Terim'e inanmak!..

A -
A +

Önce biraz tebessüm: Bilin bakalım, spor medyası bir zamanlar "yere göğe koyamadığı" Fatih Terim'in bugün nerede ise "Galatasaray'dan kovulması için" elinden geleni neden ardına koymuyor? El cevap; O günlerde Fatih Terim, "TV'lerde küfredecek kadar" Hıncal Uluç ile düşmandı... Bugünlerde ise dost!.. Biraz duygusal: Bilin bakalım Galatasaray seyircisi neden "I love you Lucescu" diye bağırıyor? El cevap: Vefalı olduğu için mi? Hadi canım güldürmeyin beni; Galatasaray seyircisi vefalı olsa, "böyle bağırır mı?.." Bu sözler Lucescu'ya karşı söylenmiyor, Terim'in yüzüne bağırılıyor; nerede vefa? Biraz mantıklı: Liverpool - Arsenal maçını TV'den izlediniz mi? "Onca transfere rağmen" ve onca "güçlü bir ekip olmasına" rağmen, kendi sahasında yenildi Liverpool ve puan cetvelinde "Avrupa Kupaları çizgisinin altına düştü"; ama Liverpool taraftarı 90. dakikada bile "takımının arkasında olduğunu" ortaya koydu!.. İşte "gerçek" taraftar!.. Ve biraz da aklın yolu: Ey Galatasaraylı taraftar... Lucescu'yu sevmeye devam et, ama Terim'e inan ve güven!.. Hatırla, "ilk Terim döneminde" de, Galatasaray, Fenerbahçe'nin 9 puan ardına düşmüştü ve Terim nerede ise "gitmek üzere idi!.." Gitmedi, sonra ne oldu? Türk futbolunun tarihi ve çehresi değişti!.. Terim büyük bir hocadır... Büyük bir Galatasaraylı'dır... Elbette hata da yapacaktır, yanlışları da olacaktır. O kulübün ve takımın "kendisine bıraktığı" kötü mirasın ve de "özgüvenini abartmasının bedelini" ödüyor!.. Kulübün "kötü" mirasını, Faruk Süren - Mehmet Cansun ikilisi bıraktılar; 140 milyon dolara yakın borç... Ve ... Takımın kötü mirası... Yarısından fazlası "kiralık", kiralama dönemi bitince "çekip gidenlerden" kurulu bir ekip.. Kalan yarısı da, "erozyona uğramış" disiplin anlayışının içinde, "İstanbul gecelerinin tatlı hayatına alışmış" ve bu sebeple "idmanlarda, maçlarda yumuşak yüzlü hocayı arayan" bir ekip!.. Gidenlerin "en iyi örneği "; işte Sergen... Bir maç yarım... Bir maç tam oynadıktan sonra, "çok kolay geçen" Elazığ karşılaşmasını bile kaldıramayarak "Beni kulübeye al" diye hocasına işaret eden ve "yorgunluktan ayakta duramayacak halde" soyunma odasına giden "büyük yıldız!.." Kalanların "en iyi örnekleri"; işte Ergün, işte Hakan Ünsal... İşte Arif... İşte Ümit... "İstikrar ve güç" temsilcileri iken, "kötü, hem de çok kötü oynayarak", 3 metre pas veremeyecek, önlerinden geçen topu kesemeyecek, düzgün bir orta yapamayacak kadar güçsüz kalarak Galatasaray'ın "düşüşünde" baş rolü alan oyuncular!.. Terim'in disiplin anlayışı onlara müdahale ettiğinde de "orada burada" şikayet edip, "bize küfrediyor" diyecek kadar vefasız "bazı" oyuncular!.. Terim'in yanlışı "bu tip oyunculara uzun süre inanması" oldu!.. "Bunlar" için Orhan'ları, Ömer'leri, Murat'ları, İlker'leri, Petre'leri, Tamas'ları, Bratu'ları kenarda bekletmesi oldu... Bunların her hatasına "hoşgörü ile bakarken", ötekilerin en ufak hatasını affetmemesi ve "onları takımdan kesmesi" oldu!.. Üstelik, medyaya ve spor yazarlarına karşı "agresif" tutumunu sürdürmesi oldu!.. Terim'in dışa dönük yapacağı ilk iş, taraftarı ve futbol medyası ile arasını düzeltmektir!.. Terim'in içe dönük yapacağı ilk iş, "gençler" ile, "kendisine inanan ve güvenen" eskiler kimlerse, onlarla yola devam etmesi, onları "ısrarla ve inatla" takıma koyarak oynatmasıdır!.. Kendisine inanmayan ve "disiplini" yüzünden sırtını dönenleri de "Volkan başta olmak üzere" ara transferde takımdan uzaklaştırmalıdır!.. Galatasaray'ın futbol takımını, "kulübün bu kötü durumunda" ayakta tutacak olan "tek" hoca Terim'dir; bunu Galatasaraylı taraftar unutmamalıdır ve taraftar, "Galatasaray'ı sevmeyenlerin", hiç ama hiç sevmeyenlerin dolduruşuna gelmemelidir!.. Okuyucularım, Terim'e zaman zaman "en ağır eleştirileri yaptığımı" çok iyi bilirler!.. "Eleştirmek başka", inanmak ve güvenmek başkadır!.. Hatalarını, yanlışlarını göstermek ve eleştirmek görevimizdir!.. Ama, bir de gerçek var: "Lucescu mu, Terim mi" karşılaştırmasına vereceğimiz cevap her zaman aynıdır: Bu karşılaştırma yapılamaz, zira "iki hoca aynı kategoride değildir!.." Terim, Avrupa ve dünya futbolunda "konuşulan" bir hocadır, Lucescu'nun "esamisi okunmaz!.." Galatasaray yönetimlerinin hatası, "Lucescu'nun yerine Terim'i getirmesi" değil, "Terim'den sonra Lucescu'yu getirmesidir!.." Terim'den sonra Lucescu'nun getirilmesiyle, "futbol zihniyeti" olarak Galatasaray takımı küçültülmüştür!.. Galatasaray futbol takımı da, Terim de bugün "bu zihniyet küçülmesinin sancılarını çekmektedir!.." Hastalık elbette tedavi olacaktır; ama bu tedavi, kulübün içinde bulunduğu mâli batak sebebiyle güç olacak ve zaman alacaktır!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.