Tavan ve taban!..

A -
A +

Öneriyi sevgili Ercan Güven ortaya attı, sonra sevgili Attila Gökçe destekledi: "Büyük kulüplerin başkanları buluşmalı, kucaklaşmalı, arkalarına sporcularını, binlerce taraftarını alıp, 'teröre ve şiddete karşı' el ele yürümeli. Bu tavır, sporumuzda kucaklaşmanın, el ele vermenin, bugün düşmanlığa dönüşmüş olan sportif rekabeti geri getirmenin yolunu açacaktır. Önümüzde Beşiktaş - Fenerbahçe derbisi var; bu maça başkanlar, taraftarları da arkalarına alarak el ele, yan yana gelip, ilk adımı atmalı!.." Öneriyi ilk okuduğumda "heyecanlandım, duygulandım" ve alkışladım!.. Attila Gökçe'nin yazısını okuduğumda ise, "ilk heyecanım" kalmamıştı!.. Çünkü, "düşünmeye" başlamıştım ve "geçmişle bugün arasında" köprüler kurmuş, "bugüne gelişin sebeplerini" hatırlar olmuştum!.. Biliyordum ki, "onlar" yapamazlar!.. Biliyordum ki, "onlar" yapmazlar!.. Biliyordum ki, "onlar" yapsalar da, "bu" adım, moda tabiri ile "mahalle baskısı" yüzünden olacaktır ve "gün geçince", hava değişince "eski" avdet edecektir!.. Biliyordum ki, "onlar" bugüne kadar "onca" ve "gösteriş" içinde "centilmenlik anlaşmaları" yaptılar ama daha "imza töreninin yapıldığı" salondan çıkıldığı anda "attıkları imzaları" unuttular!.. Biliyordum ki, "onlar" düğün salonlarında, bakan davetlerinde bile "aynı masaya oturmayacak kadar" birbirlerinden "ayrı" ve de birbirlerine "aykırı" düşmüşlerdir!.. Biliyordum ki, sporun bütün "ana ilkelerine taban tabana zıt" bu hava ve tavırların hakim olduğu "zirveler", zorlanarak yapılacak "bir kucaklaşma gösterisi" ile, çoktandır "kan dökülmeye başlayan" tribünleri, tribünlere gelmeyip, sokaklara dökülen on binleri, yüz binleri, "dostluğun, kardeşliğin, barışın, keyif ve heyecan verici sportif rekabetin içine çekemez"; çekemeyecektir!.. Biliyordum ki, "yapılsa bile" o "gösteri toplantısından" ya da "yürüyüşünden" hemen sonra, "düşmanlığı körükleyen", dostluğu, kardeşliği, barışı yıkan tavır ve sözler "devam" edecektir!.. Biliyordum ki, "bu kafa" sadece kulüplerimize değil, medyamıza da hakimdir!.. Biliyordum ki, "reyting ve tiraj yarışı için", yıllardır ve yıllardır "bu kafanın ürettiği zihniyet ve uygulama" medyamıza hakim olmuştur ve değişmeyecektir!.. Aslında "esas olan" soru şudur: "Terör bitsin, gençlerimiz ölmesin" diye feryat eder ve PKK'ya "lânetler yağdırırken", sporda bile "şiddet ve terörü önleyemeyen" bir ülke olarak, "sporda terörü ve şiddeti önlemek için" son çare, "evet son çare" olarak, Doğu'da ve Güneydoğu'da ölen ve ölümleri milletçe yüreklerimizi yakan bunca şehide mi sarılmamız gerekmeliydi?.. Bir soru daha: Bir bu hâle nasıl düştük?.. Bir soru daha; Bizi bu hâle kimler düşürdü?.. Ve bir "asıl" soru daha: "Tavan, tabanı birleştirsin" sözünü tersine çevirmek gerekmiyor mu; ülkenin dört bir yanında milyonlar, caddelerde sokaklarda "zaten" kimin "hangi takımı tuttuğuna bakmadan" yan yana, el ele, yürek yüreğe yürüyor; "şehitler" birlik ve beraberliği çoktan sağlamış!.. Öyleyse?.. "Birlik ve beraberliği sokaklarda, meydanlarda, caddelerde, kafalarda, yüreklerde sağlayanlar", terörün ve şiddetin "bu ülkeye ve bu millete verdiği acıyı" hissedenler "bir araya gelip", tavanı da, "tribünlerdeki ve spordaki şiddet ve terörü bitirmek üzere" bir araya gelmeye mecbur ve mahkûm etmemeli mi?.. "Mecburdan" da öte, "mahkûm etmeli" ki, "bir daha" geri adım atamasınlar!.. "Bu olmadıkça", yani "tabandan tavana doğru" bir hareket başlamadıkça, "imzalarını ve verdikleri sözleri" birkaç saat içinde unutuveren "tavanın" yapacakları "gösteriden" öteye gitmeyecek, gidemeyecektir!.. Geriye doğru dönüp bir bakalım, "zorla, zorlukla emirle, devlet gücü ile" kaç defa "bu konu için" bir araya geldiler, sonrası ne oldu; hiiiç!.. Elbette bir başka "önemli" soru da şu: "Tabanı harekete geçirmek" kolay mı?.. Zor, hem de çok zor; hele hele bu medya ile!.. Yıllar yılı, "yöneticileri ve taraftarı" suçlarken "aynaya bakmayan" medya ile!.. Sevgili Ercan'ın önerisine canı yürekten katılmamak mümkün mü?.. Ama "acı" soru şu: "Kaç spor yazarı, kaç spor sayfası, kaç spor ekranı" bu "önemli ve anlamlı" öneriye katıldı ve ekranlarında, sayfalarında destekledi?.. Bıraktım katılmayı, desteklemeyi; gündemine alıp, tartıştı?.. "Rüştü'nün sarı kartının affedilmesi için" yazılan yazı sayısı kadar var mı?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.