Fatih Terim'i kutluyorum!.. "İnsan ilişkileri" yönünden gerçekten büyük bir gelişme gösterdiğini ortaya koyan açıklamalar yaptı!.. Temennim, "samimiyetle söylediğine inandığım" sözlerinin daima arkasında durması ve günlük hayatında "çizdiği bu yeni rotayı" geliştirerek takip etmesidir!.. Spor basınına karşı başlattığı "sıcak ilişkiler" diyalogu, temenni ediyorum ki, "Galatasaray başta olmak üzere" bütün kulüp yönetimlerine örnek olur!.. Gerek Galatasaray yönetimi, gerek Fatih Terim için "Medyaya ve taraftara karşı ya değişeceksiniz, ya da değişemiyorsanız agresif tutumlarınızı ve asık yüzlerinizi geride tutacak, yerinize taraftara, medyaya hoşgörü ile bakan, dostça yaklaşan, sorun çözen, güler yüzlü bir menajer ya da yönetici bulup, sahneye süreceksiniz" diye söyleye söyleye dilimizde tüy bitti ve nihayet... Terim "ne dediğimizi" anladı; ne yapılması gerektiğini gördü... İleri bir adım attı; tebrikler!.. Ne var ki, "aynı şeyleri" Galatasaray yönetimi ve başkanı için söylememiz mümkün değil!.. "Galatasaray'a yakışmayan" açıklamalarının ve tavırlarının "son derece haklı olarak" eleştirilmesine karşı gösterdikleri tepki ve sevgili Hıncal Uluç'a gönderdikleri "tuhaf" mektup, sarı-kırmızılı yönetimin içine düştüğü "karanlık dünyayı" çok iyi ortaya koymaktadır!.. "Tuhaf" diyoruz zira, ortada tam "şecaat arz ederken Galatasaray yönetimi sirkatin söyledi" gibisinden bir olay var!.. "Benim ölmemi bekliyorlar, gazetelerinde 4-5 sayfa dolduracaklar" sözünü "savunamayacaklarını anlayan" ama bu "haksız ve çirkin" sözlere karşı yapılan "haklı" eleştirileri adeta "kasıtlı gibi göstermeye çalışan" bir yönetimin, aslında yapması gereken şey bambaşka idi; "spor medyasından özür dilemek!.." İşte, ancak o zaman "Galatasaray'a ve Fatih Terim'in geliştirdiği karşılıklı sevgi ve saygı yoluna lâyık bir zihniyetin sarı-kırmızılı kulübü yönettiğine inanabilirdik!.." Ama Galatasaray yönetimi ve başkanı "inatla ve ısrarla" spor medyası ile "iyi ilişkiler kurmayı" reddediyor; "eleştirileri", kendilerine ve Galatasaray'a "düşmanlık" olarak görmeye devam ediyor!.. Başkan ve yönetim, "Galatasaray'ın her türlü sorununun son günlerde fazlasıyla abartılarak gündeme getirildiğine" inanıyor ve bundan şikayet ediyor ama, "böyle bir durum varsa", bunun sebebinin ne olabileceğini hiç ama hiç düşünmüyor ve "artık klasikleşen tabiri ile" aynaya bakmıyor! Terim aynaya baktı ve "doğruyu buldu!.." Temennim, Galatasaray yönetiminin ve özellikle de başkanının da aynaya bakıp "doğruyu bulmasıdır!.." Aslında "Galatasaray'a yakışanı da bu olur" ama, nerede o yönetim?