Tarım Bakanı, hesap sormalı!..

"Kadir Topbaş kim yahu? Beni ilgilendirmiyor. Kadir Topbaş Bey'in varsa böyle bir niyeti (Not: Veliefendi Hipodromu'nu Silivri'ye taşıma niyetinden söz ediyor) gitsin yapsın görüşmelerini, bize geldiklerinde cevabını veririz. Kadir Topbaş kim? Her yıl İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Koşusu yapıyoruz, zâtı muhterem lütfedip de bir gün gelmedi. Ben de hiçbir davetine gitmiyorum. Adam gelip de kendisi için düzenlenen bir yarışı onurlandırmaz mı?" İstanbullular'ın milyonlarca oyu ile "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiş olan" Kadir Topbaş için bu sözleri, "Kadir Topbaş kim yahu" sözünü kim söylüyor? Devletin izni ve verdiği yetki ile devletin hipodromlarında "at yarışları düzenleyen" derneğin "59 oyla seçilmiş" başkanı!.. Yooo... Hayret etmeyin "sadece 59 oyla seçilmiş" bir başkan!.. "Katrilyonluk bütçelere sahip" bir dernek ve "17'si yeni üye yapılmış" tamamı 127 üyeden müteşekkil bir genel kurulun son toplantısına gelen 98 üyeden "59'unun oyunu almış olan" bir zat!.. Öyle bir genel kurul ki, çoğunun "yaş ortalaması", İngiliz Lordlar Kamarası'nın yaş ortalamasının üzerinde ve bir çoğunun da atla ilgisi bile yok!.. Zaten "derneğe üye seçimi" de, Lordlar Kamarası'ndakine çok benziyor; adeta "babadan oğula, dosttan dosta!.." Türkiye'de arasanız; "Türkiye Jokey Kulübü'ndeki gibi bir seçim usulünü", başka hiç bir dernekte bulamazsınız!.. "İçine kapanık", dışa açılmaktan korkan, "çoğu" yönetim kurullarına dönük yayınlarla "destek veren" kendine özel "bir basına da sahip olan" bir dernek!.. Bunca yıl "har vurup harman savrulmuş!.." "Düğün alayları gibi" kalabalıklarla "aygır ya da kısrak alımlarına gidilmiş..." Düne kadar, "seyahat, ağırlama, ulaşım giderleri" görülmemiş ölçülere ulaşmış!.. "Kuş uçmaz kervan geçmez" yerlere "apranti eğitim merkezleri, aşı istasyonları" diye büyük yatırımlar yapılmış; şimdi ne işe yaradıkları belli değil!.. Dünyada "hiçbir uluslararası değeri olmayan" arap atçılığına yapılan yatırımlar müthiş!.. "Yapılan" ve sonra "olmadı" diye yıkılıp, "yeniden yapılan" inşaatlar var!.. "Yaşlı" üyelerin bir kaçının bir araya gelerek "oyun oynamalarından başka bir işe yaramayan" trilyonluk yüzme havuzlu tesisler alınmış!.. Bunları "göz ardı eden" ve "Spor Toto'nun ve onun İddaa'sının at yarışı hasılatını düşürdüğünü" öne süren Jokey Kulübü Başkanı Umur Tamer'e sormak gerek; "eşe dosta dağıtılan, siyasetçilerin yakınlarına yönetmelik dışına çıkılarak bol keseden verilen, bunun için bir bayiliği bile kaldıramayacak yerlere ikinci, hatta üçüncü bayiliklerin verilmesi yarışını yapan" yönetimlerin, "ganyan bayiliklerini düşürdüğü seviyenin" hasılatın büyük oranda düşmesinde hiç mi rolü yok? Bütün bunları "cesaretle ortaya koyan" ve genel kurul üyelerine anlatmak isteyen kulüp denetçisini "kulüpten ihraç edenlerin" hiç mi rolü yok? "Silivri'de hipodrom olur mu" diyerek Kadir Topbaş'a öfkeler yağdıran ve "Bu işin içinde rant meselesi var" iddiasını ortaya atan sayın Jokey Kulübü Başkanı'na başka sorularım da var: İzmir'de hipodromun hemen yanındaki bir arsa, "doğrudan" kulübe alınacağına, birileri "54 milyara alıp, iki ay bile geçmeden Jokey Kulübe 166 milyara sattı" mı, sattıysa "bu" rant olmuyor mu? Şimdi, sayın başkana, "imara açıldığı günlerde" hemen ahırların ve çalışma yerlerinin yanındaki bir arsanın satın alınarak "taylar için ahır ve çalışma yeri yapılması" istendiğinde dudak bükülmesi, ama bugün "o arsaya birilerinin 330 tane ahır yaparak" yüzlerce milyarlık rant sağlaması ne anlama geliyor? Çalışma yeri ve hatta "seyis odaları olmayan" ama "30'ar milyara satılan" bu ahırlarda kalacak olan atlar "nerede" çalışacaklar, seyisleri nerede yatacak, nerede ısınacak, nerede yiyip içecekler? Yoksa, "yolların altından geçirilecek tünellerle" devlete ait Cennet Tesisleri'ndeki çalışma sahalarında ve seyis odalarında mı? Pırıl pırıl ve renkli olarak basılmış "ahır satış broşürlerinde Cennet Harası'na geçen bu tüneller gösterilirken", kimden izin alındı, kime bilgi verildi, Tarım Bakanlığı'nın izni var mı, Yüksek Komiserler Heyeti'nin bilgisi var mı? Demek ki, neymiş; "bazı şeylerden, herkesin haberi olması gerekmiyormuş", öyle değil mi sayın başkan? Bakınız, "son yıllarda Jokey Kulübün başına oturmuş olan" zihniyet, maalesef Jokey Kulübü'nü de, Türk atçılığını da "bu hâle getirdi!.." Hangi hâle; bugünkü başkan Umur Tamer'in sözleriyle "2006'da kepenk indirecek" hâle!.. Evet, sayın başkan haklı; at yarışlarındaki kesintiler çok; "bunların makûl seviyelere indirilmesi" gerek; ama "sadece" bu indirim meseleyi halletmez!.. Mesele, Jokey Kulübü'nü "yukarıdan beri anlatıp geldiğim" zihniyetten kurtarmaktır!.. "At sahipleri kan ağlıyor, at besleyemez hâle geldiler" diye ağlarken, "at koşturmak isteyen" at sahiplerini "At Sahipleri Derneği'ne üye olun da öyle gelin" diyerek o derneğe gönderen Jokey Kulübü yöneticilerine sormak gerek: "Bu dernek, giriş aidatı olarak neden at sahibinden 5 milyar lira almaktadır?" Ve "at koşturmak için bu derneğe üye olunması mecburiyeti" Jokey Kulüp'le ilgili mevzuatın neresinde vardır? "Ben yaptım oldu, ben bana uygun denetçilere ve beni seçen genel kurula hesabımı verdim ya, gerisine kimse karışamaz" zihniyetinin "bir dukalık gibi" uzun yıllardır yönettiği Jokey Kulübü "tümüyle yeniden yapılandırılmadan", üye sayısı "en az 400'e ulaştırılmadan", kesintiler "nereye kadar indirilirse indirilsin" çok şey düzelmeyecek, Türk atçılığı "uluslararası pistlerde başaltına bile çıkamayacaktır!." Sanıyorum ki; Kadir Topbaş, "bu zihniyetin temsilcileri ile karşılaşmamak için" kupasını bile vermeye gitmiyor; haklı değil mi?..