Terim'in hayal dünyası!..

Fatih Terim, hâlâ "torba ve çorba" uygulamalarıyla, "hazırlık maçı" değil, "deneme ve arama - tarama maçları" yapıyor; Avrupa Şampiyonası Finalleri'ne "şurada" ne kaldı?.. Almanya 3'üncü, 4'üncü liglerinde oynayan "bazı gençlere", Ümit Takımı'nda bile "tartılmadan" Türkiye A Milli Takım Forması, hem de "ilk on birde" giydiriliyorsa, bunun "ayıbı" da, elbette ki "şike yapan" futbolcuya bile, "indirimli cezası" biter bitmez "milli formayı giydiren" ve hatta "koluna takım kaptanı bandını takan" Fatih Terim'e aittir!.. Ve bir "elbette" daha; "Türk Milli Takım formasını bu kadar ucuzlatan" bir teknik direktöre, "ne yapıyorsun" diye soramayan anlı ve de şanlı Federasyon başkanlarımızın da ayıbıdır!.. "Grup maçlarından ders almıştır" diye düşündüğüm Terim, görüyorum ki, "ders almak bir yana", hâlâ "aynı pervasızlık ile" Türk Milli Takımını, kadrosuyla, on biriyle "oyuncakçı dükkanına çevirdi"; oynuyor da oynuyor!.. Finallere gidecek takımın "hatta kadrosunda bile olmayacakları çok açık olan" bir çok futbolcuyla "Minsk Seferine çıkan" ve "eksi bilmem kaç derecede, o çok bozuk sahada sahaya sürülen" Türk Milli Takımı, ülkesine "sadece Arda'nın sakatlanmasıyla dönüyorsa", Tanrıya dua etmemiz gerek; "Bizi beterinden korudu" diye!.. Torbadan "böyle bir zamanda, böyle bir mekânda, böyle bir rakip çıkaran" Terim'in "aynı" torbadan çıkardığı takım ve "oynattığı futbol" da beni şaşırtmadı !.. Bilmem ki, Tuncay ve "ilk yarıdaki" Nihat olmasaydı; ortada "Türk Milli Takımı" diye bir ekip kalır mıydı?.. Elbette "böyle bir sahada" futbol oynamak zor, ama Belarus'luların "antrenman yapmayın, saha iyice bozulacak" ricalarına rağmen, "bu sahada antrenman yapmakta direnen" ve zemini "bakla tarlasına döndüren" de Terim'in kendisi değil miymiş; ben "maçı anlatan arkadaşın yalancısıyım", eğer "olay" böyle değilse günahı onun boynuna!.. Ne oldu o sahada; Mehmet Topal gibi bir adam bile "top kaptırmada ve hatalı pasta" zirvelere tırmandı, gerisini düşünün siz!.. Gözlerim ekranda "bir gerçeği daha gördü"; Servet'te "güç eksilmesi değil" ama "form düşüklüğü" var; Galatasaray'ın son maçları dahil, çok hata yapmaya başladı; dikkat!.. Bilmiyorum, şimdi sırada hangi "arama - tarama - deneme - sınama - yanılma" özel maçı var?.. Bu maçta, torbaya "hangi" futbolcuların adları atılacak ve torbadan "hangi" takım çıkacak?.. "Yunanistan oldu, biz neden Avrupa Şampiyon olamayalım" mantığıyla "kupa hayali kuranlar", bir hususu açıkça görmeliler: Fatih Terim "milli takımla oyuncağı gibi oynamaya devam ettiği sürece", bu hâyal gerçeğe dönüşmez, dönüşemez!.. Zira hocamız, "kendinde çok üstün vasıflar vehmediyor" ve normali bir yana itip, hayaller içinde yoluna devam ediyor; çok yazık!..