kulüpler verir, söyler misiniz bana, Allah aşkına?.. Ama, Turgay Başkan ile Aziz Başkan'ın "sırf inatları" yüzünden, Türkiye ve Fenerbahçe Ülker veriyor; yazıklar olsun!.. TV başında ve maçın oynandığı salonun tribünlerindeki "çoğunluğunu Fenerbahçelilerin oluşturduğu Türk seyirciler", ilk 8 - 10 dakika ümitlendiler; 15 - 14 "başa baş" gidiyordu skor; sonraki 20 dakika "tam bir kâbus" oldu; bu 20 dakikanın skoruna bakın; 59 - 18; Fenerbahçe Ülker, pardon "Tanjeviçspor" 4 sayı atabiliyor ve 44 sayı yiyor; fark da 41 sayı oluveriyor; vay canına!.. Dahasını da Vatan'da sevgili Kaan Kural ekliyor; "Siena 28. dakikada yedek bankının en dibindeki 11 ve 12. oyuncularını sokup biraz gevşediğinde skor 74-32 olmuştu"; yani "ancak skoru rahat olan maçlarda oynatılan yedeklerin sahaya sürüldüğü" bir süreçte bile 42 sayı fark!.. Ve "asıl acı gerçek", Kaan Kural'ın yazısının en sonunda geliyor; "Sadece F.Bahçe değil mesele. Eğer Beko Basketbol Ligi'nin ikinci sırasındaki takım bu haldeyse, vah bizim basketbolumuzun son 3 senede kaydettiği gerilemeye." İşte, "yıllardır yazıp geldiğimiz" ama "kulüp ve kişi aidiyetli" hınk deyicilere bir türlü anlatamadığımız tablonun, basketbolumuzun üzerine "nasıl" bir kâbus gibi çöktüğü ortada; Aziz Yıldırım - Turgay Demirel - Doğan Hakyemez - Mahmut Uslu - Tanjeviç beşgeninin "Türk basketbolunu getirdiği yer" burası!.. "Böyle" giderse ve de "basketbolumuzu bu hâle düşüren" zihniyetin hegemonyası ortadan kaldırılamazsa, nereye gidileceği de belli!.. Bence, "Tanjeviç gitsin" diyenler "çok yanlış" yapıyor; zira "bu zihniyetin basketbolumuz üzerindeki vesayetinin kalkması", çok açık olarak görülüyor ki, sadece ve sadece "Tanjeviç'in daha bir süre Milli Takım'ın da, Fenerbahçe Ülker'in de başında kalması ile mümkün olacak!.." Tanjeviç "daha bir süre kalmalı" ki, "Tanjeviç'e sahip çıkmaya devam edenler" bir daha dönmemek üzere basketbolumuzdan gitsinler; "kendilerini götürdüğünü" ancak "o zaman" anlayabilecekleri "bulunmaz" Hint Kumaşı'nı da beraberlerinde götürerek!.. Bu çarpık ve garip çelişkiler yumağında, her şeyi anlayabiliyorum da, bir hususu anlamakta zorluk çekiyorum; hadi "kapris ve inatları yüzünden" birileri "bu hazmı çok zor zıkkım gibi acı tabloyu sineye çekiyor"; iyi de "Ülker gibi" bir müessese "nasıl" seyrediyor; "Ülker adı" Fenerbahçe basketbol takımına "yığınla" para ile beraber "Tanjeviç'in komplekslerini tatmin etmesi" için mi verildi?..